"Kadına şiddet insanlık suçudur"

DSP Genel Başkanı Masum Türker, kadına yönelik şiddetin insanlık suçu olduğunu belirterek, "Kadına şiddet uygulayanların, elini kolunu sallayarak serbestçe dolaşmalarını engelleyecek yasal düzenlemeler acilen yapılmalı, mevcut düzenlemelerin gereği yerine getirilmelidir" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Türker, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle mesaj yayınladı. Bu günün Türkiye'nin dikkatle ilgilenmesi gereken özel öneme sahip olduğunu ifade eden Türker, "Türkiye, 'kadına şiddet' konusunda ilk akla gelen ülkeler arasında olmaktan kendini kurtarmalıdır. Gerek İslamiyet'in, gerekse Atatürk'ün Türk kadınına verdiği özel önem, kadın erkek eşitliği için Cumhuriyet'le birlikte atılan somut adımlar, dünyaya her fırsatta anlatılmalıdır" dedi.

Kadına seçme ve seçilme hakkını Avrupa ülkelerinden önce tanıyan Türkiye'nin, yazık ki AKP iktidarıyla birlikte kadınlara yönelik şiddetin arttığı bir ülke haline geldiğini öne süren Türker, şöyle devam etti:

"Kadınların konumunun, gerek iş yaşamında gerekse siyasal alanda daha üst düzeylere çıkarılması, kadına yönelik şiddetin ortadan kalkmasını sağlayacaktır. Kadınlar siyasette, bürokraside ve karar mekanizmalarında etkin olduklarında, çağ dışı yaklaşımlara maruz kalmayacaktır. Bunun için gerek Siyasi Partiler Kanunu'nda gerekse İş Kanunu'nda kadın kotası zorunlu olmalıdır.

Türkiye eğer gerçekten AB'ye girmeyi hedefliyorsa, Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'in verdiği heyecandan güç alarak, sivil toplum örgütleriyle birlikte dünyada bu konuda aktif rol üstlenmelidir. Şiddete maruz kalan kadınlarımızın korunması, sosyal devlet olmanın gereğidir. Hükümet, kadın sığınma evlerinin sayısını artırmalı, buralarda barınan kadınlarımıza iş ve aş sağlayacak sosyal projelerle, onların üretkenliğini ülkenin iş gücüne katmalıdır.

Kadına şiddet, insanlık suçudur. Cinsiyete dayalı şiddet, uluslararası sözleşmeler yoluyla korunan evrensel insan haklarının ihlalidir. Kadına şiddet uygulayanların, elini kolunu sallayarak serbestçe dolaşmalarını engelleyecek yasal düzenlemeler acilen yapılmalı, mevcut düzenlemelerin gereği yerine getirilmelidir. Devletlerin, cinsiyete dayalı şiddeti görmezden gelmesi, bunu sürekli kılmaktadır. Cinsiyete dayalı şiddet, hiçbir gelenek, görenek, din, kültür ve politik iktidar nedeniyle mazur gösterilemez. Tüm ülkelerin bunu temel insan hakkı ihlali olarak görmesi gerekmektedir."