İzmir İl Başkanlığı Güven’de

Alaattin Yüksel’in istifasıyla boşalan CHP İzmir İl Başkanlığı’na yönetim kurulu içinden, oybirliği ile Asuman Ali Güven getirildi.

Miyase İlknur

Alaattin Yüksel’in sürpriz istifasıyla boşalan CHP İzmir İl Başkanlığı koltuğuna yönetim kurulundan il başkan yardımcısı Asuman Ali Güven getirildi. Güven, yönetim kurulunun oy birliği ile seçildi.

Görevinden istifa eden Alaattin Yüksel’in Muharrem İnce’yle yakınlaşması ve olağanüstü kurultay için imza toplama faaliyetine girişmesi nedeniyle genel merkezle aralarının açıldığı iddialarına ilişkin Yüksel aramalarımıza karşın konuşmazken yakın çevresi, kurultay için imza toplama faaliyeti olmadığı, genel merkezle aralarındaki gerginliğin İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır’ın genel sekreterlik koltuğuna oturmasıyla tırmandığı görüşünde.

Muharrem İnce ile her partilinin olduğu gibi Yüksel’in de tanışıklığı ve dostluğu bulunduğu, ancak birlikte politika yapma konusunda herhangi bir görüşmenin olmadığını vurgulayan Yüksel kanadı, “kurultay için imza toplandığına dair bir belediye başkanı veya delege çıkıp iddiada bulunursa onunla politika yapanların tamamı politikayı bırakır” diyecek kadar iddialı konuşuyor.

Sevgisizliğin nedeni

Yüksel’in ani istifasına ilişkin olarak da Seferihisar Belediyesi tarafından kurulan “Yaratıcı Yazarlık Okulu”nun başına eski AKP’li bürokrat Onur Bilge Kula’nın getirilmesi ve dün yapılan Sanat Çalıştayı’na İl Başkanı Alaattin Yüksel’in de genel merkez yerine bu bürokrat tarafından davet edilmesinin istifada etken olduğu belirtildi.

Bir süreden beri Genel Merkez’den Yüksel’e karşı bir sevgisizlik olduğuna iddia eden Yüksel’in çalışma arkadaşları, bu sevgisizliğin nedenlerini kendilerinin de anlayamadığını, Yüksel’in adaylığına karşı çıkanların ve özellikle de İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır’ın Genel Sekreterlik koltuğuna oturmasıyla ilişkilerin kopma noktasına geldiğini söylüyorlar. Son birkaç aydan beri Kılıçdaroğlu’nun İzmir programlarını ve düzenlenen etkinliklerle ilgili organizasyonları belediyeler aracılığıyla Yüksel’in öğrendiği ve bu sürecin daha fazla götürülmeyeceği inancıyla istifa etmek zorunda kaldığı şeklinde yorumlanıyor.