İsveç'e iade duruşması görüldü
WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange'ın İsveç'e iadesinin görüşüldüğü davada, bir sonraki duruşmanın 11 Şubat Cuma günü yapılmasına karar verildi.
cumhuriyet.com.trİngiltere'nin başkenti Londra'nın güney doğusundaki Woolwich Ceza Mahkemesinde dün başlayan ve bugün de devam eden davada, Julian Assange'ı avukatı Geoffery Robertson, İsveç tarafını ise avukat Clare Montgomery temsil etti. İki gündür devam eden davada yargıç Howard Riddle, bir sonraki duruşmanın Cuma günü TSİ 12.30'da yapılmasına karar verdi. Bu duruşmada tarafların avukatlarının son savunmalarını yapmaları bekleniyor.
Gün boyu tanıkların dinlendiği bugünkü duruşmada, Assange'ın İsveçli avukatı ve ceza hukuku uzmanı Bjorn Hurtig de ifade verdi. Hurtig ifadesinde, WikiLeaks'in kurucusu hakkında tutuklama emri çıkartan İsveçli savcı Marianne Ny ile 15 Eylül 2010 tarihinde görüştüğünü ve kendisine Assange'ın sorgulanıp sorgulanmayacağını sorduğunu kaydetti. Savcı Ny'nin bunun mümkün olamayacağını çünkü polisin hasta olduğunu kendisine söylediğini iddia eden Hurtig, daha sonra Assange'ın sorgulanması için Savcı Ny'nin tekrar kendisiyle irtibata geçtiğini bildirdi.
Hurtig ayrıca, Assange'ın ifade vermesi için Savcı Ny ile bir tarih belirlemeye çalıştıklarını ve Ny'nin Assange'ın sadece sorgulanacağını, tutuklanmayacağını söylediğini kaydetti. Assange'ın İsveç dışında olması nedeniyle soruşturma için tarih ayarlanamadığını ve Ny'e telefonla ya da video konferansla soruşturmanın mümkün olup olmadığını sorduğunu, kendisinin de bunun uygun olmayacağını ifade ettiğini belirtti.
İsveçli avukat ifadesinde, aleyhindeki iddia belgelerinin hiçbirinin İngilizce olarak Assange'a sunulmadığını, hepsinin İsveççe olduğunu söyleyerek, İsveç'teki savcılık makamının soruşturma çerçevesinde uygun süreci izlemediğini savundu. Hurtig, müvekkilinin ifade vermekten kaçtığı iddialarını da reddetti.
"Assange'ın yerinde olsam İsveç'e giderdim"
Mahkemede bugün tanık ifadelerinde öne çıkan konu, İsveçli savcıların Assange'la ilgili tecavüz iddialarını araştırırken "uygun ve doğru süreci" izlememeleri oldu.
Duruşmanın sabahki bölümünde dinlenen İsveçli emekli savcı Sven-Erik Alhem de, İsveçli yetkililerin Assange'ın ifadesini almadan tutuklama emri çıkartmasının "oldukça garip" olduğunu söyledi.
Ancak Alhem, İsveç tarafının avukatı Clare Montgomery'nin "Assange'ın yerinde olsaydınız ne yapardınız" sorusuna, "Eğer onun yerinde olsaydım, İsveç'e giderdim ve olaylara ilişkin ifademi verirdim. Eğer masumsam, adımı temizlemek benim için çok önemli olurdu" yanıtını verdi.
Avukat Montgomery Alhem'e ayrıca, "Assange'ın İsveç'e iadesi durumunda, ABD'ye gönderilme riskinin olup olmadığını" sordu. Alhem, böyle bir riskin bulunmadığını ancak kimi zaman istisnalar olabileceğini ve bu konuda daha fazla yorum yapamayacağını kaydetti.
"Annem ağzım doluyken konuşmamamı öğretti, merak etmeyin"
Bugünkü duruşmada kimi zaman yargıç ile tanıklar arasında ilginç diyaloglar yaşandı. Duruşmada öğle arası verilmeden önce dinlenen tanık İsveçli avukat Bjorn Hurtig'den yargıç, öğle yemeği arasında davayla ilgili kimseyle konuşmamasını istedi. Hurtig ise yargıca, "Merak etmeyin sayın yargıç, annem bana ağzım doluyken konuşmamamı öğretti" yanıtını verdi ve Hurtig'in bu sözleri mahkeme salonunda gülüşmelere neden oldu.
Assange'ın İsveç'e iadesinin görüşüldüğü dava iki gün sürdü. Çok sayıda basın mensubunun takip ettiği davaya, Assange'ın destekçileri de katıldı.
İsveç, Assange'ı geçen yıl iki kadına tecavüz etmekle suçluyor ve iadesini talep ediyor. Assange iddiaları reddederken, avukatları ve destekçileri İsveç'in suçlamalarının "siyasi" olduğunu ve WikiLeaks'in ABD'nin gizli belgelerini yayımlamasından ayrı düşünülemeyeceğini savunuyor.
39 yaşındaki Avustralya vatandaşı Assange geçen yıl Aralık ayında Londra'da gözaltına alınmış ve dokuz gün gözaltında tutulduktan sonra kefaletle şartlı tahliye edilmişti.