Kılıçdaroğlu: Türkiye'nin gücünü test etmeyen kim kaldı?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hollanda’ya karşı alınan tedbirlere ilişkin, “Sen kendi büyükelçini çektin mi? Milleti gaza getiriyorsun, kandırdığını sanıyorsun. Lafa gelince okkalı laflar var. İşe gelince ortada bir şey yok” yorumu yaptı. İsrail hoparlörle ezan okunmasını yasakladığında kendilerinin tepki gösterdiğini, AKP’nin ise sessiz kaldığını belirten Kılıçdaroğlu, “Dut yemiş bülbül gibiler, 20 milyon dolar aldılar ya. Türkiye’nin gücünü test etmeyen kim kaldı” dedi.
cumhuriyet.com.trCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hollanda’ya karşı alınan tedbirlerden Hollanda Büyükelçisi’ne Türkiye yasağı konulmasını “Zaten burada değil ki. Sen kendi büyükelçini çektin mi? Milleti gaza getiriyorsun, kandırdığını sanıyorsun. Lafa gelince okkalı laflar var. İşe gelince ortada bir şey yok” dedi. Kılıçdaroğlu, Başbakan Binali Yıldırım’a çağrı yaparak Hollanda ile krizin yaşandığı 11 Mart günü Hollanda Başbakanı’yla 8 kez neyi konuştuğunu açıklamasını istedi.
Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısın yaptığı konuşmanın satırbaşları şöyle:
- Şehit-gazi ayrımını kaldıracağız: Güvenpark’ta 30 kişi hayatını kaybetti. Aileler soruyorlar, çocuklarımızı neden şehit saymıyorsunuz? Bütün annelere söz veriyorum. Şehit yakınları ile gaziler arasında hiçbir ayrım olmayacak. Ayrımı kaldırmaya kararlıyız.
- Büyükelçini neden geri çekmiyorsun: Türkiye Cumhuriyeti’nin bir bakanı havada geri gönderiliyor. Bir başka bakanı Hollanda’dan sınır dışı ediliyor, asla kabul edilemez. Türkiye Cumhuriyeti bu kadar rencide edilmemişti. Ne gerekiyorsa yapın, sonuna kadar arkanızda olacağız. Hollanda ile ilişkilerin tamamını askıya alın, Osmanlı döneminde bile bu kadar rencide olmamıştır. Açıklamalar oldu, büyükelçi Türkiye’ye gelmeyecekmiş, zaten burada değil ki. Sen kendi büyükelçini çektin mi? Niye çekmiyorsun. Milleti gaza getiriyorsun, milleti kandırdığını sanıyorsun. Ne gerekiyorsa yapacaksın, sen rencide olmayabilirsin, ben rencide oluyorum.
- Laf okkalı, iş yok: Lafa gelince okkalı laflar var. İşe gelince ortada bir şey yok. Bu tür boş laflarla milleti gaza getirmeyeceksin. Neden gaza getiriyorlar. Çünkü referandum var, “Buradan bir şey koparabilir miyiz”in arayışı içindeler.
- Referandum yokken sessizlerdi: 4 Aralık 2012, Enerji Bakanı Irak’a gitmek üzere uçağa bindi, bakanın uçağı geri döndü Kayseri’ye indi. Tepki oldu mu? Hayır, çünkü referandum yoktu. 4 Temmuz 2003, Süleymaniye’de 11 Türk askerinin başına çuval geçirildi, hükümetten tepki geldi mi? Tık yok, çünkü referandum yok. Şimdi referandum var, şimdi asarız keseriz dönemi. Danimarka’da sevgili peygamberimizin karikatürleri yapıldı, dönemin Danimarka Başbakanı sessiz kaldı. Türk hükümeti, Danimarka Başbakanı, NATO Genel Sekreteri olsun diye olumlu oy kullandı. O dönem referandum yoktu, şimdi aslan kesiliyor. Rus uçağı düşürüldü, talimatı ben verdim yarışına girdiler.
- İlk kez toprak kaybına uğradık: Daha önemlisi, ilk kez biz bu hükümetler döneminde toprak kaybına uğruyoruz. Eski Milli Savunma Bakanlığı genel sekreteri Kurmay Albay Ümit Yalım söylüyor. 1934 tarihli İngiliz ve 1951 tarihli Amerikan haritasında Ege’deki Bulamaç Adası’nın Türkiye’ye ait olduğu açıkça gösteriyor. Şimdi Bulamaç Adası’nda Yunanistan bayrağı dalgalanıyor. Ses çıkaran var mı? Türkiye tek taşını bile veremez derken, adaları teslim ediyoruz. “Mınbiç’e, Rakka’ya giriyoruz”, girdiler mi? Hayır. İsrail’de hoparlörle ezan okunması yasaklandı, itiraz eden biziz, Ankara’daki beyler itiraz etmiyorlar, dut yemiş bülbül gibiler, 20 milyon dolar aldılar ya. Türkiye’nin gücünü test etmeyen kim kaldı? İtibarı bu kadar zedelenen başka bir dönem hiç olmamıştır.
- 8 kez ne konuştunuz: Binali Yıldırım’a çağrıda bulunuyorum. Krizin yaşandığı gün Hollanda Başbakanı’yla 8 kez telefonda konuştuğunuz ifade edildi. 8 kez telefonda neyi konuştunuz, umarım gizli değildir. Çıkıp, millete anlatın, bunu bilmek zorundayız.
- En çok Avrupa ‘evet’ istiyor: Referandumda “evet” oyu çıkmasını en çok bu Avrupalılar istiyor. Niye böyle bir krize imkân veriyorlar? Gazetelerinde manşet atıyorlar hayır oyu kullanın diye, evet oyu kullanın demektir bu.