Kadın çalışan dert küpü
Çalışan kadınlar, sadece kadın olmalarından kaynaklanan farklılıklar nedeniyle çalışma yaşamında çeşitli zorluklar yaşıyor.
cumhuriyet.com.trTürk Sağlık-Sen, 5 Aralık Kadınlar Günü dolayısıyla genelde tüm çalışan kadınların, özelde sağlık hizmet kolunda görev yapan kadınların çalışma hayatında karşı karşıya kaldıkları sorunlara yönelik bir rapor hazırladı.
Rapora göre, kadın çalışanlar, erkeklere oranla hasta ve hasta yakınlarının olumsuz yaklaşımlarına, baskılarına ve fiili şiddetlerine daha fazla maruz kalıyor.
İdarecilerin kadın çalışanların fiziksel ve psikolojik durumlarına uygun yaklaşımlar sergilememesinin sıkıntıları beraberinde getirdiği ifade edilen raporda, kadınların, fiziki yeterliliklerinin göz önüne alınmaması nedeniyle ağır iş yükleriyle karşı karşıya kalabildiği belirtildi.
Kadınların, çalışma ortamı içinde meydana gelen olumsuzluklar karşısında idareciler tarafından iş arkadaşları arasında küçük düşürücü davranışlarda bulunulmasından yakındığına yer verilen raporda, ayrıca kadınların fiziksel şiddete, tacize ve tehdide maruz kalınacağı endişesi yaşadığı kaydedildi.
Süt izni kullanımında ve bakmakla yükümlü oldukları muhtaç çocuk, hasta ve yaşlıların bakımında idarecilerin engel çıkarmalarının kadınları güç durumda bıraktığı ifade edilen raporda, kadın çalışanların çalışma hayatında karşı karşıya kaldıkları diğer sorunlardan bazıları şöyle sıralandı:
-Çalışma hayatı ile ilgili mevzuatın kadın çalışanların fiziksel ve ruhsal yapılarına uygun olarak düzenlenmemesi.
-Gece nöbeti uygulamasının, süresi ve sıklığının kadın çalışanların aile birliği ve temellerine olumsuz etkisi.
-Çocuk sahibi kadın çalışanların özellikle nöbet uygulamalarında kreş imkanlarından yararlanamamaları.
-Kadın çalışanların mesleki bilgi ve becerilerini günümüz şartlarına uygun olarak geliştirmelerine yönelik imkanların sağlanamaması.
-Kadın çalışanların istekleri dışında geçici görevlendirilmeleri veya naklen atamalarının yapılması.
-Sağlık evlerinde görev yapan bayan çalışanların güvenlik ve barınma sorunları.
-Gece vardiyası, nöbet veya icap nöbetlerinde ulaşım sorunu yaşanması.
-Bazı iş yerlerinde kadın çalışanlara ait giyinme odalarının bulunmaması.
-Kadın çalışanların iş ortamından kaynaklanan sorunlarının giderilmesi için idarece gerekli katkı ve kolaylığın sağlanmaması.
-Basın-yayın organlarında kadın çalışanlara yönelik olumsuz etki yaratacak haberlerin yapılması.
-Kurumların kadın çalışanlara yönelik sosyal aktiviteler düzenlememesi.
-Kadın çalışanların kanuni haklarını kullanımında idarecilerin direnç göstermeleri.
-Kadın sağlık çalışanlarının yardımcı sağlık personeli olarak tanımlanması.
Şiddet mağduruna destek yok
-Ücretli ve ücretsiz doğum izin süresinin yetersizliği.
-112 acil sağlık hizmetlerinde görev yapan kadın çalışanlara ambulans şoförlüğü yaptırılması.
-Psikolojik veya fiili şiddete maruz kalan kadın çalışanlara idarece gerekli desteğin sağlanmaması.
-Kadın çalışanların idari görevlerde erkeklere oranla daha az görevlendirilmesi.
-İdarecilerin sıklıkla takdir yetkilerini kullanmasıyla kadın çalışanlar aleyhine keyfi uygulamaların ortaya çıkması.
-Kadın çalışanların kanuni izinlerinin erkeklerle eşit olması.
''Pozitif ayrımcılık sadece metinlerde olmamalı"
Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, kadın çalışanların çalışma hayatında birçok zorlukla mücadele etmek durumunda kaldıklarını ifade etti.
Sağlık alanında çalışan kadınların zaman zaman şiddete uğradıklarına dikkati çeken Kahveci, şöyle konuştu:
''Öyle ki kadın çalışanlar can güvenliklerinden yoksun bir şekilde hizmet yürütüyorlar. Düşük ücretlerle vekil ebe-hemşire olarak çalıştırılıyorlar. Sözleşmeli istihdamla ailelerinden ayrı yaşamak zorunda bırakılıyorlar. Kadınlara pozitif ayrımcılık Anayasa'ya da girdi ama bu sorunlar hala görmezden geliniyor.
5 Aralık, Kadın Hakları Günü. Türk kadını seçme ve seçilme gibi çok önemli iki hakkı Avrupa ülkelerinden çok daha önce 1934'te elde etti. Fakat bugün çalışma hayatında karşılaştıkları sorunlar yüzünden Anayasa ile korunma altına alınan aile birliği, ücrette adalet ve can güvenliği gibi bir çok hakka sahip olmak konusunda sıkıntı yaşıyorlar. Kadınlara pozitif ayrımcılık sadece metinlerde değil uygulamada da olmalıdır.''