Kanser ilaçlarına geç ulaşılıyor
Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği'nin (AİFD) Kanser Çalışma Grubu'ndan Nurgün Örgen, Türkiye'de bir kanser ilacının ruhsatlanmasının ortalama 655 gün, ilacın geri ödeme sistemine katılmasının da yaklaşık bir yıl olduğunu ifade ederek, ''Yani ülkemizde kanser hastaları, yenilikçi ilaçlara Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ve Amerika'dan ortalama 4 yıl daha geç ulaşıyor'' dedi.
cumhuriyet.com.trAİFD'nin desteği ile ilaç sektörünün araştırma kuruluşlarından i3Innovıus tarafından hazırlanan ''Türkiye'de hastaların kanser ilaçlarına erişimi'' adlı rapor, Swissotel'de düzenlenen basın toplantısı ile açıklandı.
AİFD Genel Sekreteri Alp Sevindik, raporun Stockholm Üniversitesi İktisat Fakültesinden Prof. Bengt Jönsson, Karolinska Enstitüsü'nden Dr. Nils Wilking ve i3 uzmanlarından Daniel Högberg tarafından hazırlandığını, rapora Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi Başkanı Murat Tuncer ile bazı Türk profesörlerinin de katkı verdiğini söyledi.
Raporu açıklayan Kanser Çalışma Grubundan Nurgün Örgen, Avrupa'da da benzer bir rapor hazırlandığını ifade ederek, o raporda, Avrupa ülkelerinde kanser sıklığının arttığını buna karşılık kanserden ölüm oranının azaldığının vurgulandığını anlattı. Türkiye'de ise durumun çok farklı olduğuna işaret eden Örgen, rapora göre, ülke genelinde ölüm oranının giderek arttığını kaydetti.
Örgen, Türkiye'de her yıl 150-160 bin kişiye kanser tanısı konulduğunu ve her yıl bu hastalıktan dolayı ortalama 100 bin kişinin hayatını kaybettiğini vurguladı. Örgen, Türkiye'de erkeklerde en çok görülen kanser türlerinin akciğer, prostat ve mesane, kadınlarda ise meme, kolorektal ve tiroid olduğunu ifade etti.
Türkiye'de özellikle tedavi boyutunda bazı sıkıntıların yaşandığını dile getiren Örgen, bütün hastalıklarda erken tanı ve tedavinin önemli olduğunu, ancak kanserde bunun öneminin, çok daha fazla arttığını vurgulayarak, kanser hastalarının zamana karşı yarıştıklarına dikkat çekti.
Nurgün Örgen, kanser hastalığını erken tanı ve tedavinin, sadece kişinin sağlığı ve yaşam kalitesi açısından değil, ekonomik maliyeti bakımından da büyük önem taşıdığını aktardı.
Rapora göre, Avrupa ülkelerinde sağlık giderlerinde kanser harcamalarının payının ortalama yüzde 6,3, kanser tedavisi için kişi başına harcamanın ise 148 avro civarında olduğunu dile getiren Örgen, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Kanser tedavi bedellerinin en yüksek olduğu Fransa'da bu rakam 205 avrodur. Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti gibi daha düşük gelirli Avrupa ülkelerinde dahi sağlık giderleri içinde kanser harcamalarının payı yüzde 3-5 düzeyindedir. Polonya'da kişi başı kanser harcaması 41 avro, Macaristan'da 61 avro, Çek Cumhuriyeti'nde ise 72 avrodur.''
Nurgün Örgen, Türkiye'de ise en iyimser ihtimalle sağlık harcamalarının yüzde 3'ünün kanser tedavilerine ayrıldığını ve kişi başına düşen kanser tedavi harcamasının ise sadece 25 avro düzeyinde kaldığını vurguladı.
Rapora göre, kanser tedavi maliyetinin, cerrahi müdahale dahil Türkiye'de yaklaşık 3.6 milyar lira olduğunu Örgen, ülkedeki ilaç harcamaları içinde kanser ilaçlarının payının 531 milyon dolar olduğunu söyledi.
Örgen, Türkiye'deki Ruhsat Yönetmeliği'ne göre bir ilacın ruhsatlandırma işleminin en fazla 210 gün içinde sonuçlandırılması gerektiğini, ancak pratikte bunun çok uzadığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Rapora göre, Türkiye'de bir kanser ilacının ruhsatlandırılması ortalama 655 gün, ilacın geri ödeme sistemine katılması da kabaca bir yıl. Yani ülkemizde kanser hastaları yenilikçi ilaçlara AB ülkeleri ve Amerika'dan ortalama 4 yıl daha geç ulaşıyor. Bu kabul edilebilir olmamalı. Bu nedenle kanser hastalığı konusuna bir öncelik verilmeli ve bürokrasi azaltılarak ruhsatlandırma süreci hızlandırılmalıdır. Aynı şekilde, yenilikçi ilaçların, geri ödeme sistemine dahi edilmesi konusunda da hızlı işlem yapılmalıdır.''