KCK’dan ilk açıklame: Saldırılara dünkü gibi bugün de gerekli karşılık verilecek

KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanlığı, AKP’nin tek başına iktidarı ve HDP’nin oy oranındaki düşüşe çatışma ortamının neden olduğu yönündeki eleştirileri, ‘hükümete fiilen el koymanın kılıfı’ diye niteledi.

cumhuriyet.com.tr

1 Kasım seçimlerinden önce ‘eylemsizlik’ kararı veren KCK, “Kürt Özgürlük Hareketi gerilla güçlerine ve halkımıza karşı yapılacak saldırılara ve savaş dayatmalarına kesinlikle dün olduğu gibi bundan sonra da gerekli karşılığı verecek, özgür ve demokratik yaşam mücadelesini savunmaya devam edecektir” dedi.

Zoraki seçim

7 Haziran seçimleri sonrasında yeniden seçimlere gidilmesini AKP ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘siyasi darbesi’ olarak yorumlayan KCK’dan şu değerlendirme yapıldı:

“Türkiye’nin tarihine ve sosyolojisine uygun demokratikleşme ortamı yaratan 7 Haziran seçim sonuçları  halklarımızda hem büyük bir umut hem de rahatlama yaratmıştı. Türkiye halkları uzun yıllar sonrası ilk defa geleceğe iyimser bakmışlardı. Türkiye’nin tüm renkleri ve siyasi eğilimleri ilk defa bu düzeyde meclise yansımıştı. Meclisin Türkiye’nin tüm toplumsal sorunları çözecek bir bileşime sahip olduğu düşüncesi ortaya çıkmış, bu da geleceğe umutla bakılmasını sağlayan bir hava yaratmıştı. Ancak demokratik karakterde olmayan, hegemonik otoriter zihniyetteki AKP ve Tayyip Erdoğan 7 Haziran seçimlerini daha ilk günden yok sayarak halkların iradesine bir siyasi darbe yapmıştır. Bugün herkes seçim sonuçlarına saygılı olsun diyen Tayyip Erdoğan, tekrar seçim yapılmalı diyerek halklarımızı 1 Kasım’da zoraki seçime götürmüştür.”

‘Siyasi darbe, gaspa kılıf bulma çabası’

Çatışma ortamının yeniden başlamasında sorumluluğun hükümette olduğunu savunulan açıklamada, “7 Haziran seçimlerini yok sayıp hükümet kurdurtmama görüşmeleri yaparken, iktidarda düşüp meşruiyeti kalmadığı halde dışarıda ve içerde savaş kararı alarak ve savaşı yaygınlaştırıp derinleştirerek darbe içinde darbe yapmıştır” denildi.

HDP’nin oylarında PKK’nın ateşkesi bozmasının olduğu yönündeki eleştirilere de yanıt veren KCK, ‘fiili gaspı kılıfına uydurma çabası’ değerlendirmesinde bulundu.

Açıklamada, “Darbe içinde darbe yaparak, çok yönlü müdahalelerle bir toplumsal mühendislik aracı haline sokulan 1 kasım seçimlerini yaparak 7 Haziran’da kaybettiği hükümete fiilen el koymanın resmi gaspını da yapmıştır. Fiili gaspı kılıfına uydurup meşru hale getirmiştir. AKP’nin 1 Kasım seçim başarısı olarak lanse edilen bu hükümet gaspı olmaktadır. Bu açıdan AKP’nin başarısı ve HDP’nin kaybetmesinden söz edilmesi bu gaspı örtmenin kılıfı olarak görülmelidir” denildi.

Ömer Çelik’e yanıt

AKP’nin yeni dönemde de savaşı sürdüreceğini açıklayan KCK, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Ömer Çelik’in ‘Çözüm sürecini yeniden devreye sokalım’ türü çağrıların hiçbirini ciddiye almıyoruz” demesinin de bunun kanıtı olduğunu belirtti.

Çelik’in açıklamalarının Dolmabahçe mutabakatının reddi anlamına geldiğini ifade eden KCK, buna karşı Türkiye’deki demokrasi güçlerine ‘direnme’ çağrısında bulundu.

Açıklamada, ‘Kürt Özgürlük Hareketi’ ve ‘demokrasi güçleri’nin birleşmesinin AKP’yi korkuttuğu öne sürülerek şunlar söylendi: “Karşı devrimci güçler demokratik devrimci güçleri bu kadar ciddiye alıyor ve saldırıyorsa, bunların demokratik güçleri ciddiye aldığı kadar, demokratik güçlerin de bu saldırıları ciddiye alarak ortak tutum geliştirmeleri gerekmektedir. Saldırılar karşısında teslim olunmayacağına göre demokrasi güçleri açısından direnmekten başka yol kalmamaktadır. Bu açıdan tüm demokrasi güçlerinin bir araya gelerek AKP’nin otoriter hegemonik sistem kurma ve demokrasi güçlerine karşı savaşı tırmandırma politikalarına karşı demokrasi bloğu kurmaları, bugünkü Türkiye’nin ihtiyacı olan bir politik adım olmaktadır.”

‘Saldırılara karşılık verilecek, demokrasi bloğu kurulmalı’

KCK, saldırılara karşı savunma yapma çağrısının yanında, bir ‘demokrasi bloğu’ kurulmasını da talep ederek şu ifadeleri kullandı: “Kürt Özgürlük Hareketi gerilla güçlerine ve halkımıza karşı yapılacak saldırılara ve savaş dayatmalarına kesinlikle dün olduğu gibi bundan sonra da gerekli karşılığı verecek, özgür ve demokratik yaşam mücadelesini savunmaya devam edecektir. Türkiye’deki tüm demokrasi güçlerini de kendilerini tümden ezmek ve sindirmek isteyen AKP politikalarına karşı demokrasi bloğu kurarak direnişi geliştirmeye ve tüm sorunların demokratik siyasal yöntemlerle çözüleceği demokratik Türkiye’yi yaratma mücadelesini yükseltmeye çağırıyoruz.”