'Kedi Mia' planı bütçeye de girdi
Plan Bütçe Komisyonu'nda Kültür ve Turizm Bakanlığı 2011 yılı mali bütçesi görüşmeleri sırasında, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın geçtiğimiz günlerde ölen van kedisi "Mia" da gündeme geldi.
cumhuriyet.com.trKültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığının 2011 yılı bütçesini sundu. ''Turizm'' ve ''kültür'' olgularının birbirini desteklediğini ve iç içe olduğunu belirten Günay, turizmin toplumları, devletleri birbirleriyle tanıştıran aynı zamanda barışa, uzlaşmaya ve diyaloğa hizmet eden bir alan olduğunu söyledi. ''Bu topraklarda hangi dönemde ortaya çıkarsa çıksın, ne varsa hepsi bizimdir. Bir tek rengi, bir tek varlığı, soldurmadan geleceğe taşımaya çalışıyoruz'' diyen Günay, Bakanlığın kültür alanında, koruma, planlama, kazı-arama, restorasyon, bakım, onarım, teşhir ve yayın çalışmaları yaptığını anlattı. Bakanlığa bağlı 189 müze ve 130 düzenlenmiş ören yeri bulunduğunu belirten Günay, bu yıl Kırşehir-Kaman Kalehöyük Arkeoloji Müzesi'nin inşaatının tamamlanarak hizmete açıldığını anımsattı. Gaziantep Zeugma Müzesi'nin açılışının, gelecek yıl yapılmasının planlandığını belirten Günay, bu müzenin açılışıyla birlikte Türkiye'nin dünya ölçeğinde en fazla mozaik sergilenen ülke konumuna geleceğini ifade etti.
Günay, çocukların müze bilincini geliştirmek amacıyla ''Çocuk Müze Odaları ve Çocuk Dostu Müze Projesi'' çalışmalarının sürdürüldüğünü söyledi. Özel müzelerin açılmasını kolaylaştırıcı düzenlemeler yapıldığına dikkati çeken Günay, bu nedenle özel müzelerin açılışında son yıllarda artış yaşandığını bildirdi. Günay, kazı ve araştırma çalışmalarına, 2003 yılında 1 milyon 668 bin 154 lira kaynak aktarılırken, bu rakamın 2010 yılında 24 milyon 906 bin 335 lira seviyesine yükseltildiğini belirtti. Bakan Günay, 2010 Ekim ayı itibarıyla bakım, onarım, restorasyon gibi uygulama işlerine 40 milyon 45 bin 847 lira, proje işlerine 10 milyon 299 bin lira ödenek aktarıldığını ifade ederek, 'Ülkemizde kültür turizmine ilgili artırmaya çalışıyoruz'' dedi. ''Müzekart'' uygulaması hakkında bilgi veren Günay, bu uygulama ile 2 milyona yakın vatandaşın 300'ü aşkın müze ve ören yerine 1 yıl boyunca sınırlama olmadan ziyaret etme imkanı tanındığını anlattı.
Kaçak kazılar
Kaçak kazılar yapıldığını ve yasadışı yollardan yurtdışına tarihi eser kaçırıldığını hatırlatan Günay, ''Bu yıl Ekim ayı itibarıyla 42'si Almanya, 2'si İngiltere'den olmak üzere 44 eserin ülkeye iadesi sağlandı'' açıklamasında bulundu. Günay, ayrıca, Sırbistan'da ele geçirilen bin 864 sikke ve arkeolojik eserin de geri alınacağını söyledi. Günay, bu yıl 32 uzun metrajlı filme yapım, 7 uzun metrajlı filme ise yapım sonrası destek olmak üzere toplam 39 filme 9 milyon 351 bin lira kaynak aktarıldığını anlattı. Süleymaniye Yazma Eserler Kütüphanesinin genişletileceğini belirten Günay, yazma eserlerin tamamının dijital ortama aktarıldığını ifade etti. Günay, 2011 yılı sonuna kadar 5 yazma eser kütüphanesini hizmete açmayı planladıklarını belirterek, ''İstanbul'da bir Ahmet Hamdi Tanpınar, Ankara'da Akif, Adana'da Yaşar Kemal ismiyle yazma eserler kütüphaneleri açmayı planlıyoruz'' diye konuştu. Fikri hak ihlalleri konusunda kamuoyunu bilinçlendirici çalışmalar yaptıklarını da anlatan Günay, eserlere bandrol verilmesi uygulamasının meslek birlikleri aracılığıyla gerçekleştirilmesine yönelik hazırlanan yönetmeliğin, 1 Kasım 2010 tarihinde yürürlüğe girdiğini hatırlattı.
Somut olmayan kültür mirası
UNESCO Somut Olmayan Kültür Mirası Listesi'ne yönelik çalışmaların sürdüğünü bildiren Günay, şöyle devam etti: ''Kültürel miras konusunda güzel bir haberi paylaşmak istiyorum. Daha çok yeni bir haber. Nairobi'de bir toplantı vardı ve bu toplantıda bizim dosyalarımız da başka ülkelerin dosyaları da somut olmayan kültürel miras listesine kabul edildi. 3 dosyamız kabul edildi. Geçen yılki toplantıda Mevlevi sema törenlerimiz kabul edilmişti listeye. Bu yıl semah kabul edildi. Böylece sema ve semah ritüellerinin ikisi de UNESCO tarafından Türkiye'nin somut olmayan kültür mirası listesine dahil etmiş olduk. Bizim 'yaren sohbetleri' dediğimiz Anadolu'daki geleneksel halk sohbetlerini de kabul ettirdik bu yıl. Bir de Kırkpınar Yağlı Güreşleri listeye kabul edildi.''
Bu yıl içerisinde 18 turizm işbirliği anlaşması, kültür işbirliği anlaşması, kültürel değişim programı, mutabakat zaptı ve protokol imzalandığını belirten Günay, Yunus Emre Vakfı bünyesinde, Yunus Emre Araştırma Enstitüsünün oluşumunun da tamamlandığını ifade etti. Saraybosna, Tiran, Astana, Üsküp ve Kahire'de Yunus Emre Türk Kültür Merkezi açıldığını belirten Günay, bu merkezlerin gelecek dönemde Almanya, Fransa, Belçika ve Rusya'da açılmasının planlandığını söyledi.
Rehberlerle ilgili yasa tasarısı
Rehberlerin turizm alanında çok önemli bir yeri bulunduğuna işaret eden Günay, ''Rehberler, şu ana kadar meslek sınıflandırılması yapılmamış bir grupta bulunuyordu. Kimisi esnaf odalarına kimisi kendi aralarında kurulan başka odalara üyeydi. Bakanlar Kurulu'na, rehberliği meslek statüsüne kavuşturan ve niteliklerini yükselten bir çalışmayı sunduk. Çalışma şu anda imzaya açıldı. Sanıyorum, 2010-2011 yasama dönemi içinde TBMM'den bu yasa geçmiş olacak'' diye konuştu.
Günay, konaklama, yeme-içme, eğlence ve deniz turizmi alanında faaliyet gösteren turizmcilerin, meslek birliği ve örgütlü bir yapıya kavuşmaları amacıyla, Meslek Birlikleri Yasası Tasarısı'nın hazırlanarak, Başbakanlığa sunulduğunu anlattı. Bakanlığın bünyesinde bulunan, sanat topluluklarının turne sayılarını artırmaya çalıştıklarını anlatan Günay, sanat yoluyla halkın toplam yaşam kalitesinin yukarıya çekilmesine katkıda bulunmaya çalıştıklarını ifade etti. Köy konserlerinin de büyük ilgi gördüğünü belirten Günay, UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne son olarak Selimiye Camisini önerdiklerini, gelecek yıl ise Alanya tersaneleri ve kalesi ile Efes antik kentinin listeye girmesine çalışacaklarını anlattı.
'Türkiye'de tatil yapanlar memnun oldu'
Kurban Bayramı tatiline yönelik turizm destinasyonlarına da değinen Günay, ''tatilde ülke dışına gidenlerin önemli bir kısmının buruk döndüğüne'' dikkati çekti. Türkiye'de tatil yapanlar ya da dışarıdan gelenlerin ise son derece memnun kaldığını anlatan Günay, ''Son derece memnun döndüler bizim tesislerimizi kullananlar. Trafik kazalarında hayatlarını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum'' dedi. Dünya turizm otoriteleri tarafından hazırlanan, nitelikli konaklama tesisi sıralamasında, Türkiye'den ilk 100'e her yıl en az 20 tesisin girdiğini anımsatan Günay, bu sayının 40'a çıktığının da olduğunu söyledi.
Televizyon tartışması
Plan Bütçe Komisyonu'nda Kültür ve Turizm Bakanlığı 2011 yılı mali bütçesi görüşmeleri devam ediyor. Görüşmeler sırasında muhalefet milletvekilleri arasında televizyon tartışması yaşandı. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın sunumunun ardından TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Mehmet Mustafa Açıkalın kameramanların komisyon salonundan ayrılmasını istedi. Bunun üzerine BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, "TRT'yi Meclis TV'yi çıkarın. Sadece iktidarı dinliyorlar. Muhalefeti dinlemiyorlar. Başbakan Yardımcılarına soruyoruz cevap yok. Geçmiş yıllarda böyle bir uygulama yoktu. Demokrasi muhalefeti dinlemek görüşlerini önerilerini almaktır. Kim karar veriyor buna" diye sordu.
CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek de Meclis TV'nin sunum yapan bakanların konuşmasını alarak komisyon salonundan ayrıldığını bakanların sorulara cevap vermeye başladığında tekrar salona geldiğini ifade ederek, "Eskiden muhalefet üyeleri konuşurken de görüntü alınırdı. Şimdi sanki biz komisyon üyeleri yok sayılıyor. Bizim itirazımız buna" diye tepki gösterdi. Bakan Günay ise "Farkında değildim şimdi dikkat ettim" yanıtını verdi.
Kedi polemiği
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın geçtiğimiz günlerde ölen van kedisi "Mia" da görüşmeler sırasında gündeme geldi. Mia'nın öldüğünü duyan milletvekilleri Bakan Günay'a üzüntüleri dile getirirken, CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı'nın Bakan Günay'ın ölen kedisi Mia'nın adını kullanarak baş sağlığı dilemesi ise diğer vekiller tarafından "Neden kediye kedi demiyorsunuz, Sarkozy bile kediye kedi diyor" esprisiyle karşılandı. Bakan Günay ise başsağlığı için teşekkür etti. Baratalı ayrıca, bir hayvanı kaybetmenin acısını en büyük kendisinin anladığını belirterek, hayvan hakları konusunda bir kanun taslağı hazırladığını, bu konuda da Bakan Günay'dan destek olmasını istedi.
'İşkence odalarını birlikte gördük'
Yassıada ve Diyarbakır Cezaevlerinin müze olması konusuna da değinen Baratalı, Yassıada'nın Müze olması konusunda bir engel olmadığını ancak Diyarbakır Cezaevinin müze olması konusunda Başbakan Erdoğan engeli olduğunu söyledi. Bakan Günay'a "12 Eylül'ü birlikte yaşadık" diyen Baratalı, "Devletin tüm işkence odalarını birlikte gördük gelecek kuşaklara ibret olur diye bunarın müze yapılmasında yarar var, diyorum ve girişimleri destekliyorum" dedi.
CHP'den Ağca hassasiyeti için Bakan'a teşekkür
Gazeteci Abdi İpek'çinin katili Mehmet Ali Ağaca'nın TRT'de konuk edilmesine tepki gösteren CHP'li vekiller, konuyu komisyonda da gündeme getirdi. CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı, Bakan Günay'ın da olaya tepki göstermesi nedeniyle "Ağca'nın televizyona çıkması konusunda bir cevabınız var. Size katılıyorum. Hassasiyetiniz için teşekkürler, üzerine gitmenizi istiyorum" diye konuştu. CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek de, Bakan Günay'ı Ağca konusundaki tepkisi nedeniyle takdirle karşıladığını ifade etti. Özyürek, "Bu tip şeylerden TRT'den kaçınması lazım. Reyting peşinde koşan özel televizyonların yapmadığı işleri bir devlet televizyonunun yapması doğru değil. Bu konudaki tepkinizi takdirle karşılıyorum" diye konuştu.
Cem Evleri'ni Başbakan engelledi
Özyürek söz aldığı sırada, Cem evlerinin statüsü konusundaki şikayet de dile getirildi. "Cem evleri bizim yaramız" diye Özyürek, "Sayın Bankanın elinde olsa o konuyu çözeceğine eminim. Eminim onları da ibadete açacak. Ancak Diyanet İşleri Başkanlığı ile Başbakan bunu engelliyor. AKP'li vekiller ellerini kaldırsa bu iş çözülür. Akdamar ve Sümela'ya gösterdiğiniz yaklaşımı Cem evlerine göstermediniz" dedi.
"Platonik aşk ifadesi yakışıksız"
Başbakan'ın "platonik aşk" ifadesinin 'yakışıksız bir ifade' olduğunu da söyleyen Özyürek, "Sayın Başbakan da BDP ile, her parti keşke görüşme yapsa. Bu uygar olması gereken ilişkileri başka noktalara çeken ifadeler kesinlikle yanlıştır. Biz tek başına iktidara gelem iddiasında olan bir partiyiz. Herhangi bir ittifak arayışımız yoktur. Birbirimizle konuşmamız, uygar ilişki kurmanıza engel değildir" dedi.
Milletvekilleri görüşlerini açıkladılar
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşmeleri devam eden Kültür ve Turizm Bakanlığının 2011 yılı bütçesi üzerinde milletvekilleri görüşlerini açıkladı. AKP Çorum Milletvekili Cahit Bağcı, belgeli tesislerin artmasının Türk turizmi açısından önemine değindi. Kütüphaneciler için yapılan yasal düzenlemeye de değinen Bağcı, böylece eşit işe eşit ücret ilkesinin hayata geçirildiğini söyledi.
DSP İstanbul Milletvekili Hasan Macit ise Türkiye'nin kültürel varlık açısından dünyanın ender ülkelerinden biri olduğunu dile getirdi. Macit, kültürel kaynakların ve turizmin yeterli şekilde değerlendirilmesi halinde mevcut nüfusun tamamının karnını doyurmanın mümkün olabileceği görüşünü savundu. İmar planları konusunda bir başı boşluk olduğunu iddia eden Macit, bu konuda Kültür ve Turizm Bakanlığına önemli görevler düştüğünü söyledi. Macit, ayrıca müzecilerin teknik eleman kapsamına alınmasını önerdi.
BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Kültür ve Turizm Bakanlığının verimli çalışan bakanlıkların başında geldiğini söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''çılgın projeleri'' olduğunu söylediğini anımsatan Kaplan, ''Bunlar sizin bakanlığınızın projeleri, sizi ilgilendiriyor. Metropol bir İstanbul'un tarihini, kültürünü derinden etkileyecek yüksek bütçeli projeler söz konusu. Bu ekip, bu projelerin neresinde? Acaba gizli eller mi bu çılgın projeleri yapıyor?'' diye konuştu.
Kaplan, Diyanet'in ve devletin eliyle hac organizasyonu yapılmasının doğru olmadığını ifade ederek, hac organizasyonlarının turizm firmalarına kaydırılması gerektiğini söyledi. Nevruz Bayramı kutlamalarına da değinen Kaplan, ''Nevruz, sadece bir kültürün değil, Türk'ü, Kürt'ü, Acem'i ile tüm Ortadoğu halklarının bayramıdır. Nevruz kutlamalarını göstermelik olmaktan çıkarın'' dedi. Kaplan, Madımak Oteli, Diyarbakır Cezaevi ve Yassıada'nın ''insanlık müzesi'' olması önesinde bulundu.
'Felsefe dersi...'
CHP Antalya Milletvekili Osman Kaptan, Çanakkale'nin, Assos antik kentinde yaptığı bir gezi sırasında rehberlik yapan müze bekçisinin bilgi verirken, ''Burada Aristo fesfese dersi vermiş'' dediğini aktardı. Kaptan, sözlerinin komisyonda gülüşmelere neden olması üzerine, ''İnanın öyle oldu'' dedi. Kendisinin şaşkınlıkla, ''Ne vermiş?'' diye sorduğunu belirten Kaptan, ''Fesfese yanıtı verdi tekrar. Müzelerin yönetimini kime bırakıyorsunuz?'' sorusunu yöneltti.
MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay da Türkiye'nin şehir medeniyetleri açısından zengin topraklara sahip olduğunu belirterek, EXPO gibi uluslararası fuarlarda bu temaların öne çıkarılmasını istedi.
CHP Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ise Türkiye'nin AB'ye girmesine karşı olmadığını belirterek, ''Bir Sarkozy çıkacak bir şey diyecek, 3 sene geçecek, bir Rum Kesimi çıkacak, biz AB'ye gireceğiz öyle mi? Yalan...'' dedi. Bakanlığın, belediyeler arasında ayrımcılık yaptığını öne süren Aslanoğlu, ''Muhalefet belediyelerine yeterince destek vermediniz Sayın Bakan. Festivaller için telefonlarımıza hiç kimse çıkmadı. Arıyoruz kimseyi bulamıyoruz'' diye konuştu. ''Bir inşaat işinde dolandırıldığını'' anlatan Aslanoğlu, şöyle devam etti: ''Arguvan'da kültür merkezi inşaatına başladık. 'Vur kazmayı arkanızdayız. Kabayı biz bitireceğiz, ince işe Sayın Bakan yardım edecek' dediler. Temeli vurduk, kefil olduğum çimentocuya, demirciye 100 bin lira gitti, arkadaşlarımız ortada yok. Şimdi gel şöyle bir şey yapalım; Sayın Bakan, yarısı senden yarısı benden. Ben 100 bin liralık yaptım. 100 bin lira da sen ver. Haksızlık yapıldı. Siz haksızlığı telafi etmeyi seversiniz.''