Kadir Şeker'in arkadaşı: İftiralar, onu karalamaya yetmeyecek

Konya'da, sevgilisi Ayşe Dırla'yı (35) dövdüğü öne sürülen Özgür Duran'ı (32), engel olmak isterken kalbinden bıçaklayarak öldürdüğü gerekçesiyle 12,5 yıl hapis cezasına çarptırılan Kadir Şeker'i (20) nakledildiği Akşehir Cezaevi'nde ziyaret eden arkadaşı İzzet Şahin (20), "Kadir, çok yorgun ve bitkin görünüyordu. Kadının acı acı bağırdığını, dayanamadığını söyledi. ‘Öylece çekip gidemezdim’ derken gözleri doldu, ağlamaklı oldu. Kadir de biliyor ki Kadir’in tek suçu insani ve vicdani bir davranış sergilemiş olması. İftiralar, Kadir'i karalamaya yetmeyecek" dedi.

DHA

Özgür Duran'ın sevgilisi Ayşe Dırla'yı dövdüğü gerekçesiyle olaya müdahale etmek isteyen Kadir Şeker, çıkan arbedede Duran'ı bıçaklayarak öldürdü. Üniversite sınavına hazırlanan Şeker, 'kasten adam öldürme' suçundan tutuklu yargılandığı 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 14 Ekim günü önce ömür boyu hapse çarptırıldı. Ceza, suçun haksız tahrik altında işlendiği gerekçesiyle önce 15 yıla, 'iyi hal' indirimiyle de 12,5 yıla indirildi. Kadir Şeker, tutuklu bulunduğu Konya E Tipi Kapalı Cezaevi'nden Akşehir Kapalı Cezaevi'ne nakledildi. Şeker’i ziyaretine giden 7 yıllık arkadaşı, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi öğrencisi İzzet Şahin, olay gününden sonra ilk kez görüştü. Şahin, “Kadir Şeker ile yaklaşık 7 yıldır bir arkadaşlığımız var. Arkadaşlığımızın son yıllarında beraber aynı hedefler doğrultusunda çalıştık ve çabaladık. Kadir çoğu kişinin hayali olan bir sıralama yapmasına rağmen, daha iyilerini yapabileceğine olan inancından ötürü 1 sene daha hazırlanmayı tercih etti. Konya’da dershanede beraberdik. Olay saatinden yarım saat önce de beraberdik. Sabah öğrendim böyle bir olay olduğunu. Eminim Kadir şu an bu durumda olmasa benden daha iyi bir sıralamayla, daha iyi bir üniversiteye yerleşirdi. Ama maalesef böyle bir olay yaşandı. Olay gününden bu yana uzun zamandır Kadir ile görüşemiyordum. Yeni nakledildiği Akşehir Cezaevi'nde görüşme fırsatımız oldu. Annesi Zeliha teyze ile ben girdim görüşe, çokça hasret giderdik” dedi.

‘ÖYLECE ÇEKİP GİDEMEZDİM, DERKEN GÖZLERİ DOLDU’

Cezaevinde görüşmelerinde Kadir’in yorgun ve durgun olduğunu belirten Şahin, şöyle konuştu:

"Ben ona dışarıda olanlardan, yakın arkadaşlarımızın durumlarından bahsettim. Kadir biraz yorgun ve durgun görünüyordu. Malum Kadir’in bitmek bilmeyen bir karantina süreci oldu. 20 gün Konya E Tipi Kapalı Cezaevi'nde kaldı, 15 gün de yeni nakledildiği Akşehir Kapalı Cezaevi'nde hücrede karantinada kalmak zorunda kaldı. Bu onu belli ki çok yıpratmıştı. Az da olsa olay gününden bahsetmeye çalıştı. Kadının acı, acı bağırdığını, dayanamadığını söyledi. Öylece çekip gidemezdim derken gözleri doldu, ağlamaklı oldu. Kadir de biliyor ki Kadir’in tek suçu insani ve vicdani bir davranış sergilemiş olması. Gerçekten yardıma muhtaç birine yardıma koşmanın mükafatı bu olmamalı. Kadir zaten içerisinde bulunduğu durum yeterince zor değilmiş gibi, bir de şu an üzerine atılan iftiralarla karşı karşıya."

‘KADİR’E YAPILAN İFTİRALAR, KARALAMAYA YETMEYECEK’  

Özgür Duran’ın ailesinin iddialarına cevap veren İzzet Şahin, şunları söyledi:

"Ne kasıtla, ne amaçla, neye dayanarak yaptıklarına gerçekten anlam veremiyorum. Şunu tüm samimiyetimle söyleyebilirim ki Kadir, benim hayatımda tanıdığım en temiz yürekli, en iyi insanlardan biridir. Şunu bilmelerini istiyorum. Güneş balçıkla sıvanmaz. Kadir’e karşı söyledikleri çirkin ithamlar ve üzerine attıkları iftiralar, Kadir’i karalamaya yetmeyecek. Kaldı ki Kadir’in savunulmaya da ihtiyacı yok. Görünen köy kılavuz istemez. Biz dostları ve kardeşleri olarak, ortada kasten adam öldürmenin olmadığına eminiz. Eminiz ki Kadir o gün orada kendini korumak maksadıyla hareket etti. Bizler bunu sonuna kadar savunacağız. Eminiz ki bizlerle beraber Kadir’in masumiyetine inanan binlerce insan var. Kadir böylesine duyarlı bir davranış sergilemiş, binlerce insana masumiyetini kanıtlamışken, ne 12 yıldan 18 yıla kadar yargılanmasını isteyen iddianame, ne de 12,5 yıl hapis cezasına çarptırılması inanın hiç adil değil. Tek temennim Kadir’in bu duyarlı davranışının, bir yerlerde birilerinin vicdanına dokunmuş olmasıdır. Bunun kabul edilebilir bir yanı yok. Kadir’in yeri cezaevi değil, kütüphaneler ve üniversitedir. Elinizi vicdanınıza koyun."