Kılıçdaroğlu Çorlu'da

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gazze'ye insani yardım yapılması, ambargonun kaldırılmasının çok önemli olduğunu belirterek, ''Bu bağlamda uluslararası çalışmaların yapılması, oraya yapılacak yardımların daha sağlıklı götürülmesi açısından çok önemli. Bu konuda da hükümetin girişimlerde bulunmasını isteriz tabii'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tekirdağ'ın Çorlu ilçesini ziyaret etti. Atatürk Meydanı'nda parti otobüsünden halka hitap eden Kılıçdaroğlu, artık Türkiye'de insanların özgürlük içinde, korku imparatorluğunu alaşağı ederek barış içinde yaşayacağını söyledi.
''Köylüye, işçiye, memura, emekliye vermeyeceksin, peki kardeşim bu parayı nereye götüreceksin?'' diyen Kılıçdaroğlu, ''Recep beyin mucize buluşları var. Sanıyor ki bütün esnaf kendi çocukları gibi. Var mı böyle bir kural? Bu kuralı ters yüz etmek bizim boynumuzun borcu mu? Buna var mısınız? O zaman sandıklarda Recep beyi yolcu etmek hepimizin boynunun borcu'' dedi.

Çorlu'nun en büyük göç alan ilçelerden biri olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, insanların bu ilçeye umutla ekmek bulmak ve alın teri dökmek için geldiklerini ancak işsizliğin insanların önündeki en büyük engel olmaya başladığını ifade etti.

''Recep bey ne diyor? 'Efendim varsa bir reçeteniz bize verin'. Eğer sen reçete bulamıyorsan niye başbakanlık koltuğunda oturuyorsun? Ha, bizim reçetelerimizi istiyorsan, zaten biz onu her yerde söylüyoruz. Tüketen değil, üreten bir Türkiye olacak diyoruz'' diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Buğdaya verdikleri fiyata bakın. Memnun musunuz? Geçen sene 54 kuruş, bu sene 55 kuruş. Fiyat bir kuruş arttı. Bir kuruş artan buğday fiyatıyla köylü nasıl geçinecek? 62 kuruşa mal edip, 55 kuruşa satın. Hadi bugün katlandı diyelim, kaç senedir böyle gidiyor. Trakya'nın köylüsü açlığa mahkum edilmek zorunda mıdır? Ancak Recep bey diyor ki 'Meraklanmayın biz ithal ederiz'. İyi de bu yıl ithal ettin, işçi, köylü, çiftçi aç kaldı. Peki ne olacak bu milletin hali? Sen 'Bu ülkede herkesin karnı doysun, herkes çalışsın, herkes üretsin' demiyor muydun bir dönem?' Diyordun. Oturdun sırça köşke, Kısıklı'daki villana, ondan sonra diyorsun ki 'Efendim biz işsizliği çözemiyoruz'. Çözemiyorsan birinci şartımız şu, Recep beyi oradan ilk seçimlerde alacağız. Verilemeyecek hesabımız yoktur. Onun için diyoruz, 'dokunulmazlıkların arkasına saklanmayın' diye. Onun için diyoruz 'yetimin hakkını yiyenlerden hesap soracağız' diye.''
 

Soruları da yanıtladı

Kılıçdaroğlu, daha sonra Genel Sekreter Öder Sav, Genel Başkan yardımcıları Hakkı Suha Okay, Umut Oran ve bazı milletvekilleriyle Çorlu Belediyesini ziyaret etti.
Kılıçdaroğlu, burada bir gazetecinin, ''34 ilçe başkanının, Gürsel Tekin'in İstanbul İl Başkanı olarak dönmesini istemedikleri'' yönünde haberler çıktığını hatırlatması üzerine şöyle konuştu:

''34 ilçe başkanı öyle bir talepte bulunmadı. Ahenk içinde İstanbul yönetiminin çalışması ile ilgili görüşlerini bildirdi. Ben de temel hedefimizin zaten partimizin uyum içinde çalışması olduğunu belirttim. Bu ahenk sadece İstanbul için geçerli değil, Türkiye'nin her tarafı için geçerli olması gereken temel bir kural. Siyasal partilerin kendi içinde ahenkli bir çalışma sergilemeleri zaten başarının da temel ilkesidir.''

Gazze'ye yardım götüren gemilere yönelik İsrail saldırısını da değerlendiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

''Hükümetin bu konudaki açıklamalarını bekliyoruz. Arkadan neler gelecek onu da bekliyoruz. Hükümet çok ciddi vaatlerde, çok ciddi söylemlerde bulundu. Ben Salı günü yaptığım konuşmada o söylemlerin takipçisi olacağımızı, yerine getirmedikleri takdirde de halka şikayet edeceğimizi söyledim. Dolayısıyla bakalım önümüzdeki günlerde hükümet belki daha farklı gelişmeleri kamuoyuna açıklar. Ancak Gazze'de insani yardımın yapılması, oradaki ambargonun kaldırılması çok önemli. Bu bağlamda uluslararası çalışmaların yapılması, oraya yapılacak yardımların daha sağlıklı götürülmesi açısından çok önemli. Bu konuda da hükümetin girişimlerde bulunmasını isteriz tabii.''

Kılıçdaroğlu, ''Gürsel Tekin'in Trakya gezisine davet edilmediği'' yönündeki iddialara ilişkin de ''Hayır kesinlikle doğru değil. 80 Parti Meclisi üyemiz var. Dikkat ederseniz gelenler daha çok bölgeden seçilen parti meclisi üyeleri. Yoksa Sayın Tekin'e yönelik herhangi bir olumsuzluk söz konusu değil. Kaldı ki Sayın Tekin kendisi bana havaalanında bu geziye katılamayacağını ifade etti. İşleri varsa tabii katılamayabilir'' dedi.

 

Kılıçdaroğlu, Saray'a geçti

Kılıçdaroğlu, CHP Genel Sekreteri Önder Sav, CHP Genel Başkan Yardımcıları Hakkı Süha Okay, Umut Oran ve milletvekilleriyle birlikte çıktığı Trakya gezisi kapsamında Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesinde vatandaşlara hitap etti.

Türkiye'de herkesin doğduğu andan itibaren vergi verdiğini belirten Kılıçdaroğlu, ''Sizlerden toplanan vergilerin hesabını veren siyasetçi oldu mu? Toplanan her kuruşun hesabını vermeye söz veriyoruz. Biz dünyanın en büyük ekonomilerinden biriyiz, ama bu ülkede insanların yoksulluğunu siyasi amaçla sömürenler var. İnsanlık onurunu ayaklar altına alanlar var'' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, 32 bin öğrencinin öğrenim gördüğü Trakya'da bir tane bile devlet yurdu olmadığını ifade ederek şunları söyledi:

''Devlet yurdu yapmak bu kadar zor mu? Türkiye'de 2 yıl içinde öğrenci yurdu sorununu tarihe gömeceğiz. Nasıl yapacağız? Yolu basit. TOKİ'ye diyeceğiz ki 'Sen lüks konut yapmaktan vazgeç. Önce şu öğrencilerin sorununu çözeceksin'. Çocuklarımızın eğitim sorunu var. Çoğu yerde lisemiz yok''

''Her inanç, her etnik kimlik başımızın üstündedir. İnançlar ve etnik kimlikler, siyasetin konusu olamaz. Bunu değiştiremezsiniz. Siyasetin konusu başka bir şeydir'' diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Türkiye Cumhuriyeti'nde bir tek yurttaş, 'ben ibadetimi istediğim gibi yapamıyorum' diyorsa, Kemal Kılıçdaroğlu olarak o vatandaşın inancını özgürce yerine getirmesi için her türlü çabayı göstereceğim. Artık bu ülkede o kötü politikacılardan kurtulmak zorundayız. İnançlara saygıysa sonuna kadar.

Ne söyledik; 'Siyasette zenginleşmeyeceğiz ve havuzlu villalarda oturmayacağız'. Çünkü siyaset halka hizmettir. Halka hizmet edeceksiniz, zenginleşmeyeceksiniz. Siz de yedi sülaleniz de zenginleşmeyecek.''
 

Saray Bahar ve Kültür Festivali

Trakya gezisi kapsamında Tekirdağ'ın Saray ilçesine de uğrayan Kılıçdaroğlu, Atatürk Meydanı'nda düzenlenen ''Bahar ve Kültür Festivali''nde halka seslendi.
Saray halkının beş dönemdir CHP'ye oy verdiğini, Türkiye'nin gelecek seçimlerde Saray'ı örnek almasını istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, ''Çünkü bu ülkede artık haramilere yer yok. Halkı soyanlardan hesap soracak mıyız? Asıl inancımız da bu olacak. Bu ülkede birbirimizi kucaklayacağız, hiçbirimizi ötekileştirmeyeceğiz. Bir tek şey istiyorum, helal süt emmiş herkesten CHP'ye oy istiyorum. Ayrılık, gayrılık yok. Yalancılardan, talancılardan bu memleketi koruyacağız. Bizim inancımızı sömürenlerden bu memleketi kurtaracağız'' dedi.

''Bu ülkede hiç kimse ama hiç kimse gelecek kaygısı taşımamalıdır, temel hedefimiz de budur'' diyen Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

''Biz Ankara'da silkeliyoruz, teker teker düşüyorlar. Saray'da siz, Türkiye'de de halk AKP'yi mutlaka silkeleyecektir. Yetimin hakkını kimsenin kursağında bırakmayacağız. Her şeyi yapabilirsin, ama kul hakkıyla gitmeyeceksin. Onun için diyorum size, artık bu ülkede temiz siyasetin, düzgün siyasetin kapısını açalım. Bizim inançlarımızla oy toplamaya çalışanların defterini kapatalım. Recep bey diyor ki; 'Her üniversiteyi bitiren iş bulacak diye kural yok'. Onun çocukları hangi durumda, sizin çocuklarınız hangi durumda? Kıyaslamayı böyle yapacaksınız. Eğer sizin çocuklarınıza da gemicik alacaksa sorun yok. 'Helal olsun' diyeceğim o zaman.''

Saray Belediyesini de ziyaret eden Kılıçdaroğlu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, ''Genel başkan seçildikten sonra Türkiye'deki seçmen izlenimleriniz nelerdir?'' sorusuna Kılıçdaroğlu, şu ana kadar gezdiği yerlerde iki temel unsur gördüğünü belirterek, şunları söyledi:

''Bunlardan birincisi, gençlerin siyasete daha fazla katılıyor olmaları. Gençliğin siyasete ilgi göstermesi bizi son derece mutlu ediyor. ikinci önemli nokta, kadınların siyasete çok fazla ilgi göstermeleri. Kadınlar ile gençler siyasette gerçekten önemli bir yere gelebiliyorlarsa, asılabiliyorlarsa siyasete, demek ki Türkiye'nin geleceği aydınlık. Bu beni sevindiriyor. Gençler ve kadınların siyasete girdiği ölçüde Türkiye'de demokrasinin kalıcılığı açısından umut vaat eden bir tabloyla karşı karşıyayız.''