Korku, gerçek tedbir almanın önüne geçiyor
Koronavirüs korkusuyla “Hastalanacağım, öleceğim” diyerek tedbir alınamayacağını belirten Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hüsnü Erkmen, psikolojik açıdan koronavirüsden etkilenen yurttaşlara önemli tavsiyelerde bulundu.
cumhuriyet.com.trTürkiye’de korona virüs vakasına rastlanılması halkta büyük bir panik ve tedirginliğe yol açtı. Uzmanlar, marketlerde gereğinden fazla gıda alışverişi yapan, eve kapanıp yaşamdan izole olarak korunmaya çalışan ve panik atağı olanlara uyarılarda bulunuyor.
“TELAŞ HATA YAPTIRIYOR”
Telaş yapılmaması gerektiğini belirten Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hüsnü Erkmen “Telaşlanmak, paniklemek durumu daha iyiye değil daha kötüye götürür. Bir binada yangın çıktığında telaşlanmadan kendini dışarı çıkarabilenler sağ kalırken telaşlananlar hayatlarını kaybedebiliyor. Depremlerde de bu durumla karşılaşıyoruz, pencereden atlayıp yaşamını kaybediyorlar. Dolayısıyla telaşı bir kenara bırakmak gerekir. Tabii ki tedbir alınmalı, Korona virüs son yıllarda görülmüş dünya çapında etkili olan bir pandemi. Dünya Sağlık Örgütü de bu durumun pandemi olduğunu açıkladı” dedi.
“YAŞAMDAN İZOLE OLARAK KORUNMAYA ÇALIŞILMAMALI”
Yakalanan bireylerin sadece yüzde 2 ya da 3’ünün hayatını kaybettiğini ifade eden Erkmen, “Korona, ölümcül yanı olan bir virüs ama her rastlanan ölecek ya da herkes hastalanacak diye bir durum söz konusu değil. Bu durum bir sağlık anksiyetesine çevrilmemeli, anksiyete başladığı zaman kişinin hastalanacağım, öleceğim korkusu gerçek tedbir almanın çok önüne geçiyor. Marketlerdeki insanlara baktığımızda çok krizli günler geçirecekmişiz gibi görünüyor, dışardan görenler bu şekilde algılıyor. Çok sayıda kuru gıdayı evine stoklayanlar var. Hiç evden çıkmayarak büyük bir felaketten kurtulacaklarını düşünüyorlar. Modern zamanlarda bu mümkün olan bir şey değil çünkü insanın başkalarının ürettiklerine çok fazla ihtiyacı var. İşe gitmezsek hayat durur, bu durum işte o zaman büyük bir felakete dönüşür. Sakinleşmek gerekiyor, eve kapanıp dünyadan izole bir şekilde bu sürecin geçmesini beklemenin anlamı yok” dedi.
“SÜREKLİ YIKANMAK ÇÖZÜM DEĞİL SORUN YARATIYOR”
Erkmen, Obsesif Kompülsif Bozukluk (OKB) rahatsızlığı olan hastalardan koronavirüs ile ilgili şunları söyledi:
“Bu tür hastalığı olanlar olayı çok aşırıya götürmüş durumdalar. Dolayısıyla onların ekstra tedbir almalarına gerek olmadığını söyleyebiliriz. Aksine OKB benzeri aşırı yıkanmalar varsa günlük hayatlarında zaten vücut dirençlerini de kırmış oluyorlar. Yıkama eylemlerini azaltmaları gerekiyor çünkü doğru yaptıklarını düşünürken kendileri için tehlike seviyesini artırmış oluyorlar. Panik bozukluğu olanlar da her dakika olumsuz bir durum olacak korkusu ile hayatlarını yaşamalarına engel olacak davranışlar içine giriyorlar. 80 milyon nüfusa sahip ülkede 2 vaka görülmesi çok olağanüstü bir durum değil. Hastanelerde korona virüsünden çok daha zararlı hastalıklar görülüyor, popüler olmadığı için kimsenin ilgisini çekmiyor. Yüzölçümü olarak da nüfus olarak da büyük bir ülkede yaşıyoruz, dolayısıyla vakaların görülmesi anormal karşılanmamalı” diye konuştu.
“SAĞLIK KURULUŞLARI MEŞGUL EDİLMEMELİ”
Hastalık belirtileri paylaşan hastalarının olduğunu anlatan Erkmen, “Onlara ilgili uzmanlara derhal başvurmaları konusunda uyarılarda bulunuyoruz. Kendisinde gribal belirtiler olanların mutlaka hekimlere başvurmaları gerekiyor ancak acaba immun sistemimde zayıflama oldu mu diye hastaneye gitmeye gerek görmüyoruz. Virüsün var olup olmadığını araştırmak zor bir süreç. Bu noktada sağlık sistemi de çok fazla zorlanmamalı. Eğer herkes böyle korkuyla hastanelere koşarsa sağlık sistemimiz talebe yetişemeyebilir ve diğer alanlardan uzmanlar virüs tedavisi için o alana kaydırılmak zorunda kalınabilir. Bu durumun sonucunda da farklı hastalıklara sahip insanlar tedavilerini eksik görecekleri için asıl büyük problem o zaman ortaya çıkacaktır” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE SÜRECİ İYİ YÖNETİYOR”
Türkiye’nin vatandaşlarını Korona virüs salgınından korumada başarılı olduğunu söyleyen Erkmen, “Bilim insanlarının da söylediği gibi iki ay içinde gücünü kaybedip yavaşlaması bekleniyor. Ülkemizin herşeye rağmen virüse karşı iyi mücadele ettiğini söyleyebiliriz. İlk günlerde gerekli tedbirleri alarak virüsün var olmasına ve yayılmasına izin vermedik. Bazı ülkeler tedbir almadıkları için bugün büyük sorunlar yaşıyor. İlk çıktığı yer olan Çin çok gafil avlandı, ardından İran ve İtalya da hazırlıksız yakalanıp virüsün etkili olduğu ülkeler oldu. Kamu kuruluşlarımız bu süreci iyi yönetiyorlar. Toplu taşıma araçları dezenfekte ediliyor, uyarılar paylaşılıyor, sınır girişleri ilk günden bu yana kontrol altında tutuluyor ve bunlar gibi birçok önlemle virüsün yayılması önlenmeye çalışılıyor” dedi.