"Kıbrıs'ta siyasi gerginliğin sorumlusu Rusya olacak"

KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Turgay Avcı, yaptığı açıklamada, Rum yönetiminin Rusya'dan 115 milyon Avro değerinde 41 adet T90 modeli saldırı tankı, TOR M2 karadan havaya atılan füze sistemleri ve Kornet güdümlü saldırı füzeleri almak üzere gerekli çalışmaları sürdürdüğü ve bu silahlanma projesi için 200 milyon Avro'luk bir meblağı harcamayı öngördüğü bilgisini aldıklarını kaydetti.

"Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ın bir süre önce Rusya ile imzaladığı, Rum yanlısı ve tek taraflı deklarasyonun karşılığının da böylelikle fiyatı öğrenilmiş bulunmaktadır" diyen Avcı, şöyle devam etti:
"Ancak hiçbir siyasi ahlak kurallarına sığmayan bu oyunu Rum tarafı daha fazla sürdüremeyecektir. Adada kalıcı bir barış istediği yönünde açıklamalarda bulunan Hristofyas'ın, gerçek niyeti konusunda daha fazla göz boyaması mümkün değildir."
"Makarios'dan beri gelmiş geçmiş tüm Rum liderliği dönemlerinde GKRY'nin Rusya'dan silah sistemleri almak suretiyle, Rusya'nın siyasi arenada Rum liderliğine destek çıkmasını sağladığını" belirten Turgay Avcı, "Rusya gibi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimi üyesi olan ve Kıbrıs konusunda tarafsız bir tutum benimsemesi gereken önemli bir ülkenin, Rum liderliğinin fütursuzca adayı barut fıçısına dönüştürme çalışmalarına destek vermesinin kabul edilmez olduğunu" vurguladı.

"Tam teşekküllü müzakerelerin olumlu bir atmosferde sürdürülmesi için üçüncü tarafların çaba göstermesi ve katkıda bulunması gerekirken, adada bu son gelişmelerle yaşanabilecek siyasi gerginliğin sorumlusunun Rusya Federasyonu olacağını" ifade eden Avcı, şunları kaydetti:
"GKRY liderliğini, adada barış ve huzuru tehdit edebilecek girişimlerine son vermesi için çağrıda bulunur, tam teşekküllü müzakerelerin devam ettiği bu hassas dönemde dengeleri bozacak tutum ve davranışlardan kaçınması hususunda üçüncü çevreleri de gerekli hassasiyeti göstermeye davet ederiz. Biz, Kıbrıs Türk tarafı olarak, Rum tarafının adada olumsuz sonuçlar doğurabilecek tüm girişimlerine rağmen, kapsamlı bir anlaşmaya varılması yönündeki iyi niyetimizi korumaya çalışacak, tam teşekküllü müzakerelerin bir ortaklık anlaşmasıyla sonuçlandırılması yönünde üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz."