Kontrgerilla yokmuş!

MİT'in 12 Eylül davasına gönderdiği 1 Mayıs 1977 belgelerinde ateş edenler gizlendi, işçiler suçlandı.

cumhuriyet.com.tr

Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT), 12 Eylül davasında mahkemenin isteği üzerine 1977 yılında Taksim’de yaşanan “Kanlı 1 Mayıs” katliamına ilişkin gönderdiği belgede, olayların Maocular tarafından çıkarıldığı ileri sürüldü. 1 Mayıs 1977 öncesinde devletin zirvesine çok sayıda istihbarat raporu göndederek kutlama hazırlıklarını anlatan MİT, törenlere katılacak olan “illegal örgütler arasında çatışma ihtimali” olduğunu bildirdi. Kontrgerilla iddialarına yer verilmeyen raporda, Sular İdaresi binası çatısından ve Intercontinental Oteli’nin üst katlarından kalabalığa sıkılan kurşunlara ise değinilmedi.

Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 12 Eylül askeri darbesine giden süreçte yaşanan 1 Mayıs Taksim, 1977 Sivas, 1978 Maraş ve 1980 Çorum katliamlarına ilişkin MİT ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nden ellerindeki bilgi ve belgeleri, varsa raporları istemişti. İki kurum da hazırladığı yüzlerce sayfalık belgeleri, mahkemeye gönderdi. Mahkeme, özellikle MİT’in 1 Mayıs olaylarına ilişkin gönderdiği bazı belgeleri “devlet sırrı” kapsamında olabileceği gerekçesiyle davanın müdahillerine vermedi. Mahkemenin elinde bulundurduğu MİT ve Emniyet’in, 1 Mayıs Taksim, Çorum, Sivas, Maraş katliamlarına ilişkin “çok gizli” ibareli belgelere Cumhuriyet ulaştı.

MİT, 1 Mayıs katliamıyla belgeleri, hazırladığı “çok gizli” ibareli üç sayfalık özet bilgi notu eşliğinde gönderdi. Bilgi notunun ekinde ise 68 sayfalık; 1 Mayıs olayları öncesi ve sonrasına ilişkin dönemin Cumhurbaşkanlığı, Başbakan, Genelkurmay Başkanlığı, MGK Genel Sekreterliği ile İçişleri Bakanlığı’na gönderilen istihbarat raporları yer aldı. Belgelerden, 1 Mayıs öncesi MİT’in devletin zirvesini sürekli bilgilendirdiği, DİSK ve diğer örgütlerin kutlamalara ilişkin hazırlıklarını gün gün raporlaştırdığı anlaşıldı. Hatta, grupların atacakları sloganlar dahi MİT tarafından önceden öğrenildi.

‘Militan işçiler’

13 Nisan 1977 tarihli “çok gizli” ibareli “DİSK’in 1 Mayıs Bayramı Hazırlığı” başlıktı ‘Etüt’te özetle şöyle denildi: “Türk Demir Döküm Fabrikası işyeri ve lokal temsilcileri militan kadrolar kurmaya başladı. Bu kadrolar, sloganlarını duvarlara yazacak ve afiş yapıştıracak. Militan işçilerce söz konusu eylemler sırasında çevrede güvenlik tedbiri alınacak. Türk Demir Döküm Fabrikası’nda işçilerin büyük bir kısmı silahlanmıştır. DİSK’in kutlayacağı 1 Mayıs’a, işçi kuruluşları, derneklerle seçimlerde destekleyeceği CHP ve Türk-İş’ten bazı sendikaların da katılma ihtimali kuvvetlidir.”

 

Gruplar çatışabilir’miş!

27-28 Nisan 1977 tarihli ‘Etüt’lerde ise “1 Mayıs’ta vukuu (çıkması) beklenen eylemler”e işaret edilerek şu uyarılar yapıldı: “1 Mayıs için eylem birliği kararı alan Türkiye Halkın Kurtuluş Ordusu (THKO), Türkiye Komünist Partisi Marksist Leninist (TKP M-L) ve Türkiye Halk Kurtuluş Partisi/Cephesi Marksist-Leninist’in (THKP/C M-L) büyük gösteriler düzenlemek istedikleri, izinsiz gösteri yapmaya niyet edebilecekleri yönünde duyumlar bulunmaktadır. Her üç örgütün mensuplarının silaha sahip oldukları göz önüne alınarak ihtiyatlı davranılmasında yarar görülmüştür.” Yine 29 Nisan’da devletin zirvesine gönderilen raporda, “illegal örgütlerin” 1 Mayıs törenlerine katılmaları ve ısrarla kendi sloganlarını kullanma kararında oldukları belirtilerek buna karşı DİSK’in kesinlik kazanan tutumunun İstanbul’da yaşanan terönlerde “çatışma ihtimalini kuvvetlendirdiği” ifade edildi. 1 Mayıs sabahı MİT, yine devletin zirvesine gönderdiği notta, “gruplar arasında çatışma ihtimalinin bulunduğunu” bildirdi.

 

MİT’in gözünden katliam

MİT, katliamdan hemen sonra Cumhurbaşkanlığı, Başbakan, Genelkurmay ve MGK’ye “gizli” ve “kişiye özel” ibareli rapor gönderdi. Altına “Okunduktan sonra imha edilmesi..” notu düşülen raporda, “alınan son bilgiler” şöyle anlatıldı:

“Bugün İstanbul-Taksim Meydanı’nda toplanan DİSK taraftarları ile Maocular arasında 19.00’da Maocuların Kürdistan’a özgürlük vb. sloganlar söylemeye başlamalarıyla artan gerginlik üzerine bölgeye jandarma kaydırılmıştır. Buna rağmen 19.05’te her iki grup arasında silahlı çatışma başlamıştır. Sayıları 7000 civarında olan Maocularla DİSK taraftarları arasındaki çatışmanın çok büyük ve şiddetli olduğu, arbede esnasında patlamaların duyulduğu, panzerlerin topluluk üzerine devamlı su sıktıkları, Tarlabaşı’nın ara sokaklarında polisle saldırgan grup arasında çatışmaların devam ettiği, çatışmanın sadece Intercontinental Oteli’nin önünden jandarmaya doğru yapıldığı, Taksim Meydanı’ndaki topluluğun büyük bir ölçüde dağıtıldığı öğrenilmiştir.”