Kılıçdaroğlu'ndan, Atatürk'e hakaretler yağdıran 'Derin Tarih'e tepki: Nasıl yaratıklar bunlar!
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yandaş TVNet'te Mustafa Kemal Atatürk'e hakaretler yağdırılan 'Derin Tarih' programına tepki gösterdi: Bunlar onursuz. Hain lafı bile az kalır bunlara...
cumhuriyet.com.tr<video:737086>
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. CHP liderinin gündeminde yandaş TVNet'te Mustafa Kemal Atatürk'e hakaretler yağdırılan 'Derin Tarih' isimli program, ekonomik kriz ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın FETÖ tutuklusu damadı Ömer Faruk Kavurmacı'nın doktor raporuyla tahliyesi vardı.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
6 Mayıs'ı hepiniz bilirsiniz. Hıdırellez. Tabiatın, doğanın yeşillendiği gün. Ama bizim için Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idam edildiği gün. Onlar, kendi ülkeleri için ve kendi insanları için çalıştılar. Hiçbir şey beklemediler. Bu cennet ülkede herkes huzur içinde yaşasın diye.
Herkesin geliri, herkesin aşı olsun diye çalıştılar. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bize emanet ettiği ülkeyi çağdaş uygarlık seviyesine ulaştırmak için mücadele ettiler. İdam edildiler. Onlar bizim gönlümüzün kahramanlarıdır, onları saygıyla anıyorum.
Tarihe not düşen zamanlar vardır. Tarihe not düşen kişiler vardır. Deniz Gezmiş ve arkadaşları, tarihe not düşen ve tarihe iz bırakan komutanlar vardır. Bunlardan biri de hepinizin bildiği üzere Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür. Bütün hayatı savaşta geçti, bütün hayatı. Öldüğünde bütün mal varlığını Türkiye Cumhuriyeti'ne bıraktı. Bütün dünya kendisine saygı duydu. Düşmanları bile onu Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterdiler. savaştığı ülkenin bayrağını yerden kaldırarak bir ülkenin onuruna nasıl saygı gösterilmesi gerektiğini bütün dünyaya anlattı. Bu kadar onur duyduğumuz bir insan.
Bir televizyon kanalında Gazi Mustafa Kemal hakkında yapılan her türlü çirkefliği, hakaretleri içime sindiremiyorum. "Derin Tarih"miş. Derinliği kafalarının derinliğinden kaynaklanan onursuz insanların çıkıp Gazi Mustafa Kemal'i, Afet İnan'ı, Gazi Mustafa Kemal'in annesini karalayanlar insan değil. Bunlar onursuz. Hain lafı bile az kalır bunlara.
İnsan onuru ve şerefiyle insandır. Onur ve şeref yoksunu insanlara insan denmez zaten. Oturmuşlar televizyon kanallarının başında Gazi Mustafa Kemal'i, annesini, Afet İnan'ı kötülüyorlar. Ne söylenebilir bunlara, nasıl yaratıklar bunlar.
NEDEN BU DOMATES 10, ET 44 LİRA?
Türkiye sadece kendi bölgesinde değil, bütün dünyada birinci olacaktı. Bunların havuz medyasını izlediğiniz zaman, habersiz vatandaş 'Türkiye dünya ile yarışıyor' diyor. Vatandaşlara doğru bilgiler aktarmıyorlar. Domatesi herkes biliyor. Neden bu domates 10, et 44 lira? Enflasyon uçtu. Bizimle aynı konumda olan ülkelere bakın, hepsinde düşük. Emin olun nereye gidersem gideyim, hangi gerkeçeyle gidersem gideyim elime bir kağıt tutuşturuyorlar; 'işsizim, bana iş bul.'
YSK'YE TEPKİ: BUNUN HESABINI SİZDEN SORACAĞIM
YSK'deki çete bütün millete kumpas kurdu; evet çete! Ben onlara çete dedim diye suçduyurusunda bulunmuşlar. Sanıyorlar korkacağız. Nereden gelirseniz gelin, bunun hesabını sizden soracağım.
'BARIŞ BİLDİRİSİ'Nİ İMZALADI DİYE ÖĞRETİM ÜYESİNİ GÖREVİNDEN ATAMAZSINIZ
YSK'daki çeteyi yargının bütün aşamalarına taşımak istiyorlar. Bir hakim, bir savcı diyelim ki seçime girecek. Görevinden istifa eder, seçime girer. Bir kamu görevlisi seçimi kazanamadıysa görevine geri döner. Hakim ve savcı geri dönemez. Neden? Siyasi kimliği ortaya çıkar. Siyasi kimliği ortaya çıktığı için adalet dağıtamaz. Bu nedenle yasa bu önlemi alır. Şimdi bir sürü insanı KHK'larla görevden aldılar.
'Barış Bildirisi'ni imzaladı diye eğer bir öğretim üyesini görevinden atıyorsanız biz bunun karşısındayız. Onlar haklarını geri alıncaya kadar her türlü mücadelesine her türlü desteği vereceğiz.
'PARTİLİ HAKİM' TEPKİSİ
İktidar partisinin mensupları hakim ve savcı olarak atanıyorlar. İsim vermek istemiyorum; 7 Haziran seçimlerinde AKP Adana milletvekili adayı, İstanbul, Konya, Adıyaman, Nevşehir, Ankara milletvekili adayı... Uzun bir liste. Şimdi bunları getirip hakim yapacaklar. Düşünün, seçime girmek için görevinden istifa ediyor, seçilemiyor; bir partinin kimliğini taşırken hakim yapıyorlar.
KAVURMACI'NIN TAHLİYESİ: AYNI KONUMDAKİLER NEDEN TAHLİYE EDİLMİYOR
Bizi diğerlerinden farklı kılan, insana bakışımızdır. Hapiste olan kişinin kimliğine, siyasi görüşüne bakmaksızın, tahliye edilmesi gerekiyorsa, tahliye edilmesi lazım. Eğer siyasi geçmişine, kimliğine bakıp ona göre karar verirse o hakim hakim değildir. İstanbul'da belediye başkanımızın bir yakını. Hasta diye doktordan bir rapor ve tahliye edildi. Neden tahliye edildi diye sormuyorum. Aynı pozisyonda olanlar neden tahliye edilmiyor, bunu soruyorum ben. Bakın arkadaşlar; size örnek vereceğim. Şuanda cezaevlerinde ölümü bekleyen 841 kişi bulunuyor.
ÖLDÜKTEN SONRA TAHLİYE RAPORU GELDİ...
Fatih Hilmioğlu, hepimiz gayet iyi biliyoruz. Bir kumpas sonucu alındı içeri, doktor raporu vardı. Ama emir gelmediği için, talimat gelmediği için, hakimler de korktuğu için gereğini yapamadılar. Ta ki AYM "Bu kadarı da olmaz, insafsızlıktır" dedi. Öyle çıktı.
Ergenekon davasında Kuddisi Okkır Ergenekon'un kasası olarak tutuklandı. Yargılandı. Kasa dedikleri Kuddisi Okkır hastalandı, dışarı cenazesi çıktı arkadaşlar. Bu kararı verenler vicdan azabı duyuyorlar mı arkadaşlar? Tuğgeneral Levent Ersöz, bedeni hapishanede çürüdü. Tahliye edilmedi ve öldü arkadaşlar. Hangi vicdan, hangi ahlak? Mehmet Haberal, bütün dünyanın takdir ettiği bir akademisyen. Daha yeni ödül aldı. Mehmet Haberal hastanede yatarken, neden hastanede yatıyor diye doktorlarını tutukladılar. Hapishaneye koydular. Ve AYM kararıyla çıktı. Hangi ahlak, hangi vicdan, hangi hukuktan bahsediyoruz? Miraz Bebek arkadaşlar, 8 aylık. Hapishanede, annesiyle beraber. Hangi hukuktan bahsediyorlar? Serhat Şimşek, cezaevinde felç geçirdi. Bağırsakları dışarıda, torba içinde. Akli dengesi bozulduğundan bağırsaklarıyla oynamasın diye elleri kelepçeli. Bu halde tahliye edilmedi. Bunlarda ne var arkadaşlar? Ahlak mı var, vicdan mı var?
Gülay Çetin, hapishanede. Mide kanseri olmuş. Aylarca tahliyesini beklediler. "Buradan tabutla tahliye olmak istemiyorum" dedi. Adli Tıp'a gittiler, onlar da raporunu gönderdi. Çıksın diye. Çıkamadı. Öldükten sonra tahliye raporu geldi. 73 yaşında gazeteciler var, sağlık sorunları var. Tahliye edilmiyorlar, bir tek adamın iradesine bakılıyor. O tek adama bakan tüm yargıçlara sesleniyorum, siz yargıç değilsiniz.
CUMHURBAŞKANI OLARAK GÖRMÜYORUZ ARTIK, KENDİSİ TERCİH ETTİ
'Tarafsız davranacağım. Namusum ve şerefim üzerine and içerim' dedi. Anayasadaki yemin metni. Baktığınız zaman, ben meydanlarda diyordum ki, 'biz tarafsız cumhurbaşkanı istiyoruz' diyorduk. 'Hayır, ben 80 milyonun değil, bir partinin cumhurbaşkanı olacağım' diyor. Gitti bir partiye üye kaydı yaptı. Halka verdiği sözü tutmadı. Son referandumda görüşürken anlattım. Onlar meydan meydan Kılıçdaroğlu yalan söylüyor diyorlardı. Gerçek çıktı meydana, Kılıçdaroğlu doğru söylüyor, onlar yalan söylüyor. Göreceksiniz daha sonra gelecek partinin genel başkanı olacak. O da her salı günü toplantı yapacak.
Cumhurbaşkanı olarak görmüyoruz artık, cumhurbaşkanı değil. Kendisi tercih etti.
EVET SOKAĞA ÇIKACAĞIZ AMA...
Her CHP'liden, 'hayır' diyen her vatandaştan açık ve net ricamdır. Evet sokağa çıkacağız; bütün evlere, bütün fabrikalara, bütün insanlara gideceğiz. Tokalaşacağız, demokrasiyi savunacağız.