Kılıçdaroğlu'ndan Gökçek'e yanıt (13.02.2010)

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, gecekondulara yaptığı ziyaretlerden rahatsız olanların bulunduğunu belirterek, ''Varoşları ziyaretim, başta Başbakan olmak üzere belli çevrelerin ezberlerini bozdu'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin Şişhane'deki İl Başkanlığı binasında 29 Mart 2009 seçimlerinde yürüttükleri seçim kampanyasının, reklam alanında ödül alması ve yarın yapılacak ''33. Olağan İstanbul İl Kongresi'' ile ilgili düzenlenen basın toplantısında, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Seçim kampanyalarının ödül kazanmasının kendilerini mutlu ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, ''Demek ki uluslararası alanda başarılı olabiliyoruz. Sıra geldi ulusal alanda ödül almaya. Umarım önümüzdeki seçimlerde halkımızdan en güzel ödülü alacağız'' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, politikacıların halka hesap vermeyi namuslu bir görev olarak kabul etmesi gerektiğini vurgulayarak, kendilerinin bu erdemi her ortamda dile getireceklerini kaydetti.

"Gökçek işine baksın"

Bir basın mensubunun, Melih Gökçek'in, gecekondu ziyaretine ilişkin ''Kompleks sonucu'' demesini nasıl değerlendirdiği sorulan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Sayın Gökçek'i muhatap almak istemiyorum. Ankara'daki varoşları ziyaretim başta Başbakan olmak üzere belli çevrelerin ezberini bozdu. Oralar kimsenin tapulu alanları değil. Oralara gideceğiz, halkımızla kucaklaşacağız, onların sıkıntılarını dinleyeceğiz ve hangi çözümleri getirdiğimizi anlatacağız. Bu güveni verirsek, önümüzdeki seçimlerde halktan en güzel oyu alacağız. Sayın Gökçek işine baksın, biz de işimize bakıyoruz.''
 

"İşçiler, demokrasi dersi verdi"

Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın dün katıldığı bir televizyon programında, ay sonuna kadar Tekel işçilerinin çadırının kaldırılacağını açıklamasını nasıl yorumladığının sorulması üzerine, ''Normalde bir başbakan bunu söylemez ama Sayın Recep Tayyip Erdoğan söyler. Meclis Başkanı'na dönüp 'Siz mi susturacaksınız Sayın Başkan, yoksa ben mi susturayım?' diyorsa bu, Sayın Başbakan'ın demokrasi kültürü zaafını gösteriyor'' dedi.

İşçilerin kimseye zarar vermediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu demokratik bir eylemdir. Bu eyleme her şeyden önce Sayın Başbakan'ın saygı duyması gerekir. Bu zor koşullarda eylem yapanların eylemini bölmek, parçalamak, görmezden gelmek, onları tehdit etmek, demokratik bir ülkede başbakanlara yakışmaz. Yeni hak talebinde bulunmuyorlar, mevcut haklarının sürdürülmesini istiyorlar. En ağır suçlamalarla karşı karşıya kaldılar, kul hakkı yemekten, devletin kasasını boşaltmaya kadar... En sonunda da PKK'lı yaftası yapıştırıldı ama onlar çok güzel demokrasi dersi verdiler, hiç ayrılmadılar. Vanlısı, Diyarbakırlısı, Bitlislisi, Trabzonlusu, Tokatlısı, İstanbullusu bir arada AKP'ye ders verdiler. Birliğin gücünün, dayanışmanın ne olduğu konusunda sadece AKP'ye değil, Türk siyasetine ve politikacılara ders verdiler. Biz dersimizi aldık, çalışıyoruz. Onlara her ortamda destek vereceğiz.''


"Tek isteğim, ölüm orucundan vazgeçsinler"

Kemal Kılıçdaroğlu, tek isteğinin işçilerin ölüm orucundan vazgeçmesi olduğunu belirterek, ''Bu geri dönüşü olmayan, faturası ağır olan bir yolculuk. Direniş bitmeyecek. Bu direnişin son halkası olarak düşünülebilir ölüm orucu. O halkaya gidinceye kadar pek çok mesafe var'' diye konuştu.

Eyleme destek vermeyen bazı sendikalar olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bunların kamuoyuna afişe edilmesi gerektiğini vurguladı.

Kılıçdaroğlu, emeğin hakkını savunanların sadece belirli gruplar olmaması gerektiğini ifade ederek, sendikacalara, ''Emeği ile geçinenlere ihanet etmeyin. En azından sözle bile olsa destek verin'' çağrısında bulundu.