"İzmir Türkler tarafından yakılmadı"
Araştırmacı Yazar Mehmet Coral, İzmir'in son dönemde ''bazılarının'' iddia ettiği gibi Türkler tarafından yakılmadığını, Türk askerlerine direnen Ermeniler'in ilk kıvılcımı başlattığını söyledi.
cumhuriyet.com.trİzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi'nde düzenlenen ''1922 İzmir Yangını Belgeler-Gerçekler'' konulu panelde onuşan Coral, büyük yangının 13 Eylül 1922'de saat 14.00 sularında münferit yangınlarla başladığını anlattı.
İki büyük ateş halinde süren yangınların Karşıyaka'dan da görüldüğünü, alevlerin yüksekliğinin 150 metreyi bulduğunu dile getiren Coral, ''Bunlar petrol, barut gibi maddelerle çıkarılmış yangınlar. Kibritle yakılmış değil. Ve söndürülmeleri o günkü şartlarda çok zor'' dedi.
Coral, itfaiyenin saatlerce bu münferit yangınlara müdahale ettiğini, 7-8 bin askerin yangını söndürmek için kente geldiğini, ancak Ermeni mahallelerinden itfaiyecilerin üzerine ateş açıldığını ve hortumlarının kesildiğini anlattı.
Mehmet Coral, yangının Türk mahallelerini paralel geçerek Ermeni, Rum ve Frenk mahallelerini kapsamış olmasını da rüzgarın yönüne bağladı.
Akdeniz'in en güzel kentlerinden biri olan İzmir'in 14 Eylül sabahı neredeyse kül yığınına dönüştüğünü kaydeden Coral, kentin en görkemli yapılarının, en muazzam binalarının kül olduğunu söyledi.
Coral, Yakındoğu Yardım Komitesi Başkanı Mark Prentiss'in ''Ermeni ve Rumlar ellerindeki ganimeti düşmana temsil etmemeye kararlıydılar'' ifadesinin yer aldığı rapordan ve ''Ermeni provokatörleri'' suçlayan dönem gazetelerinden örnekler sundu ve ''İzmir son dönemde bazılarının iddia ettiği gibi Türkler tarafından yakılmadı. Türk askerlerine direnen Ermeniler ilk kıvılcımı başlattı'' diye konuştu.