Kılıçdaroğlu: Provokatör Başbakan

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Taksim'de başlayıp tüm yurda yayılan olaylarla ilgili değerlendirmelerde bulundu. İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları:

"Ataerkil bir toplumdan çocukerkil bir topluma"

- Küçük bir kıvılcımla başladı, gençler ağaçlara sahip çıktı. Polis orantısız güç kullandı. Türkiye ayağa kalktı. 3 can gitti.

- Gençleri gözardı edemeyiz. Onların haklı eyleminin yanında CHP kapı gibi duracaktır. Toplum değişti. Ataerkil bir toplumdan çocukerkil bir topluma eriştik. Çocuğa dokunamaz hiç kimse.

- Gençlerimize 'apolitik' dedik. 'Bunlar bilgisayar çocukları' dedik ama gençler kendilerin bize de dünyayada gayet güzel anlattılar.' Biz apolikit değiliz sorunları biliyoruz' dediler. Bu kuşak dünyayı en iyi okulan kuşaktır. Bu kuşak çağdaş Türkiye'nin geleceğidir.

- Gençleri hafife almayacağız. Onları dinleyeceğiz. Ne istiyorlar? Daha fazla demokrasi özgürlük istiyorlar. Çevreye ve insana saygı istiyorlar.

- Cumhuriyet emin ellerdi. Onlar Avrupalı akranlarına göre de daha ilerideler. Onlarla her zaman gurur duyacağız. Onlar bizim geleceğimiz ve güvencemiz.

- Diyorlar ki, 4 ağaca sahip çıkıyorlar. Bunu diyende ağaç, doğa insan sevgisi olabilir mi?
 

Gençler Gezi'de neler yaptı?

- Onlar yerleri temizlediler, kütüphane kurdular. Ama bir kara kafa bunlara karşı çıktı. O istediği kadar karşı çıksın. Nehir okyanuslara mutlaka ulaşacak.

- Toplandılar ve hiçbir ayrım yapmadılar. Farklı dünya görüşlerine sahiptiler. Ama 'bir arada bizim özel yaşamımıza müdahale etmeyin' diyorlar. 

- Hatta o kadar ki kendisene birkaç metreden gaz sıkan polise de ellerini uzattılar. Orantısız güç kullanıldı ama yılmadılar. İdealistler. O gençlere hepimizin saygı duyması gerekiyor.

Kılıçdaroğlu'ndan demokrasi dersi

- Demokrasi sadece sandığa gidip oy kullanmak değil.

- Vatandaş ödediği verginin hesabını soruyor. Gençlere sesleniyorum, vergi ödeyen her yurttaşıma sesleniyorum. Ödediğin verginin hesabını sor.

- Demokrasiyerde halkı dinleyecesiniz. Onun öncülüğünü de demokrasilerde sivil toplum yapar. Hatta bası düşünürler önümüzdeki yıllarda siyasal partilerin ömrünü tamamlayacağını sivil toplumların öne çıkacağını söylerler. Çünkü onlar halkın çıkarını gözetir. Bunlar demokrasinin vazgeçilmez unsurudur.

- Çağdaş demokrasilerde bir yasa görüşülürken toplumun tüm kısmı dinlenir. Demokrasiyi derinleştirmemiz gerekir.

"Türkiye'de 3. sınıf demokrasi var"

- Ama Türkiye'de 3. sınıf demokrasi var. Yani diktatörlükten bir önceki adım. Türk halkı buna layık mı? Demokrasilerde devletin soğuk yüzü görünmez.

- Bir kişi kalkar yasam ve yargı ayak bağı derse. Onun demokrat olmadığını herkes anlar. Sen kim demokrasi kim.

- Ne demek benim polisi benim valim. Bunlar senin babanın malı mı. Vali ve polis devletin polisi ve valisidir. Ama sen bunları kendi polisin ve valin haline getirdin. O yüzden ben sana diktatör diyorum Recep Tayip Erdoğan.

- Hatay'da bir milletvekilinin çocuğu polisi sıraya dizip hesap sormuyor muydu? Senin aklın neredeydi o zaman.

"Eğer polisin yanındaysan..."

Onlarca vatandaşın gözü çıkarıldı bir kişi polis tarafından öldürüldü. Polise saygımız var ama iktidarın polisini asla istemiyoruz. Halkın polisiyle bir sorunumuz yok. Onlar en zor koşullarda görev yapıyorlar. Onlara CHP sanih çıkıyor. Halkın polisinin özlük haklarının iyileştirilmesi için yasa teklifi verdi.

Erdoğan'a sesleniyorum eğer polisin yanındaysa gel şu polislerin özlük hakların ver.

'Dövecek misin öldürecek misin?'

- Eğer Recep Tayyip Erdoğan güzel bir şey yapmak istiyorsa çok basit: Gençlerin sözlerine kulak vermeli, onları aşağılamamalı, onlara iftira etmememli. İşin özü budur.

- Şiddetin dilini kullanan Recep Tayyip Erdoğan, sevgi dilini kullanan gençlerimiz. Ne demek anladığımız dilden konuşmak. Dövecek misin öldürecek misin? Demokrasi isteyenlerin öldürüldüğü rejime dikta rejimi, başındakine de diktatör denir.

- Herkeste bir korku var: Eyvah, Recep Tayyip Erdoğan konuşacak. Herkes panikte ne diyecek?

'Provokatör Başbakan'

Provokasyona gelmeyeceğiz. Bu konuda dikkatli olmalıyız ama bir sorun var Provokatör Başbakan olunca orada bir sorun var. 'Camide içki içildi' diyor.

Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a: 'Tecavüzcülere başarılar diledin'

- Peki Irak'ta camide Kuran yakılırken sesin niye çıkmadı.Irak'ta yüzbinlerce kadına tecavüz edildi. Gıkın niye çıkmadı. Sen ne yaptın o tecavüzcülere başarılar diledin. Bunu unutmayacağız.

- Camiye içkiyle girildiğini söylüyor. Kim bilir müezzin. Müezzine soruyorlar, o da 'burada içki içilmedi. Buraya sığınanlar içki içeni görselerde kendileri atardı dışarı' diyor. Caminin imamı da diyorki, 'pois gazından kaçanlar camiye sığındı'.

- Yenişafak yazarı sayın Süleyman Gündüz onurlu düzgün dürüst bir insan. Olaylardan sonra Gündüz olayı merak ediyor, Dolmabahçeye gidiyor. Camiye girdi sırada Egemen Bağış cami imamında nbilgi alıyor. Cami imamı oradakilere olayı anlatıyormuş. Polisin müdahalesinden kaçanlar camiye sığınmış. İçki içilmemiş.

- Sayın Başbakan Fas'a gitmeden önce AA bir haber verdi. Başbakan Fas Kralı'yla da görüşecek diye. Görüştü mü? Reddetti görüşmeyi. Fas'taki görüşmeyi yapamadı. İtibarsız bir Türkiye imajı yarattı.

-Ben Swoboda'yla görüşmeyi reddedince yalan haber verdiniz. Fas Kralı'nın geri çevirmesini niye veremediniz.

Faiz lobisi

- Gitti Fas'a öyle bir konuşma yaptı ki son on yılın en büyük borsa düşüşünü yaşadık. Türkiye büyük kayıplara uğradı.  Kayıp sadece bununlada sınırlı değil. Dövizde açık var. Reel sektörün zaarı yaklaşık 1 miyar dolar. Bu ekonomiye bu insanalar yazık değil mi. şimdi bu çalkantının nedenini faiz lobisine bağladı. Bu ülkede faiz lobisi varsa yeni mi geldi aklın başına. 'Onların ümüğün sıkacağım' diyor. Sıkmazsan namertsin sık bakalım.

- Ülkenin dış borcu iki buçuk kat arttı. Cari açık son on yılda rekor artış gösterdi. Verginizin hesabını sorun. Nerelere gitti vergi paraları.

- Faiz lobisine imkanı sağlayan sensin. Niye şikayet ediyorsun. Sıkılmasa şunu söyleyecek: Gezi Parkı'nda oturan gençler yaptı bu borçları.

- Eğer faiz lobisinden şikayet ediyorsanız on yıldır aklınız neredeydi.

- Faizcilere ödenen parala rçiftiçinni, emeklinin, esnafın herkesin cebinden çıktı. Kim ödemedi peki: Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları. Onlar dünyalıklarını yaptı.

"Atma Recep din kardeşiyiz"

- '2 miyar 800 miyon ağaç diktim' diyor. Baktık hesap yaptık. Bunun gerçekleşmesi için 20 dakikada bir, dur durak bilmeden ağaç dikmek lazım. Tam 213 yıla ihtiyaç var. Atma Recep din kardeşiyiz.