'Kılıçdaroğlu, Barak kadar olamadı'

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun hükümetin İsrail politikalarına yönelik eleştirilerine sert çıkarak, "Ehud Barak kadar bile olumlu konuşabilselerdi" dedi.

cumhuriyet.com.tr

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, AKP Genel Merkezi'nde gündemdeki konulara ilişkin bir basın toplantısı düzenledi.

12 Eylül askeri darbesinin yıldönümü üzerine değerlendirmelerde bulunan Çelik, o dönem yaşananları aktarırken, "Temenni ederim ki darbe artık Türkiye'nin gündeminden bütünüyle çıkmış olsun" dedi. Çelik darbenin tipik bir geri kalmışlık göstergesi olduğuna vurgu yaparak şunları söyled:
"Üçüncü dünya ülkelerinden en geri kalanlara bakın, sabah çavuş darbe yapıyor öğleden sonra onbaşı darbe yapıyor. Darbe bir üçüncü dünya ülkesi uygulamasıdır. Temenni ederim ki bizde de artık darbenin sözü bile edilmez. Bir yıl önce 12 Eylül darbesinden 30 yıl sonra 12 eylül'ün ayıplarını 26 maddelik anayasa değişikliği ile kısmen millet olarak değiştirdik. 30 yıl sonra bunu yapabildik. Darbeciler hesap veriyor. Darbecilerin yargılanmaz, sorgulanmaz zırhları ortadan kaldırıldı. Tabi ki biz siyasetçiler olarak Yargının bu konuda nasıl bir karar vereceğine ve işi nereye vardıracağına karışamayız. Ama darbecileri koruyan kale duvarları o surlar, anayasa surları ortadan kaldırılmıştır. Darbeciler de sorgulanır. Darbeciler de mahkeme önüne çıkarılır. Darbe teşebbüsünde bulunanlar da buna dahildir. Bunu halkımız görüyor."
 

"Bozkurt en ünlü ırkçı"

Çelik, darbe yapanlarla CHP'nin zihniyetinin, ideolojisinin aynı olduğunu, bütün darbelerin irtica paranoyası ile öne çıktığını vurguladığı konuşmasında ana muhalefete yüklendi. CHP'nin eski Adalet Bakanı Mahmut Esad Bozkurt'un en ünlü ırkçılardan olduğunu ve halen CHP'nin vazgeçilmezi olduğunu vurgulayan Çelik, "Ondan sonra da biz değiştik diyorlar yeni CHP diyorlar. Bu zihniyet değişimi yapılmadıkça isimlerin yerleri değişebilir, tabelaları değişebilir ama o zihniyet devam ediyor" diye konuştu.
 

"Siz mahkeme misiniz?"

AKP'li Çelik CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'in Başbakan Erdoğan'a yönelik "İsraillilere Başbakan şirin görünmek için insan hakları İHH'nın başkanı Bülent Yıldırım'ın IRA'nın adamı olduğunu söylediği" yönündeki iddialarına da sert çıktı.

Çelik şöyle konuştu:
"Bir insanın bunları söyleyebilmesi için o insanın şizofrenik hayalleri olması gerekiyor. Hiçbir zeminde hiçbir zamanda sayın başbakanın böyle bir beyanı olmamıştır, bu hayal mahsulüdür, bu yalandır, tamamıyla da iftiradır. Sayın başbakanı iki yüzlü olmakla suçluyorlar. 61 yıldır bu halk söylediklerinize inanmıyor. Size inansaydı sizi iktidara getirirdi. Seçim öncesi halka ayı güneşi vaat ettiniz. Halk size inanmadı. Liderlerin güvenilirliğine bakın. Başbakana olan güven yüzde 70'in üzerindedir. Hiç aynaya baktınız mı kendi güvenilirlik oranlarınıza baktınız mı? karşı taraftaki insanı iki yüzlü olmakla suçlayacaksınız. Halkın vicdan aynasına bir bakın. Orada nasıl göründüğünüze bakın. Yine bir türlü tüketemedikleri bir sakız deniz feneri meselesidir. Şu anda Türkiye'de de görülmekte olan Almanya'daki davada AK Parti'nin herhangi bir yöneticisi tanık sıfatıyla bile bu işin içerisinde değildir. Herhangi bir şekilde ifadesine de başvurulmamıştır. AK Parti ile uzaktan yakından genel başkanı ile kurumsal kimliği ile ilgisi olmayan bir davadır. Alnı temiz olmaz bu yolsuzluğu yapanların diyen insanların kendilerini mahkemelerin yerine koyarak, kendi attıkları iftiralara kendileri inanarak kendi çaldıkları karanın rengine bakarak konuşuyorlar ve çok ayıp ediyorlar. Siz mahkeme misiniz hangi delile dayanarak Sayın başbakanla, AK Parti hükümeti ile ilgili bu tür ithamlarda bulunuyorsunuz. İddia sahibi iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eğer iddia sahibi iddiasını ispat etmezse iftiracı olur.

 

"Bizim İsrail halkıyla da bir derdimiz yok"

Çelik hükümetin İsrail politikalarına yönelik eleştirilere ve ABD'de Musevi bir STK'dan Başbakan Erdoğan'a verilen ödülün iade edilip edilmeyeceği yönündeki sorulara da yanıt vererek "Türk devletinin mücadelesi İsrail hükümeti iledir. Bizim kavgamız Netenyahu hükümetinin politikaları ile ilgilidir. 9 vatandaşımızı katleden insanların yaklaşımı ya da zihniyeti ile mücadele ediyoruz. Bizim İsrail halkıyla da bir derdimiz yok. İsrail'de Netenyahu hükümetinin yaptıklarını tepeden tırnağa eleştiren bir yığın makale çıkıyor. Türkiye'deki Museviler başta olmak üzere dünyadaki Musevilerle de bizim bir derdimiz yok.

Maalesef CHP'li ve MHP'li yöneticilerin söylemleri antisemitist bir söylemdir. Bütün Yahudileri hedef alan bir davranışımız yok. Keşke başta sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere İsrail konusundaki politikamızı eleştirenler Ehud Barak kadar bile olumlu konuşabilselerdi. Ehud Barak kadar bile İsrail'in yaptığı yanlışları eleştirebilselerdi bu bizi çok daha mutlu edecekti" diye konuştu.