KESK tarihinde bir ilk

Taciz iddiası ve bunu izleyen istifaların ardından KESK Merkez Yönetim Kurulu (MYK) tarafından alınan olağanüstü genel kurul kararı, yarın hayata geçirilecek.

KESK 1. Olağanüstü Genel Kurulu'nda, Genel Başkan Sami Evren ile Hukuk, Toplu İş Sözleşmesi ve Uluslararası İlişkiler Sekreteri Adnan Gölpunar'ın istifasının ardından yaşanan tartışmalar ve bazı yöneticilerin de yönetim kuruldaki görevlerinden istifa etmeleri sonrasında konfederasyonun yeni yönetimi belirlenecek. Ankara'da iki gün sürecek genel kurulda, toplam 498 delege yeni yönetim için oy kullanacak.

Delegeler, seçim sonunda yönetim kurulunu oluşturacak 7 kişiyi belirleyecek. Yönetim kurulu üyeleri daha sonra kendi aralarında görev dağılımı yapacak.

Genel kurul öncesinde konfederasyon yönetiminde söz sahibi olan gruplar arasındaki temaslar ise sürüyor. Bu gruplar arasında sağlanacak uzlaşmayla aday listelerinin netleşmesi bekleniyor.

Görev 6 ay, sorumluluk ağır

Konfederasyon içerisindeki gruplardan ''Emek Hareketi''nin, genel kurul öncesinde yayımladığı deklarasyonda, KESK'i olağanüstü genel kurula götüren sorunlar orta yerde dururken, hem bu koşulları aşmaya hem de emekçilerin karşı karşıya kaldığı saldırılara yanıt vermeye dönük bir oluşumun henüz açığa çıkarılamamış olmasının kaygı verici olduğu belirtildi.

KESK'in olağanüstü genel kurul süreciyle içine kapanmasının rolünü-görevini tümüyle yerine getirememesine neden olduğu ifade edilen açıklamada, KESK Yönetim Kurulunun 6 aylığına seçilecek olmasının görev ve sorumluluklarının ağırlığını ortadan kaldırmadığı gibi, genel kurula götüren iddiaların yarattığı tahribat ve emekçilere yönelik saldırılara karşı verilecek mücadele açısından daha ağır sorumluluk yüklediği kaydedildi.
Deklarasyonda, ''Bu zor dönemde eşit ilişkiler içinde, temel dinamikleri kapsayan, geniş tabanlı bir yönetim oluşumu içerisinde görev almaktan kaçınmayacağımızın bilinmesini istiyoruz'' denildi.

''Devrimci Sendikal Dayanışma''nın (DSD) genel kurul değerlendirmesinde ise KESK'in yaşanan son olaylarla tarihinin en ağır krizine sürüklendiği belirtildi.
Değerlendirmede, ''DSD, KESK'i yeniden inşa etme anlayışının örgütte/sendikal dinamiklerde ortak bir iradeye dönüşmesini önemsemekte ve bunun için çaba harcamaktadır'' ifadelerine yer verildi.

''Demokratik Emek Meclisi'' ise olağanüstü kongre için KESK kamuoyuna, ''Olağan kongreye kadar yürütülmesi gereken çalışmalar için KESK'e bağlı sendikaların genel başkanlarından oluşan bir yönetim kurulu oluşturulmasını, taciz edildiğini iddia eden kadın çalışan ve iddiaya çözüm üretemediği için istifa eden KESK avukatını işe geri çağırmasını, iki çalışanın maddi ve manevi zararlarını karşılamasını'' önerdi.

''Sendikal Birlik'' de genel kurul öncesi ''dört ana dinamik'' diye ifade edilen yapının genişletilerek, çok daha geniş kesimlerin kararlara katılabileceği bir mekanizma yaratılmasını istedi. Bunun dışındaki daha dar yapılanmalarla seçim kazanılabileceğini, ancak sorunların çözülemeyeceğini belirten Sendikal Birlik, bu perspektifle yola çıkacak bir yapılanmadan başka çözüm görülmediğini vurguladı.