Kadınlardan yana değil gelecekten yana tavır aldık

57. Altın Portakal Film Festivali, salgın koşullarında, tüm tedbirler, sağlık önlemleri alınarak yapıldı. Yapılabilmesi, kesintiye uğramaması bile bence başlı başına bir başarıydı...

Zeynep Oral

O nedenle önce Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne, katkıda bulunan Kültür Bakanklığı’na, Festival İdare Direktörü Cansel Tuncer’e, Festival Yöneticisi Ahmet Boyacıoğlu’na ve emeği geçen, katkıda bulunan herkese teşekkürler... Evet çok güç koşullarda gerçekleşti, ama söz konusu sinema sanatı ve de yarışma olunca, değişen bir şey yoktu. Heyecan aynı heyecan... Yarışma heyecanı, son ana dek doruktaydı. Tıpkı önceki yıllarda olduğu gibi... 

Bu yıl ulusal yarışma jürisinin beş üyesinden biri olduğum için sadece bu bölümdeki filmleri izleyebildim. Ben kendi açımdan kimi noktaları paylaşmak istiyorum. Bu yıl Ulusal Yarışmaya, ancak ülkede ilk kez gösterime giren filmler katılabiliyordu. Bu önemliydi... Yani artık Türkiye’deki tüm festivallere katılan aynı filmler dönüp dolaşmayacaktı... 

FARKLILIKLAR ZENGİNLİĞİMİZDİ 

Bu yılın jürisinde farklı kuşaklardan, farklı mesleklerden, farklı birikim ve deneyimlerden gelen beş kişiydik. Bu farklılıklarımız zenginliğimizdi. Tıpkı yaşamdaki gibi, izlediğimiz filmlerdeki gibi... Ancak ortak bir yanımız vardı. Bu jüride yer almak bizi gururlandırmış ve mutlu etmişti. Gülse Birsel, Taner Birsel, Kıvanç Sezer, Ercan Kesal ve ben, daha ilk buluşmamızda önce bir yol yordam saptamasına giriştik. Nitekim Başkan Ercan Kesal, ödül töreninde bu saptamayı şöyle dile getirdi:   

“Jüriler özneldir. Birbirlerini belki de ilk kez gören beş insanın seçimleri de kendi beğenileri ekseninde olur. Ancak bizim jüri hazırlıklıydı. Ortak bir anlayış geliştirdik. Ödüller boyunca çok sık duyacağınız bir sözcük: Cesaret... Biz cesaretten yana tavır almak istedik... İşaret ettiğimiz filmlerin, ödül alan herkesin, sonraki işini merak ettirecek işler olmasını istedik. Pek zorlanmadık. Hatta hiç zorlanmadık. İtirazı olan varsa, onu dinledik. Birbirimizi ikna ettik... Tüm kararlarımızı oybirliği ile aldık...”

Aynen böyle... Seçimlerimizi, derdini anlatırken cesur olanlardan, risk alanlardan, kalıpları kıranlardan, umuda, değişime, ileriye açık olanlardan yana yaptık.

Sakın, ödüllerin çoğunun kadınlara gitmesine bakıp, “Yoksa kadınlardan yana olumlu ayırımcılık mı yaptınız” gibi bir soru gelmesin aklınıza. Bunun bana soranlar olduğu için altını çizerek söylüyorum: Hayır, kadınlardan ya da erkeklerden yana ayırımcılık yapmadık. Sinemamızın gitmesini istediğimiz yön açısından, yarınlardan yana ayırımcılık yaptık. 

Eh, kadınlarımız daha cesaretliyse, elden ne gelebilir ki!!!

KİMİ GEREKÇELER 

İşte kimi ödüller ve gerekçeleri: 

En İyi Film: “Hayaletler.” Gerekçesi: Zamanın ruhunu soğukkanlılıkla kavramış ve içinde yaşadığımız karanlığı cesaretle anlatan, alışılagelmiş kalıpları kıran, bizi şaşırtan ve sarsan, sinemamız için benzer çalışmalara ilham olacak güçte bir film olduğu için... 

“Hayaletler” filminin yönetmeni Azra Deniz Okyay, aynı zamanda En iyi Yönetmen Ödülü’nün de sahibi oldu. Çünkü, risk alan, dinamik ve cesur anlatım biçimiyle bizi değiştiren, dönüştüren ve anlattığı dünyaya inandıran ve bunu kolektif bir ruhla yaptığını hissettiğimiz bir üslup kurmuştu. Bu film ayrıca En İyi Kurgu, En İyi Yardımcı Kadın ve Erkek Oyuncu ödüllerini de alacaktı. 

Jüri Özel Ödülü’nü alan Fikret Reyhan’ın “Çatlak” filminin gerekçesi: Türkiye toplumunu bir odaya sığdırabilme ve dar alanda kamerasıyla insana dair duygusal ve akılcı ilişki ağını bir mikro - kozmos ölçeğinde vurgulama ustalığı... 

 Bu filmle muhteşem bir ekip oyunculuğu vardı. Öyle ki kadın oyuncuları birbirinden ayıramadık bir türlü. Ve sonunda şöyle dedik: “Filmdeki yalın ama etkili oyunculuklarıyla birbirinden ayıramadığımız ve yönetmenin kurduğu dünyayı hem tek tek hem de bir arada başarılı bir şekilde taşıyan Çatlak filminin tüm kadın oyuncularına bu ödülü ensemble olarak vermeye karar verdik. Tuğçe Yolcu, Süreyya Kilimci, Elif Ürse, Gülçin Kültür Şahin, Canan Atalay ...

Behlül Dal En İyi İlk Film ödülü Ferit Karol’un “Kumbara” filmine gitti. Gerekçe: “Toplumsal ve ekonomik koşulların zorladığı aile içi ilişkileri ve bunun yarattığı erozyonu iki baş karakteri üzerinden ironik bir dille ele alınmasıydı”... İroni yoksunu ve yoksulu  ülkemde, ironiye gerek var! 

CAHİDE SONKU ÖDÜLÜ - Nesimi Yetik’in “Dirlik Düzenlik” filminde anne ve iki kız kardeşi canlandıran Dudu Yetik, Asiye Dinçsoy, Betül Esener’e gitmesi öylesine doğaldı ki, hani sanki bu yeni ödülü (Geçen yıl kondu, bu yıl ikincisi verildi) onlar düşünülerek yaratılmıştı. Gerekçesi: “Erkek egemen bir toplumda kaderlerini birbirine bağlamış üç kadının var olma çabaları ve çatışmalarını sadece oyunculuk performanslarıyla değil, aynı zamanda film yapım süreçlerinin her aşamasında cesaretle yer almaları...” 

Tunç Şahin’in “İnsanlar İkiye Ayrılır” filmi birçok niteliği olan, büyük keyifle izlenen, zeki ve hınzır bir kapitalizm eleştirisiydi. En iyi Senaryo Ödülü filmin senaristi Tunç Şahin’e gitti. Gerekçesi: “Sürprizli hikâyesini ustaca bir matematikle ve zekice anlatarak içinde yaşadığımız ve gittikçe sertleşen ekonomik sisteme güçlü bir eleştiri getirmeyi başarması...” Bu filmdeki rolüyle Nezaket Erden ayrıca En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü’nü de alacaktı. 

Ödüllerden bolca nasibini alan bir başka film ise Erdem Tepegöz’ün “Gölgeler İçinde” adlı distopik filmiydi. Ulusal yarışmada En İyi Görüntü Yönetmeni (Hayk Kirakosyan) Ödülü; En İyi Sanat Yönetmeni (Armen Ghazaryan) ve En İyi Müzik (Greg Dombrowski) ödüllerini kazandı. Bu film ayrca SİYAD (Sinema Yazarları Derneği) En İyi Film Ödülü’nü aldı ve: Erdem Tepegöz’e de ayrıca FİLM-YÖN (Film Yönetmenleri Derneği) En İyi Yönetmen Ödülü’nü getirdi...

ÖDÜLLER

ULUSLARARASI UZUN METRAJ FİLM YARIŞMASI

- En İyi Film: Nereye Gidiyorsun, Aida? (Jasmila Zbanic)

- En İyi Yönetmen: Massoud Bakhshi (En Uzun Gece)

- En İyi Erkek Oyuncu: Ali Suliman (200 Metre), Salim Daw (Gaza Mon Amour)

- En İyi Kadın Oyuncu: Natasa Stork (Belirsiz Bir Süre İçin Birlikteliğe Hazırlık)

ULUSAL UZUN METRAJ FİLM YARIŞMASI

- En İyi Film: Hayaletler (Yönetmen: Azra Deniz Okyay, Yapımcı: Dilek Aydın)

- Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü: Çatlak (Fikret Reyhan)

- Behlül Dal En İyi İlk Film Ödülü: Kumbara (Ferit Karol)

- En İyi Yönetmen: Azra Deniz Okyay (Hayaletler)

Cahide Sonku Ödülü: Asiye Dinçsoy, Betül Esener, Dudu Yetik (Dirlik Düzenlik)

- En İyi Senaryo: Tunç Şahin (İnsanlar İkiye Ayrılır)

- En İyi Kadın Oyuncu: Canan Atalay, Elif Ürse, Gülçin Kültür Şahin, Süreyya Kilimci, Tuğçe Yolcu (Çatlak)

- En İyi Erkek Oyuncu: Ahmet Mümtaz Taylan (Gelincik)

- En İyi Görüntü Yönetmeni: Hayk Kirakosyan (Gölgeler İçinde)

- En İyi Müzik: Greg Dombrowski (Gölgeler İçinde)

- En İyi Kurgu: Ayris Alptekin (Hayaletler)

- En İyi Sanat Yönetmeni: Armen Ghazaryan (Gölgeler İçinde)

- En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Nalan Kuruçim (Hayaletler), Nezaket Erden (İnsanlar İkiye Ayrılır)

- En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Emrah Özdemir (Hayaletler)

- Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) Ödülü: Gölgeler İçinde (Erdem Tepegöz)

- Film-Yön En İyi Yönetmen Ödülü: Erdem Tepegöz (Gölgeler İçinde)

ULUSAL BELGESEL FİLM YARIŞMASI

- En İyi Film: Maddenin Halleri (Deniz Tortum)

- Jüri Özel Ödülü: Mimaroğlu (Serdar Kökçeoğlu)

ULUSAL KISA METRAJ FİLM YARIŞMASI

- En İyi Film: Mamaville (Irmak Karasu)

- Jüri Özel Ödülü: Binbir Gece Masalları (Mahsum Taşkın)