Kılıçdaroğlu: İsterse Cumhurbaşkanı açıklar

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kadınlar Günü kapsamında düzenlenen kahvaltıya eşiyle birlikte katılarak çeşitli açıklamalarda bulundu.

cumhuriyet.com.tr

Kılıçdaroğlu, Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Swiss Otel'de düzenlenen toplantıya katıldı. Salona, eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile el ele gelen Kemal Kılıçdaroğlu, kadınlarla tek tek tokalaştı. Çıkışta basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle;

Devlet kadın ve erkek eşitliğinin hayata geçirilmesini sağlayacak düzenlemeleri hayata geçirmekle yükümlüdür yazar anayasada. Son 10 yılda kadın çalışma hayatının dışına itildi. Bu anayasanın öngördüğü kadın-erkek eşittir hükmüne aykırı bir uygulama. Şiddete uğrayan kadınların öldürülen kadınların haberleriyle karşılaşıyoruz. Uygar bir toplumda bunun olmaması lazım. Kadına şiddet konusunda toplumsal bir duruş sergilemek lazım. Kişilik zaafiyeti olan, kişiliği gelişmemiş erkeklerin yaptığı bir uygulamadır şiddet. Kaba bir uygulamadır. Kadına şiddeti haklı kılacak hiçbir gerekçe olamaz.

Devletin bu konuda yeterli duyarlılığı gösterdiği kanısında değilim. Kadın sığınma evleriyle ilgili haberleri dikkatlice okuyorum. Sadece siyaset kurumu olarak bizlerin değil, kadınların ve STK’ların da daha fazla çaba göstermesi gerekir. Kadın dünyayı değiştirir. Ama kadının elindeki güç yeteri kadar topluma yansımıyor. Belki yüzyılların baskısı, belki kadını susmak zorunda bırakan uygulamaları yeniden gözden geçirmek zorundayız.

Cumartesi anneleri

Yıllar yılı yağmurda, karda kışta arayışlarını sürdüren anneler, bir anne için çocuğun ne olduğunu ancak bir başka anne anlar. Evlat acısını en derinden hisseden kişidir. Hepimizin ortak cümlesi şu: Allah kimseye evlat acısı vermesin. Elimizi vicdanımıza koyduğumuzda şu soruya sağlıklı bir yanıt bulabilir miyiz? Cumartesi annelerinin o sessiz ve onurlu duruşlarını siyaset kurumu olarak yeterince değerlendirdik mi? Bazen polis gönderdik ama hiç düşünmedik bu annelerin derdi ne diye? Cumartesi anneleri toplumun her kesiminin dile getirdiği dramı dile getirmiştir.

Kadınlar elbette ki barış sürecine destek vermeli. Hangi anne çocuğunun ölmesini ister. Barış bu toplumun ortak talebidir. Sadece Erdoğan'ın talebi değil.

Barışı hep beraber desteklemek zorundayız. Bütün sorun şu: Süreç kendi içinde sağlıklı, toplumsal uzlaşmanın sağlandığı bir süreç olacak mı, olmayacak mı? Toplumun kaygısı var, bu kaygıların giderilmesi gerekiyor. Anneler Erdoğan barış dediği için barış demiyor. Öteden beri barış diyor anneler. Ama onların sesine hep kulak tıkandı. Onların sesi yeteri kadar dillendirilmedi. Yıllar yılı o anneler soylu bir duruş sergiledi, cumartesi anneleri soğukta, karda kışta direndi. O annelerin sesi soruna çözüm olacaksa bundan mutluluk duyarız.

İsterse Cumhurbaşkanı açıklar

Cumhurbaşkanı ile görüştükten sonra görüşlerimi ifade ettim. Görüşmenin içeriği konusunda sayın cumhurbaşkanı arzu ederse kamuoyunu bilgilendirir. Ben herhangi bir açıklama yapmış değilim.

4. Yargı paketi


Ben henüz paketi görmedim. Arkadaşlar değerlendiriyor. Bilgi verecekler, hep beraber bakacağız

Suriye


Hükümetin izlediği Suriye politikası doğru bir politika değil. Sayın Başbakan’ın kullandığı bir cümle var Batı’yı suçlarken: Suriye konusunda kıyıda kenarda kalan 2-3 ülke sorunluluk almaya başladı. Onlar Türkiye, Katar, Suudi Arabistan. Hani siz oyun kurucuydunuz, Ortadoğu2da istediğinizi yapıyordunuz. Bir Başbakan’ın kıyıda kenarda kalmış ülkeler demesi Türkiye’yi düşürdüğü durumu gösterir. Arkadaşlarımızın oraya neden gittiğini bütün dünya biliyor, Başbakan bilmiyor. Kaddumi’nin ailesine bir sorusun bakalım.

Suriye muhalefeti ile de görüşüyoruz CHP olarak. Suriye’ye barışın gelmesini istiyoruz. O yüzden iktidarla da muhalefetle de görüşürüz. Bugün kamplarda on binlerce kadın var Suriyeli Arap kadın.Bugün kadınlar günü… O kadınların o kamplarda hangi şartlarda yaşadıklarını sorguluyor. Kim Esad’a ‘bu kadınların sorunlarını çözün, barışı sağlayın’ diye gidiyor. Biz gidiyoruz. Biz Türkiye’nin saygınlığı için, barışın sağlanması için ilişkiler düzelsin diye ordayız. İki ülkedeki akrabaların düşman değil, eskisi gibi dost olarak gidip gelebilmesi için ordayız ama bunu Erdoğan henüz kavramış değil.CHP heyeti henüz yeni geldi. Toplantımız başladığında onlarla daha görüşmemiştim.

Yeni Anayasa çalışmaları

TC bir hukuk devletidir. Anayasasında değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen maddelerden biri TC laik, demokratik bir hukuk devletidir der. Devlet bütün sorunları hukuk içinde çözmek zorundadır. Temel kaygımız bu.