Kılıçdaroğlu: Basın hürdür diyenler parmak kaldırabilir mi? (02.05.2015)

Başbakan Davutoğlu ile CHP lideri Kılıçdaroğlu, TOBB'un Ankara'daki genel kurul toplantısına katıldı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu TOBB 71. Genel Kurulu'nda iş adamlarına hitap etti. Kılıçdaroğlu'nun 'Basın hürdür diyenler parmak kaldırabilir mi?' sorusu karşısında elini kaldıran olmadı.

cumhuriyet.com.tr

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle;

-Değerli dostlarım siz ne söylüyorsunuz dediler. İyi söyleyeceğiz de burada olsanız söyleyeceğim de burada değilsiniz. Sözüm söz seçimlerde cevabımızı çok iyi vereceğiz. Sizlerin önemini biliyorum. Hangi zorluklarla karşı karşıya olduğunuzu biliyorum.

-Sözüm söz Başbakana seçim bildirgemizi göndereceğim..

-Beni üzen bir olay var. Bir ülkenin başbakanı hakkında başka ülkeler 'doğruyu söylemiyorsunuz' dememeli. Saygınlığı olan bir ülkenin Cumhurbaşkanı yalanlanmamalı bu toplumun gururunu incitir. O makamlar önemli makamlar neyin ne olduğunu bilmek zorunda ve dikkatli konuşmak zorundadırlar.

- 6572 sayılı CMK değiştirildi. Somut delile dayalı ifadesi makul şüphe ifadesi değiştirildi. Can ve mal güvenliğimiz yok. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir baskı sistemini sizin üzerinizde kurmaya çalışıyorlar.

-Sizi gözaltına alabilir, tutuklayabilir, mal varlığınıza el koyabilirler. Sizin dosyanıza gizlice el koyabilirler.

-Sizin aklınıza gelir miydi? Genel Kurmay Başkanlarının tutuklanacağı. Ama oluyor.

-Kime göre makul şüphe. Kime göre. Valiye, Emniyet müdürüne göre... E Bunlar siyasi iktidara bağlı

"SÖYLEYECEĞİM AMA BAŞBAKAN BURADA YOK Kİ" VİDEO

<video:267627>

-Şimdi de Başkanlık sistemi istiyorlar. Bunu isteyen kişi 'Yargı ve yasama benim için ayak bağıdır' demişti. Milli iradeye saygı diyorsak yüzde 10 seçim barajını kaldıracağız.

-Yasa dışı medya havuzu kurmayı değiştireceğiz. Bazı gazetecileri bu toplantıya almadılar. Hem demokrasi diyorlar hem de içeri almıyorlar.

-'Konuşursam kapıma müfettiş dayanır' diye bir sistem olamaz.

-Medyası özgür olmayan bir ülkede demokrasi olmaz. Medya halkın gözü kulağı sesi olmak zorundadır. Aman sesimi çıkartmayayım yarın müfettişler gelir korkusu var. 

- Ben size yeni bir demokrasi tanımı yapacağım. Demokrasi şudur; Devletin kurumlarına sıcak siyasetin müdahale edemediği alanlardır. Siyasi otorite hedef gösterir ama müdahale edemez.

-Mesela sıcak siyaset Merkez Bankası'na müdahale etmemeli. Elbette enflasyonu düşürmek için hedef koyacak ancak araçlarına müdahale etmemeli. Ediyorsa demokrasi yoktur.

-Ben vatandaş olarak beni yargılayan hakimin siyasal kimliğini bilmek zorunda mıyım? Yargıyı kim bu hale getirdi?

-Ben 13 yıldır ben sana aynı soruyu sordum 'Yargı neden bu halde' diye sordum.

-Türkiye'de basın hürdür diyenler el kaldırabilir mi? Evet hiçbir el yok

-Buzdolabı yapıyoruz diye övünen bir Başbakan olmaz arkadaşlar. Buzdolabı 18.yüzyılın ürünü. Amerika hala televizyon üretiyorum diye övünmüyor.

-Buradan rica ediyoruım. Uygar dünyada uygar demokrasilerde liderler biraraya gelir konuşurlar. Gel biraraya gelelim bir televizyon programında kimin projeleri daha iyi tartışalım.

-Hükümeti eleştirenlerin sabah kapısında 20 tane vergi müfettişi var.

-Arama yapacaklar davul zurnayla gidiyorlar. Arama yapacaksan adam gibi gidersin. Elinde sopayla gidemezsin. 

-Büroklatlar ek başına hareket edemezler. E bürokrata soruyorlar 'o dedi bana o yüzden yaptım' diyor.

-Asgari ücret bin 500 olacak dedik diye sitem ediyor. 

-Bizim projerimizle ilgili kaynak sorunu var, savurganlık artar diyordan iki uygar insan gibi bir televizyon programına çıkıp, tartışalım. Biz her şeyi düşündük. Yeni bir başlangıç yapmaya ihtiyacımız var. Bizim sizin oyuuca ihtiyacımız var.

Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu TOBB Genel Kurulu'nda