İzmir Sağlık Platformu;: 40 bin sağlık çalışanı hastalığa yakalandı
İzmir Sağlık Platformu, sağlık çalışanlarının sorunlarını ve taleplerini dile getirdi. Basın toplantısında konuşan İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, "40 bin sağlık çalışanı covid-19 hastalığına yakalandı. 100’ü aşkın sağlık çalışanı yaşamını yitirdi. Buna karşın covid-19 hastalığının meslek hastalığı kabul edilmemesi, sağlık çalışanlarına verilen değerin göstergesidir." dedi.
İZMİR / Cumhuriyetİzmir Sağlık Platformu, sağlık çalışanlarının sorunlarını ve taleplerini İzmir Tabip Odası’nda yaptıkları basın açıklamasıyla dile getirdi. İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, "Pandemi süresince özveriyle yaşamlarını riske sokarak sağlık hizmeti vermeye çalışan sağlık çalışanları, sürecin iyi yönetilememesi, pandeminin giderek yaygınlaşması sonrasında, yoruldular, tükenme noktasına geldiler. Pandemi sürecinin yönetiminde, söz hakkı bulunmayan, görüş ve önerileri dikkate alınmayan sağlık çalışanların sorunları çözüme kavuşturulmadı. Covid hastalığına yakalanma riski, toplumdaki diğer bireylere göre 10-14 kat fazla olan, sağlık çalışanları için yeterli korunma sağlanamadı. Standartlara uygun kişisel koruyucu ekipman sürekli ve yeterli miktarda sağlanamadı. 40 bin sağlık çalışanı covid-19 hastalığına yakalandı. 100’ü aşkın sağlık çalışanı yaşamını yitirdi. Buna karşın covid-19 hastalığının meslek hastalığı kabul edilmemesi, sağlık çalışanlarına verilen değerin göstergesidir. Yetkliler tarafından sağlık çalışanlarını hakkı ödenmez denmesine ve zaman zaman yapılan açıklamalarla, pandemi ek ödemelerinin yapılacağı duyurulmasına karşın bunlar ya hiç ödenmedi ya da gecikmeli olarak ve düşük miktarlarda ödemeler yapıldı. Yaşanan sıkıntılar bir türlü çözüm getirilmeyen sorunlarımız için İzmir Sağlık Platformu olarak birlikte mücadele etmeye devan edeceğiz. Toplum sağlığı ve sağlık çalışanlarının sağlığı için doğruları söylemeye devam edeceğiz. dedi.
İzmir Sağlık Platformu adına basın açıklamasını okuyan Diş Hekimleri Başkanı Yaman Yamangil "Pandemi sürecinde esas olarak sağlık çalışanları mücadele etmekte ve bu mücadelenin daha ne kadar süreceği de belirsiz görünmektedir. Giderek uzayan ve ağırlaşan pandemi süreci, sağlık çalışanları için uzun yıllardır biriken, ötelenen, iktidar ve sağlık bakanlığı tarafından görmezden gelinen sorunların daha da belirginleştiği ve açığa çıktığı bir aşamaya geldi. Her zaman olduğu gibi bu süreçte de, sistemin aksaklıklarının doğurduğu sorunlar, sağlık çalışanlarına ihale edilmekte ve her fırsatta sağlık emekçileri halka şikayet edilmektedir. Gerçeği yansıtmayan ücret artışı haberleri ile bir taraftan yönetimdeki zafiyet örtbas edilmeye çalışılmakta, her gün yapılan başka bir değişiklikle kamu sağlık hizmetleri paralize edilmekte diğer taraftan sağlık çalışanlarının itibarı zedelenmekte ve her gün başka bir saldırıya maruz kalmasına sebep olmaktadır." ifadelerini kullandı.
SAĞLIK ÇALIŞANLARININ TALEPLERİ
Salgında 40 bin sağlık çalışanının Covid -19 hastalığına yakalandığını, 100’ü aşkın sağlık çalışanının hayatını kaybettiğini ifade eden Yamangil, İzmir Sağlık Platformu'nun taleplerini şöyle aktardı:
Sağlık çalışanlarının çalışma koşulları, çalışma ortamları, çalışma saatleri gerçekçi ve bilimsel verilere uygun olarak organize edilmelidir. Virüs yükünü ve iş yükünü azaltacak düzenlemeler yapılmalıdır. Zor koşullarda çalışan sağlık çalışanlarına psikolojik destek sağlanmalıdır.
Sağlık çalışanlarının korunması için tüm tedbirler alınmalıdır. Standartlara uygun kişisel koruyucu ekipman yeterli miktarda ve düzenli olarak sağlanmalıdır. Acil ve yoğun bakım gibi yüksek riskli alanların dışında da kişisel koruyucu donanım kullanımı titizlikle sürdürülmeli, bu alanda görev yapan çalışanların ekipman eksiği giderilmelidir.
Yüksek risk altında bulunan sağlık çalışanları, covid-19 açısından ivedi ve öncelikli olarak düzenli tarama programına alınmalıdırlar. PCR test pozitifliğinin düşük duyarlılığı dikkate alınarak sağlık çalışanları hem semptom takibi, hem PCR hem de antikor taraması ile sürekli izlenmelidir.
Dünya Sağlık Örgütünün belirttiği üzere; sağlık hizmeti nedeniyle covid-19 enfeksiyonu geçiren bir sağlık çalışanının zararının tazmini, rehabilitasyonu ve tedavisinin sağlanması sağlık çalışanının hakkıdır. Oysa ülkemizde temaslı veya hasta olunca, karantinaya alınması nedeniyle veya hastalık izni nedeniyle çalışamayan kişinin aldığı ücret düşmektedir. Bu konuda derhal düzenleme yapılmalıdır.
Evde çocuğunu bırakarak ya da hastalığı aile bireylerine bulaştırma endişesini her gün taşıyarak çalışmak durumunda kalan sağlık çalışanlarının, ulaşım, barınma, kreş gibi sorunlarının çözümü sağlanmalıdır.
Covid-19 hastalığının meslek hastalığı olarak kabul edilmesi, bu hastalığa bağlı oluşabilecek zararlar sebebiyle tüm sağlık emekçilerinin korunması, sadece hukuki değil aynı zamanda etik bir zorunluluktur. Yaklaşık 130 ülkenin gerek kendi deneyimlerini gerekse bu alandaki mevcut bilimsel bilgileri değerlendirerek sağlık çalışanlarında covid-19 hastalığını meslek hastalığı olarak kabul ettikleri görülmektedir. Ülkemizde hala meslek hastalığı sayılmaması sağlık çalışanlarına verilen değerin açık göstergesidir.
Sağlık çalışanları için kamuoyu önünde açıklananan pandemi ek ödemelerinin kapsayıcı, net ve adil olmaması sebebiyle iş barışını bozacağı unutulmamalıdır. Performansa dayalı geçiçi ve adil olmayan ek ödemeler yerine emekliliğe de yansıyacak şekilde, evrensel standartlara uygun, insan onuruna yaraşır, adil ve yeterli ücret ilkesi benimsenmelidir.
Pandemi koşullarında devam eden sağlıkta şiddet olguları için, yöneticiler öncelikle özendirici tutumlardan vazgeçmekle başlayarak gerekli önlemleri almalı, sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlamalıdır. Ne kadar süreceği belli olmayan bu salgın sürecinde öncelikle sağlık çalışanlarını korumayı başaramaz, gerekli desteği sağlayamazsak toplumu koruyamayız. Pandemiye karşı en ön saflarında mücadeleyi yürüten sağlık çalışanları, kamunun hakkı olan sağlık hizmetine ulaşabilmesi adına, geleceğe dair kaygıları azaltan, güven veren, içinde yaşadığı toplumun bir parçası olan sağlık çalışanını değerli gören, maddi ve manevi desteği, sözde değil fiilen ve sürekliliği sağlayarak gösteren bir sağlık yönetimi istiyor.
İZMİR SAĞLIK PLATFORMU
Platform, İzmir Tabip Odası, İzmir Diş Hekimleri Odası, 3. Bölge İzmir Eczacı Odası, Genel Sağlık-İş Sendikası İzmir Şube, İzmir Aile Hekimleri Derneği (İZAHED), İzmir Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Şubesi (SES), BBSÇ Birlik ve Dayanışma Sendikası 2 Nolu Şube, İzmir Aile Sağlığı Çalışanları Derneği, Türkiye Aile Hekimleri Uzmanları Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği İzmir Şubesi, Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası İzmir Şubesi, Türk Hemşireler Derneği İzmir Şubesi, Türk Psikologlar Derneği İzmir Şubesi, Türkiye Psikiyatri Derneği İzmir Şubesi bileşenlerinin katılımıyla kuruldu.