Kallavi Sokak’ta bir direnişçi
Celal Bayar, Turgut Özal, İlhan Selçuk, Abidin Dino, Aydın Doğan ve daha pek çok işadamı, gazeteci, siyasetçinin gömlekçisi Celalettin Benli, 61 yılı geride bıraktı. 3 yıl önce mesleği bırakmaya niyetlenmişken “Ölümümü bekleyeceksin” diyen bir müşteri yüzünden devam kararı alıyor.
Hilal KöseBırakacakken vazgeçti
Celalettin Benli, terzi dükkânını üç yıl önce kapatmayı düşünmüş ancak bir müşterisinin ‘evde ölümü mü bekleyeceksin’ demesinden çok etkilenmiş. “O söz benim başımı döndürdü. Devama karar verdim. Bir tarih gibi olduk hakikaten” diyor. Benli, bu satırları okuyan eski müşterilerine ise şöyle sesleniyor: “Hepsi benim için kıymetliydi. İçlerinde yaşayanlar var ama gömlekle haşır neşir değiller. Hepsine candan sevgilerimi sunarım. Onlarla geçirdiğimiz o güzel günler, bana gösterdikleri sevgi, yakınlık, benim onlara gösterdiğim hürmet... gurur duyuyorum. İyi bir anı bırakmışım diye seviniyorum. Onlar da muhakkak ki beni seviyorlar, takdir ediyorlardır...”
Beyoğlu’nun ve İstiklal Caddesi’nin değişimine üzülüyoruz bir süredir. Semtin simgesi olmuş dükkânlar birer birer kapanırken, çehresi iyice değişiyor her köşesinin. Nostaljik tramvayın kaldırıldığı caddede, yol yenileme çalışmaları nedeniyle yürümek de iyice keyifsiz şimdilerde... Bu hislerle ilerlerken, Kallavi Sokak’ta bir dükkân karşıma çıkıyor. Ahşap, küçücük, sıcacık bir dükkân... Meşhur ısmarlama gömlekçi Celalettin Benli’nin 31 yıllık dükkânı. İlk açıldığı günkü haliyle hizmet veriyor. Raflarda kumaşlar dizili renk renk. 75 yaşındaki Benli, tezgâhının arkasında dimdik ayakta. Şimdi eski yoğunluk olmasa da işleri fena değil. Söktaş kumaşlarından diktiği gömlekleri, 300 - 800 lira arası değişiyor. Yakalarda, Avrupa tela kullandığını özellikle vurguluyor: “Senelerdir bizim yakamız bozulmaz. Verev keserim telayı. Çekme diye bir şey olmaz.”
Mesleğinde 61 yılı geride bırakmak üzere usta terzi... Çıraklığı ve kalfalığı, Hazzopulo Pasajı’nda, Rum usta Yorgo’nun yanında geçti. 30 yıl pasajda çalıştı, son 31 yıldır da şimdiki yerinde. Beyoğlu’nun her sokağında iki üç ısmarlama gömlekçinin olduğu günlerdi. Ustası Yunanistan’a göç ederken, 1965 yılında 12 bin liraya dükkânı devraldı. İlk ısmarlama Türk gömlekçi dükkânının sahibi oldu. “O giden insanlar İstanbul’un ve Beyoğlu’nun kültürüydüler. Beyoğlu, onlar gittikten sonra çok değişti. Şimdi, iyice öldü. Yolda yürüyorum, iyice kenara çekiliyorum yine de adam yanımdan geçerken çarpıyor. Yöntemsiz, acayip insanlar doldu. Hoş değil. Bizim bu sokaktan günde en az 400 turist geçerdi. İçlerinden birkaç tanesi muhakkak bana sipariş verirdi. Sokağımızdan şimdi 4-5 turist geçmiyor. Yılbaşından bu tarafa hiç gelmez oldular. İnşallah düzelir. Beyoğlu’nun eski işyerleri bir bir kapanıyor...”
‘Karaman’ı il yaptı’
Karaman’ın il olmasında, pamuklu ihracatına izin verilmesinde payı çok büyük Benli’nin. Turgut Özal’a dair o anılarını özet geçiyor: “Her gömlek teslim ettiğimde, bir isteğin var mı diye sorardı. Ben ‘sağlığınız efendim’ derdim. O sefer ‘var’ dedim. Şaşırdı, ‘söyle’ dedi. ‘Karaman da vilayet olsun’ dedim. ‘Konya Ereğli ağırbastı’ dedi. ‘Bir tek bunu istedim sizden’ dedim. ‘Bakacağım’ dedi. Aradan dört gün geçti. Özel kalemi aradı. ‘Şimdi imzalar atıldı ilk sen işitiyorsun, plakanız 70 il oldunuz gözünüz aydın’ diye. Yine bir gün gömlek götürdüm. ‘Üzerimdekinden on tane daha yapar mısın’ dedi. Kumaş elimde kalmamıştı. ‘İsviçre’den getiriyorum’ dedim. Yerli kumaşlardan yaka iki yıkamada açılıyor. Kaçak getirdiğim için fazla getiremiyorum. ‘Pamuklu ithalatı yasak efendim’ dedim. Aradan birkaç gün geçti, gazetelerin birinci sayfasında ‘pamuklu ithalatı serbest oldu’ diye yazıyor. Sonraki görüşmemizde, ‘kaçak getirmekten kurtuldum efendim’ dedim. ‘O senin eserin’ dedi. ‘Bana kimse kumaşlarımızın kalitesiz olduğunu söylemedi. Bundan sonra rekabet olacak bizim kumaşlarımız da iyi olacak’ dedi. Hakikaten de Söke’de Söktaş testil fabrikası dünyanın en kaliteli gömlekliklerini yapıyor şu anda. İhraç ediyorlar... ”
Celaletin Benli’nin eski ölçü defterleri duruyor. Kimlerin isimleri yok ki o defterde... Celal Bayar, Turgut Özal, Tayfur Sökmen, İlhan Selçuk, Abidin Dino, Mehmet Emin Karamehmet, Aydın Doğan ve pek çok işadamı, gazeteci, siyasetçi... İlhan Selçuk’un yaka kalıbı da çıkıyor defterlerden birinin arasından. Benli, İlhan Selçuk’u “İlhan Bey uzun yıllar müşterim oldu. Ölünceye kadar... Etiler’deki evlerine çok gittim. Rahatsızlandı ve çabucak gidiverdi, ben şaşırdım doğrusu. Ulus girişinde heykeli var. Benim ev de o tarafta. Geçerken bakıyorum. Ah diyorum... Harika bir insandı. Normal yaka da yaptığımız oluyordu ama hep böyle giyerdi. Hâkim yaka...” diye anlatıyor.