Kılıçdaroğlu, ODTÜ'lü öğrencilerle görüştü

CHP Basın Birimi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Kılıçdaroğlu, ODTÜ'de yaşanan olaylar nedeniyle bir grup ODTÜ'lü öğrenci ile görüştü. Parti genel merkezindeki görüşme basına kapalı gerçekleşti.

• FOTOGALERİ İÇİN TIKLAYINIZ

Kılıçdaroğlu, Necla Kızılbağ Huzurevi'ni ziyaret etti

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile beraber yeni yıl dolayısıyla Necla Kızılbağ Huzurevi'ni ziyaret etti. Huzurevi Müdürü Emin Tamtürk'ten huzurevi hakkında bilgi alan Kılıçdaroğlu, tesisi yaptıran ve aynı zamanda burada kalan Necla Kızılbağ'ın ve bazı huzurevi sakinlerinin odalarını ziyaret etti. Huzurevinde kalanlarla sohbet eden Kılıçdaroğlu ve eşi, yeni yıl dolasıyla düzenlenen programı izledir. Türkülere eşlik eden yaşlılar, renkli görüntüler oluşturdu.

Kılıçdaroğlu, huzurevi sakinlerine hitaben yaptığı konuşmada, Cumhuriyetin bilhassa kimsesizlerin kimsesi olduğunu hatırlatarak, hiç kimsenin kendisini kimsesiz hissetmemesi istedi. 2013'ün tüm ülkeye ve dünyaya huzur ve barış getirmesini dileyen Kılıçdaroğlu, yaşlılara ''Bunun için bize düşen görev sizin bıraktığınız yoldan yola devam etmektir'' diye seslendi.

'Daha yumuşak, kucaklayıcı bir üslup kullanalım'

Kılıçdaroğlu, huzurevinden ayrılırken yeni yıl mesajı vererek, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Yeni yılın Türkiye ve dünyaya barış ve huzur getirmesi dileğini tekrarlayan Kılıçdaroğlu, ''Politikacılar olarak biz, daha yumuşak, güzel bir üslup, daha sevecen, daha kucaklayıcı bir üslup kullanalım diyorum. Eğer bunu yapabilirsek bu ülkede barışı, sevgiyi, hoşgörüyü egemen kılarız. Niye yapmıyoruz, önümüzde engel ne? Hiçbir engel yok. Eğer biz tavrımızı değiştirirsek, daha güzel bir üslup kullanırsak sanıyorum Türkiye'ye de huzuru getirmiş oluruz'' dedi. Türkiye'nin başta işsizlik olmak üzere pek çok sorunu olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, ''Bu sorunları çözebiliriz, çözülebilir bu sorunlar. Yeter ki siyaset olarak biz halkı kucaklayalım ve onların sorunlarına kilitlenmiş olalım'' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, yeni anayasa çalışmaları kapsamında 2 Ocak Çarşamba günü TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile görüşeceğinin hatırlatılması ve ''Yeni anayasadan umutlu musunuz?'' diye sorulması üzerine de şunları söyledi: ''Hiçbir zaman umutsuz olmadım. Bizi yaşatan, geleceğe bağlayan da umuttur. Toplumun hiçbir kesimi, insanlarımız kendilerini umutsuz hissetmesinler. En umutsuz olduğumuz dönemlerde bile biz bu ülkenin bağımsızlığı için çaba harcamışız ve bağımsız cumhuriyeti kurmuşuz. Dolayısıyla umutsuzluk bizim kitabımızda yer almasın istiyorum. Elbette ki anayasayı yapmalıyız. Daha çağdaş, daha uygar, daha özgürlükçü, daha demokrat bir anayasa yapmalıyız. Bunun için masaya oturmalıyız, konuşmalıyız, özgürce tartışabilmeliyiz. Eğer biz toplumun beklentilerine uygun bir anayasa yapma yönünde irademizi ortaya koyabilirsek, bu bir süre sonra gerçekleşecektir. Anayasada zaman kısıtı koymamalıyız. 'Şu kadar süre içinde anayasa değişecek' diye bir kural koymamalıyız. Biraz esnek olmalıyız. Tartışma zemini yaratmalıyız. Toplum, üniversiteler, sivil toplum, meslek kuruluşları tartışmalı. Çünkü yaptığımız şey, çocuklarımızı geleceğe taşıyacak bir anayasa. Bunun üzerinde düşünmeliyiz. O nedenle dar alana sıkışıp anayasayı yapacağız diye bir özel çaba içinde olmamalıyız.''

'Parantez içinde bir hüküm olarak kalacaktır'

Kılıçdaroğlu, bir başka gazetecinin Başbakan Erdoğan, başkanlık teklifini geri çekmeyeceklerini açıkladı'' demesi üzerine de ''Olabilir, kendi görüşüdür. O teklif gelmiştir, eğer görüşte bir uzlaşma olmazsa zaten parantez içinde yer alan bir hüküm olarak kalacaktır orada" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın ''İmralı ile görüşmelerin sürdüğünü ve yakın zamanda bir adım atılacağını'' söylediğinin ifade edilmesi ve değerlendirmesinin sorulması üzerine de Kılıçdaroğlu, ''Halka doğruları söyleme yönünde atılmış önemli bir adımdır bu. Daha önce bu tür şeyleri söylediğimizde çok ağır bir suçlamayla karşı karşıya kalmıştır. Demek ki halka doğruları söylemek her zaman güzel'' ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, huzurevinin ardından çocukların kaldığı bir yurdu da ziyaret etti.