Kaşıkçı konsolosluktaysa aylarca tutulabilir
Suudi Arabistanlı gazeteci-yazar Cemal Kaşıkçı’nın, işlemlerini yapmak üzere girdiği ülkesinin İstanbul Başkonsolosluğu’nda kaybolması olayında Türkiye’nin yapabilecekleri bir hayli sınırlı.
MUSTAFA K. ERDEMOL
Türk Arap Medya Derneği öncülüğünde bir grup, Suudi Konsolosluğu önünde açıklama yaptı. Nişanlısı Hatice A, Kaşıkcı’nın serbest bırakılmasını istedi.
Devletlerin başka ülkelerin büyükelçilik ya da konsolosluklarıyla ilişkilerini düzenleyen Viyana Sözleşmesi’nin 31. maddesinin 2. bendinde “Kabul eden devlet makamları, konsolosluk şefinin, onun tarafından tayin edilmiş kimsenin veya gönderen Devlet’in diplomatik temsilcilik şefinin muvafakatı dışında, konsolosluk binalarının münhasıran konsolosluk işleri için kullanılan kısmına giremezler” deniyor. Buna göre bir yabancı ülke temsilciliğine bir davet olunmadığı sürece Türkiye güvenlik güçlerinin girebilmesi ya da soruşturma yapabilmesi mümkün değil. Konvansiyon kararlarına uymamanın bir yaptırımı yok ancak tüm devletlerin bu kararlara uyduğu biliniyor.
<haber-dikey:1103772>
Yapılan yasal mı?
Bir ülke konsolosluğu, hakkında arama kararı varsa, vatan hainliği ya da casuslukla suçlanıyorsa kendi vatandaşını alıkoyabilir. Ancak bu işlemden sonra ev sahibi ülke makamlarına söz konusu kişiyi teslim etmesi gerekir. Zanlının iadesi için de Türkiye’ye başvurmak zorunda. Ancak Türkiye suçluların iadesi konusunda uluslararası anlaşmalara imza atmış bir ülke olduğundan bu iadenin gerçekleşmesi mümkün değilse de zor. Kaldı ki Suudi Arabistan konsolosluğu Türkiye’ye Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’a iadesi için başvuruda bulunmadı. Suudi Arabistan’ın Cemil Kaşıkçı’yı alakoyması Türkiye yasalarına aykırı. Ancak Türkiye’nin bu konuda Suudi Arabistan’la kriz yaşamak istemediği de düşünülürse geriye iki ülke arasında müzakereden başka yol kalmamış oluyor. Kaşıkçı, binadan çıktığı anda Türkiye yasalarının koruması altında olacaktı. Dolayısıyla geriye Kaşıkçı’nın ülkesine gizli, yasadışı yollardan kaçırılması kalıyor ki bu da Suudi Arabistan için riskli bir durum.
<haber-dikey:1100788>
Göze alamazlar
Emekli Büyükelçi Uluç Özülker, Türkiye’nin “kendi vatandaşını göz altına alan, sorgulayan, alıkoyan bir ülkenin konsolosluğuna” hiçbir müdahalede bulunamayacağını belirtti. Özülker, “Çünkü o konsolosluğun temsil ettiği ülkenin vatandaşı Cemil Kaşıkçı. Türkiye’nin bu durumda kendine, insani nedenle dışında, çıkaracağı bir vazife yok. Konsolosluk dilerse aylarca yedirip içirip Cemil Kaşıkçı’yı orada tutabilir. Dışarıya bir sandık içinde kaçırması da olacak şey değil. Böyle bir durum ortaya çıktığı an Cemil Kaşıkçı Türkiye yasalarının korumasında olur. Suudiler hem bunu hem de bir skandalı göze alamazlar” değerlendirmesinde bulundu.
<haber-dikey:1102236>
Cumartesi Anneleri: ‘Biz de benzer yanıtlar aldık’ Cumartesi Anneleri, resmi işlemlerine yaptırmak amacıyla geçen salı günü Suudi Arabistan’ın Levent’teki İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra kendisinden haber alınamayan muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın akibetinin ortaya çıkarılmasını istedi. Washington Post’taki köşesi protesto amacıyla boş bırakılan Kaşıkçı’nın “kaybolmasına” Amerikalı gazeteciler de tepki gösterdi. Cumartesi Anneleri ve İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon’u ortak açıklama yaptı. Açıklamada, Suudi Konsolosloğu’ndaki yetkililerin, Kaşıkçı “binayı terk ettiği” yönündeki sözleri anımsatılarak, ”Bizler evlatları güvenlik güçlerinin elindeyken, devletin resmi binalarında gözaltında tutulurken yetkililerden benzer cevapları alan aileler ve hak savunucuları olarak, Cemal Kaşıkçı’nın akıbetinin açığa çıkartılması için Suudi ve Türk devletine gerekli tüm girişimlerde bulunmaları çağrısında bulunuyoruz” denildi
|