Karlov suikastı davasında sanıkların tutukluluk halleri devam edecek

Rusya Federasyonu'nun Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş tarafından öldürülmesine ilişkin davanın duruşması, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilerek ertelendi.

AA

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 28 sanıklı davanın görülmesine devam edildi. Duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.

Duruşmada, dava dosyasına gelen evrakın okunmasının ardından tanık beyanları alındı.

FETÖ'nün mahrem hizmetler yapılanmasında uzun yıllar görev alan tanık S.E, davanın sanıklarından suikastçı Mevlüt Mert Altıntaş'ın eski ev arkadaşı Sercan Başar'ı birkaç kez örgüt evlerindeki toplantılarda gördüğünü söyledi.

İzmir'de görülen davada etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak örgüte dair bildiği her şeyi anlattığını ifade eden S.E, "Teşhis ettiğim sanıklarla toplantılarda dini içerikli sohbet ediyorduk. Kod adım 'Serdar'dı. Üstüm M.Ö. idi. Sercan, polis okulu 1. sınıftayken toplantılara gelmişti. 17-25 Aralık sürecinden sonra gelmemeye başladı" diye konuştu.

Tanık beyanına karşı söz alan sanık Başar, "Ben zaten 2 kez o eve gittiğimi söyledim. Kaldı ki tanık beni 7 yıl sonra görüyor ve teşhis ediyor. Bu mümkün değil" ifadelerini kullandı.

Tutuklu sanıklar da 3 yılı aşkın süredir cezaevinde olduklarını belirterek, tahliye talebinde bulundu.

Verilen aranın ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların mevcut halinin devamına hükmederek duruşmayı erteledi.

İDDİANAME

Büyükelçi Karlov, 19 Aralık 2016'da katıldığı sergide o sırada mesaide olmayan polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş'ın silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybetmiş, Altıntaş da polis tarafından vurularak öldürülmüştü.

Soruşturma sonucunda FETÖ elebaşı Gülen'in de arasında bulunduğu 28 kişi hakkında dava açılmıştı. İddianamede Gülen ile birlikte 16 sanığın suikastla doğrudan bağlantıları olduğu, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "terör amacıyla tasarlayarak öldürme" suçlarından ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının yanında "terör amaçlı tasarlayarak öldürmeye azmettirme" ve "terör amaçlı kasten öldürmeye teşebbüs" suçlarından çeşitli sürelerle hapis cezasına çarptırılmaları istenmişti.

Soruşturma kapsamında ulaşılan ve biri suikastçı Altıntaş'ın örgüt içindeki "öğretmeni" Şahin Söğüt'ün eşi Ayşe Söğüt ile yüksekokul döneminde Altıntaş ile aynı "örgüt hücresi"nde yer aldığı kaydedilen 12 kişinin ise "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapisleri talep edilmişti.

İddianamede suikastın arkasında, "Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilere yönelik provokasyon türünde bir eylem" olduğu belirtilmişti.