Jandarma gölgesinde son veda
Ergenekon davası kapsamında tutuklu bulunan Doğan Yurdakul'un önceki gün vefat eden eşi Güngör Yurdakul son yolculuğuna uğurlandı. Yurdakul'un taziyeleri kabul ettiği sırada jandarma görevlileri de kızı ve oğlunun yanında yer aldı.
cumhuriyet.com.trGüngör Yurdakul için Kocatepe Camii'nde cenaze töreni düzenlendi. Güngör Yurdakul'un eşi Doğan Yurdakul, cezaevi aracıyla Kocatepe Camii'ne getirildi. Yurdakul, taziyeleri Kızı Reyhan ve oğlu Burçak Yurdakul ile birlikte kabul etti. Doğan Yurdakul'un taziyeleri kabul ettiği sırada jandarma görevlileri kızı ve oğlunun yanında yer aldı.
Kılıçdaroğlu'ndan taziye telefonu
İstanbul'da bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP İletişim Koordinatörü Baki Özilhan'ın telefonu vasıtasıyla Yurdakul'a taziye dileklerini iletti.
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, CHP Ankara Milletvekilleri Sinan Aygün, Gülsün Bilgehan, İzzet Çetin ve CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan da Kocatepe Camii'nde Doğan Yurdakul'a başsağlığı dilediler. Ergenekon davası kapsamında 3 yılı aşkın süre tutuklu kaldıktan sonra Nisan ayında tahliye edilen İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Nusret Senem, eski CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin ile Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay ve çok sayıda gazeteci de Yurdakul'a taziyede bulundu.
Alkışlarla uğurlandı
Yurdakul'un kendisine taziye dileklerini ileten birçok kişiye geçtiğimiz günlerde açıklanan ve kendisinin de sanıklar arasında bulunduğu Oda TV iddianamesini kastederek "İddianameyi okudunuz mu?" diye sorduğu görülürken taziyeleri iletenlerin "Yalnız değilsiniz, hep birlikteyiz" dediği gözlendi. Yurdakul, eşinin cenaze namazına katılmazken namaz kılındıktan sonra tabutu taşıyanlar arasında yer aldı. Yurdakul, daha sonra cenaze törenine katılanların alkışları arasında cezaevi aracına bindirilirken kendisini alkışlayanlara el sallayarak karşılık verdi. Yurdakul, daha sonra cezaevi aracıyla Cebeci mezarlığına götürüldü.
"Bir kelepçe vurulmadığı kalmış"
Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı ve Gazetecilere Özgürlük Platformu dönem sözcüsü Ahmet Abakay, Yurdakul'un cenaze törenine cezaevi aracıyla getirilmesine tepki göstererek "Cezaevi aracıyla buraya getirilmesi ayıptır. Bir kelepçe vurulmadığı kalmış, Adalet Bakanı'nı kınıyorum. Adalet Bakanı'nın bu ayıbı düşünmesi lazım" dedi.
"Özel yetkili mahkemelere karşı ölümüne mücadele edeceğiz"
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan da burada yaptığı açıklamada Türkiye'nin adım adım diktatörlüğe gittiğini dile getirerek "Bu ülkede anayasa tartışmalarının yapıldığı bugünlerde hiç kimsenin bir sabah 5'te kapısının çalınıp tutuklanmayacağının garantisi yoktur. Özel yetkili mahkemeler var olduğu sürece bu ülkede sağlıklı bir anayasa tartışmasının yapılması mümkün değildir. Biz, özel yetkili mahkemelerin kaldırılması için aydınları, gazetecileri ölümüne tutuklayan özel yetkili mahkemelere karşı ölümüne bir mücadele vermek için buradayız. 1 Ekim'i bu anlamda umutla, sabırsızlıkla bekliyoruz" diye konuştu.
Tarhan, bir gazetecinin cezaevi koşullarının iyileştirilmesi konusunda bir girişimde bulunup bulunmayacaklarını sorması üzerine "Cezaevi koşullarından öte bizatihi tutukluluk ülkemizde işkenceye dönüşmüştür, bunun detaylandırılmasına gerek yok, tamamen işkence koşullarında aydınlar, gazeteciler, düşünen insanlar bu ülkede işkenceye tabi tutulmaktadırlar. O yüzden ötesi lafı güzaftır. Bizatihi tutukluluk bir işkencedir bugün itibariyle" dedi.
"Bunlar geçecek"
Ergenekon davasının tutuksuz sanıklarından olan CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün de gazetecilerin sorusu üzerine "Milletvekili seçilmeden önce dokunulmazlığımın kaldırılması konusunda kamuoyuna vaatte bulunmuştum. İnşallah bu ay içinde savunmamızı yaparız, ifademizi veririz, ondan sonra neler diyeceğimizi orada net olarak göreceksiniz" dedi. Aygün, Yurdakul'un cenaze törenine cezaevi aracıyla getirilmesini de değerlendirirken "Keşke bu görüntü olmasaydı. Kamuoyuna mal olmuş bir insan, buradan kaçacak mı? Bunlar geçecek, ben geçeceğine inanıyorum. Umutluyum, umudumu kaybetmedim" dedi.
Doğan Yurdakul'un avukatı Hüseyin Ersöz, cenaze töreni sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada cenaze namazı konusunda Adalet Bakanlığı'nın herhangi bir kısıtlaması olmadığını, Yurdakul'un dini inanca sahip olmadığı için cenaze namazını kılmadığını belirterek "Müvekkilimizin kendi tercihidir. Dini özgürlüğü çerçevesinde kendisinin bir dini inancı olmadığından dolayı cenaze namazına katılmamıştır. Burada taziyeleri kabul etmiş, arkasından da Cebeci mezarlığına giderek orada eşine karşı son görevini yerine getirecektir" dedi.
Pazartesi akşamına kadar evde olacak
Yurdakul'un evde taziyeleri kabul ettiğini, taziye telefonları geldiğinde bizzat görüşme yapabildiğini kaydeden Ersöz, görüşmelerin tutanağa kaydedildiğini ve savcılık makamına iletileceğini belirtti. Ersöz, bugün saat 16.00'dan 17.00'ye kadar Güngör Yurdakul için Kur'an okunacağını, daha sonra Doğan Yurdakul'un taziyeleri kabul edeceğini bildirirken Yurdakul'un Pazartesi akşamına kadar evde olacağını ifade etti.
Cezaevi aracıyla getirilmesine ilişkin
Ersöz, Yurdakul'un cezaevi aracıyla getirilmesine gösterilen tepkilerin anımsatılması üzerine şunları söyledi:
"Bu konuda yeni bir uygulama söz konusu olduğundan dolayı hiç kimseyi suçlamamak gerekiyor. Çünkü bir tutuklunun veya bir hükümlünün hangi koşullarda sevk işlemlerinin gerçekleştirileceği yönetmeliklerle ve yönergelerle belirlenmiş durumda. Cezaevi aracıyla getirilip götürülmesi tamamen güvenlik nedeniyle gerçekleşmektedir. Buna bizim herhangi bir itirazımız da bu aşamada söz konusu değildir. Sadece şu ana kadarki sürecin bir örnek oluşturması düşüncesindeyiz. Burada asıl önemli olan şey, taziye mesajlarını almak ve cenaze namazına bir tutuklunun katılmasını sağlamaktı. Müvekkilimiz, eşinin rahatsızlığı döneminde kendisiyle görüşemedi ve kendisine destek olamadı. Bu hak, hükümlülere tanınmış bir hak, ancak ne yazık ki tutuklulara tanınmış olan bir hak değil. Bu sebepten, eğer bu konuyla ilgili bir yasa çıkacaksa bu süreçte en büyük acıyı ve ıstırabı çekmiş olan eşi Güngör Yurdakul'a adanmasını istiyor."
Ersöz, başka bir soru üzerine 2 jandarmanın Yurdakul ile aynı evde ve aynı odada kaldıklarını, 3 jandarmanın da kapıda beklediğini, polisin de çevre güvenliğini sağladığını kaydetti. Yurdakul'un sadece taziye ziyaretlerini ve telefonlarını kabul edebildiğini belirten Ersöz, gazetecilerle görüşmesinin mümkün olmadığını bildirdi.
Ersöz'ün açıklama yaptığı sırada cenaze törenine katılan bazı vatandaşlar "Katil AKP", "Ergenekon yalanı, Amerikan planı", "Satılmış medya istemiyoruz" sloganları attılar.
Fotoğraf: Necati Savaş