Kadınlar sokakta: “Yaşam yürüyüşü engellenemez”
Türkiye’nin her yanında olduğu gibi İzmir’de de kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeye yönelik tartışmaları protesto etti. Yurttaşlar, protestolarında, “Kadınların yaşam yürüyüşü engellenemez” sloganını tüm Türkiye’ye yaymayı hedefliyor.
cumhuriyet.com.trİstanbul Sözleşmesi’nin tartışılmaya açılmasının ardından, Türkiye’nin birçok ilinde olduğu gibi İzmir’de de kadınlar, Türkiye’nin sözleşmeden çekilme isteğine karşı sokaklara çıktı. 50’yi aşkın örgüt ve kurumun içinde bulunduğu ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır Vazgeçmiyoruz’ isimli kampanya grubuyla, eylem yapan kadınlar, bildiri dağıtarak itirazlarını dile getirdi.
Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi Ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi^nin sözleşmesi, 11 Mayıs 2011 tarihinde imzaya açılmış, Türkiye ilk destekçisi olmuştu. TBMM’de 14 Mart 2012’de onaylanan, dönemin tüm partilerin kabul ettiği ve 1 Ağustos 2012’de yürürlüğe giren bir sözleşme, toplumun da büyük çoğunluğundan destek gördü. AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’tan gelen, ”Nasıl usulünü yerine getirerek imzalanmışsa, usulünü yerine getirerek sözleşmeden çıkılır” açıklaması ise büyük tepkilere neden oldu.
“EMİNE BULUT’UN YAŞAMAK İSTİYORUM ÇIĞLIĞIYIZ”
“İstanbul Sözleşmesi Yaşatır Vazgeçmiyoruz” İzmir Kampanya Grubu çalışmalarında, “Biz kadınlar Emine Bulut’un yaşamak istiyorum çığlığıyız, Özgecan Aslan’ın bitmeyen isyanıyız ve öfkeliyiz. Kampanyadan çekilmeyi aklınızdan bile geçirmeyin. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa AKP tarafından her sene rafa kaldırılmaya çalışılıyor. Biz kadınlar yaşamak istiyoruz, İstanbul Sözleşmesi bir pazarlık konusu olamaz. Kadınların yaşamsal dayanağı var; 6284 ve İstanbul Sözleşmesi’ni uygulayın. Bu memlekette onurlu ve insanca yaşamayı biz kadınlar öğreteceğiz çünkü bu iktidar yaşamayı da ahlakı da yanlış tartışıyor. Biz bu sokaklarda giyindiğimizden utanmayarak, yediğimize içtiğimize karışılmadan, istediğimiz saatte, arkamızdan gelen ayak seslerinden korkmayarak yürüyeceğiz, yürümeye devam edeceğiz. Bizleri İzmir’de yaka paça, darp ederek, işkence ederek gözaltına aldılar. Bu; biz failin tarafındayız diyen, kolluk kuvvetlerinin erkek şiddetini yeniden üretmesidir. İzmir’deki herkes bunu bilsin. İstanbul Sözleşmesi kadınların yaşamının tek hukuki dayanağıdır, İstanbul Sözleşmesi yaşatır, kadınların yaşam yürüyüşü engellenemez” vurgusunu yaptı.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NİN İÇERİĞİ
İçeriğinde kadınların, çocukların, LGBTİ+’ların ve hayvanların haklarını garanti altına almayı hedefleyen İstanbul Sözleşmesi, temel hakları korunması gerektiğini, eşitlik ve ayrımcılık yapılmamasını, toplumsal cinsiyet konusunda hassasiyet gerektiren politikalar geliştirilmesini, farkındalığın arttırılması, eğitimde cinsiyet eşitliğinin sağlanmasını ve profesyonel kadroların eğitilmesi gerektiğini, önleyici müdahale ve tedavi programlarını, özel sektör ve medyanın katılımında kadına yönelik şiddeti engellemeyi ve kadın onuruna saygıyı arttırmaya teşvik etmesi gerektiğini, cinsel şiddet mağdurlarına destek merkezleri kurulmasını, zorla evlendirilmelerin doğuracağı hukuki sonuçları, ırza geçme dahil olmak üzere cinsel şiddet eylemlerinin yasal sonuçlarını, kadın sünneti engellemeyi, kürtaj hakkının korunması ve zorla kısırlaştırılmanın önüne geçmeyi, sözde “namus” adına işlenen suçlar da dahil olmak üzere, işlenen suçlar için gerekçe kabul edilmemesini, koruma tedbirleri alınması gerektiğini, LGBTİ+’lara yönelik şiddet ve ayrımcılığın önüne geçilmesi gerektiğini, eş, partner, eski partnerler arasında yaşanabilecek her türlü şiddeti önlemeyi, 18 yaş altı kız çocuklarının da kadın kabul edilmesi gerektiğini ve yasanın aynı şekilde uygulanması gerektiğini, mülteci-göçmen hiçbir ayrım gözetmeksizin koruma sağlanması gerektiğini öngörmektedir. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa ile; her türlü şiddetin önlenmesi ve şiddete uğrayanın korunması, şiddet uygulayanın kovuşturulması ve cezalandırılması devlet güvencesine alındığı biliniyor.