'KGF kredisini alıp cipini değiştiren var'

TÜRKONFED Başkanı Turan, “Bin tane teşvik çıkarıp ekonomiyi canlandıramıyorsak, bir yerde hata yapıyoruz” diye konuştu.

Gamze Bal

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, bir iş insanı olarak şimdiye kadar kaç tane teşvik paketi açıklandığını takip edemediğini anlatarak, bir yığın teşvik çıkarıldığını ancak bunun sonucunun ne olduğunun bilinmediğini söyledi.

Turan, “Bin tane teşvik çıkarıp ekonomiyi canlandıramıyorsak, bir yerde hata yapıyoruz. Hastaya antibiyotik verdik ama sonuç aldık mı, bunu ölçemiyoruz. Hastalığı, iyi teşhis etmeyip, sürekli ilaç vermiş oluyoruz. Aldığı Kredi Garanti Fonu (KGF) ile cipini değiştiren var” diye konuştu.

Türkiye’nin çıkış noktasının katma değerli üretim ve bu ürünlerin ihracatı olduğuna dikkat çeken Turan, “Teşvik verilecekse rekabetçi sektörler ve şirketler belirlenip onlara verilmeli. Sektörlerin kapasite kullanım oranına bakılmalı. Liberal ekonomideyiz ama girişimcilerimize ‘Kusura bakma, sen bu yatırımı yapamazsın’ diyebilmek lazım. Bölgeler arasındaki gelir dağılımında uçurum var. Avrupa’da bölgeler arasındaki kişi başı GSMH farkı 1.5 kat bile değil. Bizde, Van’da 4 bin dolar, İstanbul’da 18 bin dolar. Teşvikler buna göre verilmeli” dedi.

KUR ARTSA DA İHRACAT YÜKSELMEZ

Geçen yıl G-20 ülkeleri içinde en fazla değeri yüzde 39 ile Türk Lirası’nın kaybettiğini, artan dövize rağmen ihracatın ise yalnızca yüzde 7 artabildiğine dikkat çeken Turan, “Demek ki döviz kurunun artması da ihracatı artıramıyor. Bunun altını çizmemiz lazım. Bugün kur 10 TL olsa bile ihracatı 250 milyar dolara çıkaramayacağız. Çünkü hâlâ konvansiyonel üretimle ihracat yapıyoruz. Dolar 3.5 TL’ye gerilerse ne yapacağız, ihracat 100 milyar dolara mı düşecek” diye konuştu.

Dijitalleşmeden bahsedilmesine rağmen hâlâ mermerin blok halinde ihraç edildiğine, inşaat demirinin, fındığın işlenmeden ihracatının yapıldığına vurgu yapan Turan, “Bu şekilde ihracatın hiçbir anlamı yok. Blok halinde sattığımız mermeri belki Çinli işleyip, tekrar bize satıyor. Dikkat ederseniz Türkiye, ihracat birim değerini artıramıyor. Bizim markaya yatırım yapmamız lazım. Türkiye’nin, dünyadaki ilk beşte bir tane markası yok. Pamuğu 1 dolara alıp, işleyip, tişört olarak 2 dolara satıyoruz. Üzerine bir logo koyup, 20 dolara bize satıyorlar” dedi.

Gündem ekonomi olmalı

Bir türlü bitmeyen seçimlerin iş dünyasındaki belirsizliği artırdığını ifade eden Turan, “Belirsizlik artarken yatırımlar da düşüyor. Hiçbir iş insanının yatırım iştahı kalmıyor” dedi.

2018 Ağustos’tan beri ticaretle uğraşan insanların mal satmaktan öte risk yönetmeye çalıştığına değinen Turan, “Artık bütün olay satıştan öte risk yönetiminde. Özellikle geçen sene ağustos, eylül ve ekim aylarında herkes birbirini risk olarak görüyordu. İnsanlar ‘paramı nasıl kaptırmayabilirim’, ‘mevcut durumdan darbe almadan nasıl çıkarabilirim’in hesabını yapıyor. Seçimlerle kaybedilen enerjiden sıyrılıp, bir an önce gündemimizin ekonomi olması lazım” diye konuştu.