Kart madurunun kefenli eylem

Burdur'un Bucak ilçesinde 20 bankadan aldığı 60'a yakın kredi kartının faizleriyle yaklaşık 1 milyon lirayı bulan borçlarını ödeyemediği için yargılanan seyyar baloncu, Bucak'ta sırtına kefeni temsilen beyaz bir çarşaf geçirip, kredi kartlarını boynuna asarak, banka şubelerinin önünde eylem yaptı.

cumhuriyet.com.tr

Kredi kartı borcu nedeniyle 12 Kasımda Burdur İkinci Asliye Hukuk Mahkemesinde hakim karşısına çıkan ve duruşmanın ardından birbirine eklediği kredi kartlarını boynuna asarak, gazetecilere açıklama yapan Hasan Hüseyin Yıldız, bugün de Bucak'taki banka şubelerinin önünde protesto eylemi yaptı.

Sırtına kefeni temsilen beyaz bir örtü geçiren ve yine birbirine eklediği kredi kartlarını boynundan sallandıran Hasan Hüseyin Yıldız, kendisine yüksek limitli kredi kartları göndererek, ''şımarttıklarını'' öne sürdüğü bankaları protesto etti.

Kredi kartı borçları yüzünden tüm mal varlığını kaybettiğini, emekli maaşına da haciz geldiğini söyleyen Yıldız, 20 ayrı bankadan gelen 60 ayrı kredi kartının faizleriyle biriken 1 milyon lira borcunun 600 bin lirasını ödediğini, kalan 400 bin lirayı daha sonra çıkan yasa gereğince taksitlendirdiğini ancak taksitlerini üç ay ödeyemediği için yeniden haciz işlemiyle karşı karşıya kaldığını ve 17 ayrı davada yargılandığını kaydetti.

Yıldız, gazetecilere, nakliyecilik yaptığı ve işlerinin iyi olduğu dönemde ''bankaların kendisine üst üste, yüksek limitli kredi kartları göndererek, şımarttıklarını bu dönemde banka şubelerine gittiğine baş köşede ağırlandığını ve itibar gördüğünü'' anlattı. Yıldız, İşleri bozulduktan sonra borçlarını ödemekte sıkıntı çektiğini ve banka şubelerine dahi alınmadığını öne sürdü.

Banka şubelerinin önünde gazetecilere görüntü verdikten sonra Kaymakamlık Parkı'nda gazetecilere açıklama yapan Yıldız, başından geçenleri şöyle dile getirdi:

''1990 yılından bu tarafa kredi kartı kullanıyorum. 10-15 kredi kartım varken borçlarını düzenli olarak ödüyordum. Daha sonra bankalar kredi kartlarımın limitlerini arttırdı. Her banka 2-3 kredi kartı daha gönderdi. Çok harcama yaptım. Eğer bankalar limitlerimi arttırmasa, daha çok kredi kartı vermeseydi krediyle evde almazdım, gezip tozmazdım, harcamalarımı sınırlı tutardım. Kredi kartı borçları ödenemez hale gelince, bir karttan nakit çekip diğerine, ötekinden çekip, bir başkasına aktardım. Sonunda bu yöntemde de tıkandım. Son olarak bugün elimde kalan son evim satılacak.''

Kendisi kadar bankaların da suçlu olduğunu savunan Yıldız, ''Benim yıllık 2 bin liralık vergi hacmim varken, yani gelirim aşağı yukarı belliyken, bankalar bana limitleri 80 bin lirayı bulan kartlar verdiler. 2 bin lira vergi hacmi olan bir kişiye nasıl olur da bu kadar yüksek limitli kredi kartı verilir'' diye konuştu.

Hükümetin temerrüde düşmüş kredi kartları için taksitlendirme yasası çıkardıktan sonra, borçlarının taksitlendirildiğini, taksitleri öderken borcun 150 bin liraya kadar düştüğünü ancak yeniden mali sıkıntı içine girince üç kez üst üste taksitlerini aksattığını, borcun yeniden 400 bin liraya yükseldiğini anlatan Yıldız, şöyle konuştu:

''İşlerim yolundayken, bankaların hatırı sayılır müşterilerinden biriydim. Bankaya geldiğim zaman itibar görürdüm, çay-kahve ısmarlarlardı. Çocuklarımı evlendirirken düğün törenlerine boy boy çiçekler gönderiyorlardı. Şimdi banka şubesine bile sokmuyorlar. Borçlarım yüzünden birisi Antalya'da 4 ev, bir arsa ve kamyonumu sattım. Borçlarım yüzünden eşimden ayrılmak zorunda kaldım. Yasal olmamasına rağmen banka emeklilik maaşıma da el koydu.''

Halen geçimini sokaklarda dolaşıp, çocuklara balon satarak sağladığını dile getiren Yıldız'ın bugünkü banka şubeleri önündeki eylemine de bankaların özel güvenlik görevlileri engel oldu. Güvenlik görevlileri, şube önünde kefenle fotoğraf çektirmek isteyen Yıldız'ı uzaklaştırdılar.