İvanovski : Uçak konusu kapatılsın

Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Vladimir İvanovski, indirilen Suriye uçağıyla ilgili olarak, "uçakta el konulan malzeme 2004'te imzalanan sözleşme uyarınca tamir edilen bir uçaksavar radarın yedek parçalarıydı" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Büyükelçi Vladimir İvanovski, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ziyareti öncesi büyükelçilikte düzenlediği basın toplantısında geçen ay Esenboğa Havalimanı'na indirilen Suriye uçağı hakkında açıklama yaptı.

İvanovski, uçakta el konulan malzemenin 2004'te imzalanan bir sözleşme uyarınca tamir edilen bir uçaksavar kompleksine ait radarın yedek parçaları olduğunu belirterek, "Bu tatsız olayı ne kadar çabuk unutursak o kadar iyi olacak. Artık bizim malımız değildi. Para aldıktan sonra bizim sorumluluğumuz kalmadı. Geriye kalan Türkiye ile Suriye arasındadır" diye konuştu.

Büyükelçi İvanovski, Suriye uçağı konusunun Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 3 Aralık'ta Türkiye'ye yapacağı ziyaret esnasında gündeme gelmeyeceğini, bu konunun artık kapatılması gerektiğini söyledi.

Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Vladimir İvanovski, NATO füze savunma sistemi Patriotların Türkiye'ye konuşlandırılması konusunda, "Ortaklarımızdan, bu konuyla ilgili tavırlarını bize detaylı olarak anlatmalarını istiyoruz" dedi.

İvanovski, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ziyareti öncesi büyükelçilikte düzenlediği basın toplantısında Patriotlarla ilgili sorular üzerine, Türkiye'nin emniyet ve güvenliği ile ilgili kararlar alma yetkisinin "konuşulmaz ve tartışılmaz bir durum" olduğunu söyledi.
Türkiye'nin kararının savunma niteliği taşıdığını Moskova'nın dikkate aldığını ifade eden İvanovski, NATO'nun da uçuşlara kapalı bölge konusunu gündeme getirme planı olmadığını anladıklarını belirtti.

Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Vladimir İvanovski, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Türkiye'ye hafta başında yapacağı ziyarette en güncel uluslararası konularda görüş alışverişi yapılacağını, Ortadoğu ve Transkafkasya problemlerinin de gözden geçirileceğini söyledi.

İvanovski, Putin'in ziyareti öncesi büyükelçilikte basın toplantısı düzenledi.

Ekim ayının başında yapılması planlanan Türkiye-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi'nin (ÜDİK) ertelenmesinin ardından, konseyin 3'üncü toplantısının Pazartesi günü İstanbul'da yapılacağını hatırlatan İvanovski, Putin'in son bir buçuk ayda ilk yurtdışı seyahatini bu toplantı vesiyesiyle Türkiye'ye yapacağını aktardı.

"ÜDİK toplantısında Türkiye-Rusya ikili ilişkileri, ticari, ekonomik, bölgeler arası, beşeri, kültürel ve enerji alanında stratejik işbirliğinin geliştirilmesi" konularının ele alınacağını bildiren İvanovski, "En güncel uluslararası konularda da görüş alışverişi olacak. Elbette Ortadoğu ve Transkafkasya problemleri de gözden geçirilecektir" diye konuştu.

Toplantının sonunda birkaç önemli belgenin imzalanacağını belirten İvanovski, şuan itibariyle 6 sözleşmenin hazır olduğunu söyledi. İvanovski toplantı kapsamında Putin ile Erdoğan'ın da katılacağı iş adamlarıyla bir araya gelineceğini de anlattı.

İki ülke arasındaki ilişkilerin gelişimine de değinen İvanovski, Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin son zamanlarda çok yönlü ortaklık seviyesine ulaştığını, enerji alanındaki ilişkilerin stratejik ortaklığa yükseldiğini aktardı.

ÜDİK toplantısıyla 2004 yılından bu yana iki ülkenin üst düzey yöneticileri arasında yapılacak 30'uncu görüşmenin gerçekleşeceğini dile getiren Büyükelçi İvanovski, "Son 10 yıl içinde ticari ve ekonomik ilişkiler alanında Türkiye, Rusya'nın iş yaptığı ilk 10 ülkenin içerisinde yer alıyor. Aynı ifade Türkiye için de geçerlidir çünkü Rusya da, Türkiye'nin ticaret ve ekonomi alanında önde gelen partnerlerinden biridir. Ekonomik durumun zor olmasına rağmen, yıl sonu itibariyle 34-35 milyar dolar bir ticaret hacmine ulaşabiliriz. Ticaret hacmimizi geçen yıla göre yüzde 13-14 civarında arttırmış olacağız" diye konuştu.

İki ülke arasındaki karşılıklı yatırımlara da değinen Büyükelçi İvanovski, son 5 yıl içinde Rusya'dan Türkiye'ye doğrudan yatırımların kümülatif miktarının yaklaşık 3 milyar doları bulduğunu, Türkiye'nin Rusya'ya yaptığı yatırımların toplam rakamının ise 4,5 milyar dolara ulaştığını kaydetti.
"400 Türk öğrenci Akkuyu'da çalışacak"

Rusya'nın Türkiye'ye doğrudan yatırımlarına devam edeceğini ifade eden İvanovski, Akkuyu'ya yapılmak istenen nükleer santralin iki ülke arasındaki yatırımlara iyi bir örnek olduğunu belirtti. "Türkiye'den, 2013'ün yaz aylarına kadar mevzuatlara yönelik her türlü izin, ruhsat ve evrakları almış olacağımızı ümit ediyoruz" dedi. İvanovski, nükleer santral projesine Türk firmalarının da katılmasının beklendiğini dile getirdi.

Santral ihalesi ile ikili ilişkilerin daha da gelişeceğine dikkati çeken İvanovski, "Moskova'da 400'den fazla Türk öğrencisi bu proje bittikten sonra yapılacak tesislerde çalışacak personel olarak yetiştirilmektedir. Yakın zamana kadar Türkiye bu alanda gelişmiş uzmanlara kavuşmuş olacaktır" diye konuştu.

Gazprom ile dört Türk şirketi arasında gaz distribütörlüğü sözleşmesi imzalandığını anımsatan İvanovski, bu sözleşmelerin toplam 6 milyar metreküp doğalgaz sevkıyatını öngördüğünü kaydetti.

Önümüzdeki günlerde Samsun limanıyla Rusya'daki Kavkaz limanını birleştirecek demiryolu feribot hattının açılışının yapılacağını belirten İvanovski, "Tüm bunlar ilişkilerin ulaşılmış seviyesini ortaya koymaktadır. Bunlar yatırım alanında işbirliğinin örnekleridir. Türkiye ve Rusya olarak bundan sonra geleceğe birlikte gideceğiz. Bu olumlu trendlerin teyidi 3 Aralık'ta Vladimir Putin'in ziyaretiyle tekrar yapılacaktır" diye konuştu.

"Rusya da Türkiye de haklı"


Toplantıda basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan İvanovski, Esenboğa Havalimanı'na indirilen Suriye uçağında ele geçirilen malzemelere ilişkin sorular üzerine, Rusya'nın da Türkiye'nin de bu konuda haklı olduğunu söyledi.

Rusya'nın haklılığının bu malzemenin yolcular için herhangi bir hayati tehlike oluşturmamasından, cephane olmamasından kaynaklandığını ifade eden İvanovski, Türk tarafının da uluslararası sivil havacılık kurallarına göre bildirimde bulunulmaması dolayısıyla haklı olduğunu belirtti.

İvanovski, "Bizim şikayetimiz, uçakta bulunan vatandaşlarımızın yanına neden konsolosluk temsilcilerimiz alınmamıştır" diye konuştu.

Uçaktaki malın 2004 yılında yapılan bir sözleşmeyle Suriye'ye satıldığını, tamirat için Rusya'ya götürüldüğünü, artık Suriye'nin mülkünde olduğunu ve Rus malı olmaktan çıktığını anlatan İvanovski, "Artık bugün itibarıyla kapatalım bu konuyu ve değinmeyelim" dedi.

Geçen yıl, Türk Jandarma Genel Komutanlığı helikopterlerinin yedek parçalarının sevki için de sivil bir uçağın kullanıldığını anlatan İvanovski, 18 Türk helikopterinin yedek aksam tamiratını Rusya'da yaptıklarını söyledi.

Rusya ve Türkiye'nin bazı uluslararası konularda görüş farklılıkları olmasına rağmen bu olayların ikili ilişkileri etkilemeyeceğini ifade eden İvanovski, en son BM'de Filistin'in "üye olmayan gözlemci" statüsü için Türkiye ve Rusya'nın lehte, ABD'nin ise aleyhte oy verdiğini anımsattı.

Putin'in Patrikhane'yi ziyaret edip etmeyeceğinin de sorulması üzerine İvanovski, programın çok yoğun olduğunu ve bu nedenle Patrikhane ziyaretinin öngörülmediğini söyledi.

Ancak potansiyel arttıkça risklerin de artacağına işaret eden İvanovski, "Kanaatimce, Patriot sisteminin Türkiye'ye konuşlandırılması NATO'nun Suriye olaylarına yavaş yavaş sürüklenmesinin bir göstergesidir. Bu sürüklenme süreci de geriye dönülemez bir hale gelebilir" dedi.

Füzelerin Türkiye'ye konuşlandırılmasının gizli tehditler taşıyabileceğini düşündüklerini ifade eden İvanovski, "Ortaklarımızdan, bu konuyla ilgili tavırlarını bize detaylı olarak anlatmalarını istiyoruz" diye konuştu.

Halihazırda Türkiye'de bir grup NATO görevlisinin füzelerin konuşlandırılacağı yerlerin tespiti ile ilgili çalışma yaptığını anımsatan İvanovski, çalışmaların sonunda ne tür bir sistemin nereye konuşlandırılacağını gördükten sonra durumu analiz edeceklerini kaydetti.

"İhaleye katılacak"

Türkiye'nin hava savunma sistemi alımı konusundaki ihalesine bir Rus firmasının da teklifte bulunduğunun hatırlatılarak, bu teklifin devam edip etmeyeceğinin, konunun Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Türkiye ziyaretinde gündeme gelip gelmeyeceğinin sorulması üzerine İvanovski, "İhaleye katılacak, teklifimizi gündemden kaldırmadık" dedi.
Yapılacak ihale konusunun Putin'in Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinde değil de daha alt düzeydeki toplantılarda gündeme gelebileceğini ifade eden İvanovski, gelişmeler ne olursa olsun, Türkiye ile Rusya arasında son dönemdeki dinamik işbirliğini geliştirme niyetinde olduklarını söyledi.

Suriye

Suriye Ulusal Koalisyonu'na silah ve mühimmat yardımını engelleyip engellemeyeceklerine ilişkin soruyu yanıtlarken İvanovski, "Biz hiçbir şekilde Suriye Ulusal Koalisyonu'na yapılacak ve yapılmakta olan silah sevkıyatına karışamayız. Yapılmamasını öneriyoruz. Yeni kurbanlar olmasına, kan dökülmesine yol açacağını düşünüyoruz" dedi.

Suriye'de çözümü Suriyelilerin kendi aralarında anlaşarak bulması gerektiğini ifade eden İvanovski, dışarıdan bir müdahale olmasını istemediklerini belirtti.

"Putin, Suriye Devlet Başkanı Esed'i ne kadar daha desteklemeye devam edecek?" sorusu üzerine İvanovski, Rusya'nın baştan beri sürdürdüğü prensipli tutumunun geçerliliğini korumaya devam ettiğini söyleyerek, Suriye'de politik diyaloğun başlaması, ortak bir payda üzerinde anlaşılmasını istediklerini kaydetti.

Bir hafta önce Türkiye ve Rusya arasında Ankara'da bazı istişareler yapıldığını bildiren İvanovski, bu görüşmede Ortadoğu ve bölgesel konuların görüşüldüğünü, görüşmenin bir saatten fazla sürdüğünü belirtti.

İvanovski, "Rusya'nın ve Türkiye'nin Suriye konusundaki tutumları prensip olarak farklı değil, çözüm yöntemleri farklıdır" dedi.

Büyükelçi İvanovski, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 3 Aralık'taki ziyareti öncesinde iki ülkenin dışişleri bakanlarının Suriye konusunu ele alacaklarını da bildirdi.