Kışanak'tan yeni anayasa çağrısı
BDP Eş Başkanı Gültan Kışanak "Demokrasi ve Barış Konferansı"nda yaptığı açıklamada "Biz yepyeni bir anayasa istiyoruz. Onarılan yamalanan anayasalardan bıktık, usandık" dedi
cumhuriyet.com.trKamuoyunun yakından tanıdığı akademisyen, siyasetçi, sanatçı, gazeteci, yazar ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin katılımı ile gerçekleştirilen "Demokrasi ve Barış Konferansı" Ankara'da başladı.
İki gün sürecek konferansta, çalışmaları yürütmek üzere başkanlığını Prof. Dr. Gençay Gürsoy'un yaptığı divan oluşturuldu. BDP, İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, selamlama konuşmasında, barışın demokrasinin anahtarı olduğunu ancak barışın anahtarlarının arasında ise demokrasinin yanı sıra adalet ve eşitlik de bulunduğunu belirtti. Önder, barışın kalıcı olmasının önemini vurguladı.
Konferansın çağırıcıları arasında yer alan Prof. Dr. Gürsoy da çatışmanın değil, siyasetin öne çıkarılmasının dile getirildiğini ancak siyasetin kısıtlandığını, Türkiye'nin de hızla çoğunluğa dayalı bir otoriter rejime doğru gittiğini iddia etti.
En basit protestolara bile tahammül edilemediğini, hayat tarzlarına müdahale anlamına gelen uygulamaların yaşandığını ilerisüren Gürsoy, böyle bir ortamda bu ve benzeri konferanslarda alınacak demokratikleşmeye yönelik kararların büyük önem taşıdığını savundu.
Yazar Murathan Mungan ise barışın yalnızca terör sorununda değil, toplumda kendini öteki hisseden herkes için hayata geçirilmesinin gerektiğine işaret etti. Mungan, toplumda herkesin birbiriyle kavgalı hale geldiğini, adli kayıtlara bakıldığında herkesin birbiriyle davalık olduğunu, ileri sürerek, nasıl bu hale gelindiğinin iyi analiz edilmesi ve belleklerin, insanların ayrışmasının, bölünmesinin önüne geçilmesinin gerekliliğini vurguladı.
Bu ülkede sadece Türkler ve Kürtlerin yaşamadığını ve bu ülkenin sadece Osmanlı İmparatorluğunun mirası üzerine kurulu olmadığını, Doğu Roma İmparatorluğunun da mirası üzerine kuruldığunu ifade eden Mungan, "Bu yüzden de tarihiminize ve toprağınıza sahip çıkacaksanız bütün katmanlarıyla sahip çıkmamız gerekiyor" diye konuştu.
Mungan, 1915 olaylarının 100. yılının yaklaştığını hatırlatarak, Türkiye'de yazar çizen, söyleyen herkesin olaylarda hayatını kaybedenlere borcunu ödemesi gerektiğini savundu.
"Hep beraber geleceğe bakarsak geçmişteki hataları düzeltebilme gücünü ve imkanını yakalayabiliriz"
Konferansın katılımcıları arasında bulunan BDP Eş Başkanı Gültan Kışanak da konferansın çağırıcılarına böyle bir organizasyona aracılık ettikleri, katılımcılara da sorumluluktan kaçmadıkları barış ve demokrasi için salonu doldurdukları için teşekkür etti.
Kürt sorunu konusunda bugün farklı bir sürece girildiğini söyleyen Kışanak, bu sürecin "ilk kez siyasal iktidar ve Kürt siyasal hareketince sahiplenildiğini" ifade etti.
İmralı'daki görüşmelerin "tarihsel" olduğunu belirten Kışanak, "Geri dönüşü olmayan bir çözüm yolunun başına bizi getirmiştir. Çünkü biz inanıyoruz ki artık hep beraber bu çözüm yoluna sahip çıkacağız ve bir daha geri dönüşüne dair herhangi bir yaklaşım olursa bunun önünde hep beraber olacağız" diye konuştu.
Diyarbakır'da nevruz kutlamalarında okunan mesajdaki kalıcı barış isteğinin de sürecin bir diğer farklılığı olduğunu dile getiren Kışanak, bunun Kürt siyasal hareketi adına önemli bir taahhüt ve değerlendirme olduğunu söyledi. Kışanak, bunun gereği olan adımları da ardı ardına izlediklerini kaydetti.
Kışanak, süreçte herkese önemli sorumluluklar düştüğünü aktararak, "Hep beraber geleceğe bakabilirsek geçmişle yüzleşmek, geçmişin acılarını adeletle değiştirebileceğimiz bir süreci yaşamak mümkün olabilir. Hep beraber geleceğe bakarsak geçmişteki hataları düzeltebilme gücünü ve imkanını yakalayabiliriz" dedi.
Yeni anayasanın, "bu ülkenin tüm renklerine, tüm farklılıklarına, tüm kimliklerine, tüm inançlarına özgürlük getirmeyecekse yeni bir anayasa olmayacağını" savunan Kışanak, şöyle devam etti:
"Biz yepyeni bir anayasa istiyoruz. Onarılan yamalanan anayasalardan bıktık, usandık. Ortaya çıkmış çok güçlü bir yeni anayasa talebi var. Artık bu ötelenemez, ertelenemez, geçiştirilemez, zamana yayılamaz güçlü bir toplumsal talep haline gelmiştir. Bu anayasanın da mutlaka yapılması ama yeni, özgürlükçü, çoğulcu, hepimizin haklarını güvence altına alan bir anayasa olması gerekiyor. Sorun çözen bir anayasa olması gerekiyor, sorun üreten anayasalardan bıktık artık. Bunun uzun bir yolculuk olduğunu ifade ediyoruz. Bu uzun yolculukta önemli bir duraktır, reformlara başlanması. Demokratik, toplumun, siyasetin, mücadelenin önündeki tüm engelleri kaldıracak bir yol temizliğine ihtiyacımız var. Bunun hızlı bir şekilde başlaması ve ilerlemesi gerekiyor ve bunun bir demokratik anayasa ile taçlandırılması gerekiyor."
Sorunların çözümü için toplumsal müzakerenin önemine de değinen Kışanak, toplumsal müzakere başarılabilirse egemenlerle olan müzakerinin çok daha rahatlıkla gerçekleştirilebileceğini söyledi. Kışanak, "Eğer bugün bu müzakere masasında, bu diyalog ve çözüm sürecinde Kürtlerle devleti başbaşa bırakıp, Kürtlerle AKP'yi başbaşa bırakıp sonra da suçlu arayacaksak inanın ki o suçlu biz olacağız" dedi.
Konferans çağırıcıları da birer konuşma yaptı. Çeşitli nedenlerle katılamayan çağırıcılardan Yaşar Kemal, Orhan Pamuk, Vedat Türkali, Rakel Dink, Prof. Dr. Yakın Ertürk ve Tarık Ziya Ekinci'nin mesajları okundu.
Konuşmaların ardından konferansın basına kapalı bölümüne geçildi. Bu bölümde, "Hakikat, Yüzleşme ve Adalet", "Hukuk Yol Temizliği ve Yeni Anayasa" ile "Müzakere Sürecinde Barışın Toplumsallaşması ve Demakrotik Siyaset" başlıklı paralel toplantılar gerçekleştirilecek ve komisyonlar oluşturulacak.
Konferansın yarın gerçekleştirilecek bölümünde ise paralel toplantıların raporları değerlendirilerek ortak deklerasyon hazırlanacak.