'Kayıt dışıyla mücadele, kalkınmanın odak noktasıdır'
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB olarak, kayıt dışı ile mücadeleyi, ülke kalkınmasında, ülkenin refah düzeyinin artmasında, bireysel hak ve özgürlüklerin gelişmesinde ve kullanılmasında, aynı zamanda şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim anlayışının yerleşmesinde odak noktası olarak gördüklerini belirtti.
cumhuriyet.com.trTOBB'den yapılan açıklamaya göre, Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi'nin 28'inci toplantısı İskoçya'nın Edinburg şehrinde gerçekleştirildi.
Toplantıya katılan Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi (KİK) Üyesi Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'de Kayıt Dışı Ekonomi ve Türkiye-AB İlişkileri konulu bir rapor sundu.
Hisarcıklıoğlu, toplantıda yaptığı konuşmada, kayıt dışı ekonomiyle mücadelenin önemi üzerinde durdu. Konuşmasında, ''Bizim için kayıt dışı ekonomi demek, güçlü ekonomi ve kaliteli demokrasiden sapma demektir'' ifadesini kullanan Hisarcıklıoğlu, küresel iktisadi krizin olumsuz etkilerinden birisinin de kayıt dışılığın büyümesi olduğunu belirtti.
Türkiye'de, kayıt dışı ekonominin payının, benzer gelişmişlik düzeyindeki ülkelerle kıyaslandığında ortalamaya yakın bir yerde göründüğünü bildiren Hisarcıklıoğlu, ''Ancak bu kesinlikle, bizim olmak istediğimiz yer değildir. Kişi başına gelirimizi, üretimimizi ve rekabet gücü düzeyimizi, AB düzeyine çekmek istiyorsak, kayıt dışılık oranını da hızla aşağıya çekmemiz gerektiğinin farkındayız. Birçok platformda bıkmadan usanmadan dile getiriyoruz, kayıt dışı kalan, küçük kalmaya mahkumdur. Küçük kalansa ancak taşeron olur'' görüşünü bildirdi. Kayıt içine giriş sürecinin, verimlilik artışları, kurumsallaşma ve finansmana erişim gibi unsurlarla desteklenmesinin, ekonominin rekabet gücünü arttıracağına işaret eden Hisarcıklıoğlu, çalışanlar açısından da kayıt içine girmenin, daha iyi hayat standardına sahip olma açısından büyük önem taşıdığını anlattı.
Kayıtdışılığın, iktisadi olduğu kadar, bir eğitim sorunu olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, toplantıda şunları kaydetti: ''Zira okul bitirmemişlerin yüzde 91;i kayıtdışıyken, üniversite mezunlarının sadece yüzde 8;i kayıtdışında. Öte yandan, işgücüne katılan kadınların büyük bir kısmı kayıtdışında çalışmaktadır. Bunun değişmesi için kadınlara yönelik beceri kazandırma ve girişimcilik programları önem kazanıyor. Türkiye kayıtlı ekonomiye geçişte önemli mesafe katetti. Kayıt dışılığın azalması, kamu idaresinin de mali yapısını düzelteceğinden, vergi sistemindeki çarpıklıkların da giderilmesi mümkün olacaktır. Zira, Türkiye'de vergilendirme daha çok tüketim ve işgücüne dayalı iken, gelir üzerinden vergilendirme geride kalmış durumdadır. Özetle tüm bunların gerçekleşmesi, Türkiye;nin potansiyel büyüme hızını artıracak, Avrupa Birliği;nin gelir düzeylerine yaklaşmamızı hızlandıracaktır. Bu noktada vurgulanması gereken bir husus da Türkiye'nin son yıllarda kayıtlı ekonomiye geçişte önemli mesafe katettiğidir. 1996'da yürürlüğe giren Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği uygulaması, bankacılık sisteminin denetim ve gözetiminin pek çok gelişmiş ülkedekinden bile iyi bir noktaya gelmesi, artan kredi ve dış ticaret hacmi, modern ödeme sistemlerinin yaygınlaşması, kayıtlı ekonomiye geçişi tetiklemiştir. Bu çerçevede örnek vermek gerekirse, son 10 yılda dış ticaret hacmimiz 4 katına, KOBİ;lerin toplam kredi hacmi içindeki payları 3 katına, kredi kartı sayısı 5 katına, kredi kartı ile yapılan harcama 9 katına çıkmıştır.''
'Kayıtlı istihdamda hızlı bir artış var'
Sosyal güvenlik primlerini düzenli ödeyenlere yönelik prim indirimi uygulandığını, son dönemde, istihdam üzerindeki maliyetleri aşağıya indirme yolunda önemli adımlar atıldığına dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, bundan 7 yıl önce yüzde 42 civarında olan istihdam yükü oranının, geçen yıl yüzde 36'ya kadar çekildiğini belirtti. Kurumlar vergisinde yüzde 20 ile AB ve OECD ortalamasının altına inildiğini, çapraz denetim sistemleri uygulanmaya başlandığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, ''Tüm bunların da sonucunda, Türkiye;deki kayıtlı istihdamda hızlı bir artış görülmüştür. 2002-2009 döneminde, Türk özel sektörü yaklaşık 3 milyon yeni iş üretmiştir. Ama aynı dönemde sigortalı çalışan sayısındaki artış tam 3.8 milyon kişi. Yani eskiden kayıt dışında çalışanlar bu dönemde kayıt içine girmişler. 2002'de toplam ücretli çalışanların yarısı kayıtlı iken, bu oran 2009'da yüzde 70'e ulaşmıştır'' dedi.
Sanayi politikası ile firmaların rekabet gücünün artırılması gerektiğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, yatırım ve iş yapma ortamının iyileştirilmesi, işgücü verimliliğinin artırılması gerektiğini bildirdi. TOBB olarak bu çerçevede, Çalışma Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte 5 yılda 1 milyon kişiye piyasanın ihtiyaç duyduğu mesleki nitelikleri kazandırmak ve böylece istihdam edilmelerini sağlamak üzere yeni bir proje başlattıklarını anlatan Hisarcıklıoğlu, ''Kayıt dışı ile yapılacak mücadele, etkin bir iletişim stratejisi ve farkındalık kampanyası ile birleştirilerek, kamuoyunda geniş bir toplumsal destek oluşturulması sağlanmalıdır'' ifadesini kullandı.