Kılıçdaroğlu: Halk 4+4+4'ü bilmiyor
CHP eğitimde 4+4+4 önerisini halka sordu. Çıkan sonuca göre, halk 4+4+4'ten habersiz...
cumhuriyet.com.trCHP’nin 25 ilde 1200 denekle yaptırdığı algı araştırmasında yurttaşların yüzde 91.1’i “4+4+4” yasa önerisi konusunda yeterli bilgi verilmediğini söyledi, araştırmaya katılanların yüzde 97.7'si “Kız çocuklarının 10 yaşından sonra okulu terk etmesi sizce uygun mudur?” sorusuna “hayır” dedi, yüzde 86.5’u da “Erkek çocuklarının, 10 yaşından sonra okul yerine çıraklık eğitimine giderek çalışmaya başlamaları sizce uygun mudur?” sorusuna “hayır” yanıtını verdi.
ğitim yasalarının anayasadan daha önemli olduğu görüşünü yineleyen Kılıçdaroğlu, yeni bir anayasa yapmak için izlenen uzlaşma yolunun, eğitim konusunda uygulanmamasını eleştirdi.
Başbakan Erdoğan'ın partisinin grup toplantısındaki konuşmasında, ''Beni imam hatip okulu mezunu olarak üniversiteye almadılar. Bana 'Gideceksin bir de lise bitireceksin' dediler. Bize hendek atlattılar, neler yaptılar neler'' dediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Buradan sesleniyorum: Sayın Başbakan anlatımınızdan anlıyoruz ki bunun 28 Şubat süreciyle bir ilgisi yok. 40 yıl önce yaşadığınız bir travma sizi büyük ölçüde etkilemiş. 40 yıl önce yaşanan bir travmayı 40 yıl sonra bir kin duygusu eşliğinde parlamentoya taşımak doğru mudur? Eğer biz 40 yıl önce yaşadığımız travmaları 40 yıl sonra parlamentoya getirirsek biz doğruyu yapmamış oluruz. Bu ülkede hepimizin büyük sorumlulukları var. Başbakan olarak Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın, anamuhalefet partisi olarak da benim sorumluluklarım var. Ülkeye, çocuklarımıza karşı sorumluluklarımız var. Bize bu millet belli makamlar verdi. Şanla, şerefle bu makamları verdi. Biz bu makamların sorumluluğunu yerine getirmek durumundayız. Bir başbakan intikam duygusuyla, nefret duygusuyla hareket edemez, etmemelidir. Bir başbakana yakışmaz bu. Bir başbakan yakışan geçmişte yaşadığı travmaların etkisinde kalmak değildir. Geleceğe, çağdaşlığa, uygarlığa bakmaktır.''
"Eğitim siyasetçinin paldır küldür gireceği bir alan değil"
Türkiye'nin onlarca eğitim fakültesi, binlerce eğitim uzmanı, sivil toplum kuruluşları, akademisyenleri olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bu birikime siyasetçinin sırtını çevirmeyeceğini belirtti. Başbakan'a çağrıda bulunan Kılıçdaroğlu, "Her şeyi hepimizin bilmesi mümkün değildir. Eğer siyasetçiyi halkın gözünde saygın bir konuma getireceksek, bilim insanlarını, uzmanları dinleyeceğiz. Onların bilgilerinden ne kadar çok yararlanırsak halkın gözünde o kadar saygın bir konumda oluruz, çünkü söylediğimiz sözlerin bir ağırlığı olur" dedi.
Kendilerinin, CHP olarak görevlerini yaptığını ve geçtiğimiz Cumartesi günü Ankara'daki üç üniversitenin eğitim fakültesi dekanlarını, akademisyenlerini, sivil toplum örgütleri yetkilerini dinlediklerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Ben siyasetçi olarak o toplantıda saatlerce durdum ve gerçekten çok bilmediğim alanın olduğunu öğrendim, eğitim konusu farklı bir alan, siyasetçinin paldır küldür gireceği bir alan değildir" diye konuştu.
"Samimi olarak elimi uzatıyorum"
Başbakan'a çağrısını yineleyen Kılıçdaroğlu, "Sayın Başbakan'dan rica ediyorum ve kendisine çağrıda bulunuyorum; lütfen Sayın Başbakan, YÖK Başkanını, eğitim fakülteleri dekanlarını, uzman akademisyenleri, eğitimle ilgili sivil toplum kuruluşlarını davet ediniz ve onları dinleyiniz. Onları dinlemek size zarar vermez, sizi yüceltir, size saygı duyulur. İnatlaşmanın bir yararı yok, sivil toplum kuruluşlarıyla, aydınlarla, bilim insanlarıyla inatlaşmanın kimseye bir yararı olmaz. İnatlaşırsak kaybeden siz olursunuz, inatlaşan olur, kaybeden Türkiye ve çocuklarımız olur. Elimi uzatıyorum Sayın Başbakan. Samimi olarak elimi uzatıyorum. Gelin beraber eğitim konusunda uzlaşalım. Bizim ülkemizde dünya çapında eğitimciler var, bunları dinleyelim. Yanlıştan dönmek erdemdir, yanlışı sürdürmek hatadır. Bir yanlış yapılmış, bir kanun teklifi verilmiş. Yanlış olduğunu herkes biliyor, sizin Milli Eğitim Bakanınız da söylüyor. O zaman yapmamız gereken, Ana muhalefet partisinin 'gelin uzlaşalım, daha sağlıklı, tutarlı bir yasayı parlamentodan geçirelim' teklifine Sayın Başbakanın kulak vermesi lazım. Eğitim yasamızı bir barış, sevgi, hoşgörü ortamında çıkaralım. Bizim nesillerin, gelecek kuşağa güzel bir armağanı olsun bu" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç'un 12 saat konuşma eylemine yönelik sözlerine de tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Hiç konuşmasaydık bu tekliften kimin haberi olacaktı. Sayın Başbakan hiç bunu düşündü mü acaba? CHP hiç sesini çıkarmasaydı, ki halkın yüzde 91'i bilgilendirilmediğini söylüyor, neyin nasıl tartışıldığını nereden öğrenecekti halk? İşte muhalefetin güzelliği, erdemi, görevi buradadır. Üstümüze düşen bir görevi, insanımıza olan saygının gereği olarak dillendiriyoruz" dedi.
Anayasa Mahkemesi için erken
Kılıçdaroğlu gazetecilerin sorularını da yanıtlarken, 4+4+4 eğitim modeli teklifi ilgili hem yasanın getiriliş tarzıyla hem de, içeriği bakımından eleştirdiklerini söyledi. Yasanın çağdaş demokrasilerde olması gereken şekliyle getirilmediğini, Bakanlar Kurulu'nun bir sorumluluk üstlenmediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Bu teklifin arkasında AKP'yi ve Bakanlarını göremiyoruz" dedi. Kılıçdaroğlu, yasa teklifinin içeriği konusunda da ciddi yanlışlar olduğunu kaydetti.
Kılıçdaroğlu bir başka sor üzerine de 4+4+4 eğitim modeli teklifine karşı, CHP'nin 8 yıllık kesintisiz eğitimin, belli aşamalarla 12 yıla çıkarılmasını istediğini belirtti. Kılıçdaroğlu 4+4+4 sisteminin dünyada sadece Avusturya'da olduğunu, orada da 2016 yılına kadar sürenin uzatılması yönünde karar alındığını belirtti.
Kılıçdaroğlu, 4+4+4 eğitim modelinin yeni Anayasa çalışmalarını sekteye uğratacağını sanmadığını söylerken, "4+4+4 modelinin geri planında ne var sizce?" şeklindeki soruya da, "Onun şu ana yanıtını almış kimse yok, kimse bilmiyor. Hangi gerekçeyle bunu getirdiniz? Şeffaflıktan, açık toplum olmaktan söz ettik, çıkıp bir Allah'ın kulu şunu söylemeli; 'biz bu yasa teklifini şu gerekçeyle veriyoruz'. Biz bilmiyoruz, kimse bilmiyor" yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu, yasanın kabul edilmesi halinde bir Anayasa Mahkemesi sürecini değerlendirmek için ise henüz erken olduğunu kaydetti.