"Kamu çalışanları aynı durumda farklı statüde değerlendirilemez"

Anayasa Mahkemesi, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarında dispeçer olarak görev yapan sözleşmeli personelin, görevden uzaklaştırılması sırasında maaşından yapılan kesintinin çalışana geri ödenmemesinin hukuk güvenliği ve Anayasa'nın eşitlik ilkesiyle bağdaşmayacağına hükmetti.

cumhuriyet.com.tr

TCDD'de dispeçer olarak görev yapan davacı, bir trenin başka bir trene arkadan çarpmasıyla meydana gelen kazayla ilgili olarak yapılan inceleme ve soruşturma kapsamında görevinden uzaklaştırıldı ve bu sırada maaşından bir miktar kesinti yapıldı.

Konunun yargıya taşınması üzerine, davanın temyiz incelemesini yapan Danıştay 8. Dairesi, itiraz konusu kuralın Anayasa'ya aykırı olduğu kanısına vararak iptal istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulundu.

 

"Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırıdır"

Davayı görüşen Yüksek Mahkeme, kamuda görevli olan memurların hangi statüde olursa olsun eşit haklardan faydalanacaklarını ifade ederek, davacının sözleşmeli olarak çalışmasının, kadrolu memurlardan farklı kuralları tabii olacağı anlamına gelmediğini savundu.

Kararda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na göre görevden uzaklaştırma tedbiri uygulanan kamu personelinden, Yasa'da belirtilen durumlar çerçevesinde yeniden görevlerine başlatılanlara tedbir süresince ödenmeyen 1/3 oranındaki aylığın ödendiği anımsatıldı.

Ancak davacının tabii olduğu, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede(KHK) aynı durumdaki personel için bu tür ödemelerin sadece belli koşulları gerçekleşmesiyle sınırlı tutulduğu belirtilen kararda, "Memurların, disiplin veya ceza soruşturmasının selameti gerekçeleriyle görevden geçici olarak uzaklaştırılmaları durumunda, görevden uzak kaldıkları süre içinde ödenmeyen aylık farkının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tâbi olanlara ödenmesi öngörülmüş iken, 399 sayılı KHK'ye tabi olarak çalışan kamu görevlilerine bu ödemenin yalnızca haklarında takipsizlik veya bearet kararı verilmesiyle sınırlı tutulması, aynı durumda olanlara farklı kuralların uygulanması sonucunu doğurduğundan, Anayasa'nın eşitlik ilkesine de aykırıdır" denildi.

Kararda, Anayasa'da yer alan eşitlik ilkesinin amacının da aynı durumunda bulunan kişilerin yasalarca aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak ve kişilere yasalar karşısında ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemek olduğunun altı çizildi.

Nitelikleri ve durumları özdeş olanlar için yasalarla değişik kurallar konulamayacağının da vurgulandığı kararda, "Kamu hizmetinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülen kamu görevlileri hakkında, memur ya da sözleşmeli personel ayrımı yapılmaksızın ihtiyati tedbir uygulanması nasıl hukuk devletinin gereği ise bu geçici önlemin kaldırılması halinde göreve başlatma da hukuk devletinin gereğidir" denildi.