‘İstikşafi görüşmeler’ Ege’den Akdeniz’e taşınıyor
Türkiye-Yunanistan arasında birçok konuda uzlaşı sağlanamayan 60 görüşmenin ardından 61. tura Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanları da ekleniyor. NATO da dün Türk-Yunan görüşmelerinde ilerleme kaydedildiğini açıkladı.
Hüseyin HayatseverYunanistan Dışişleri Bakanlığı, AnkaraAtina arasında 2002’de başlayan ve 2016’da ara verilen istikşafi görüşmelere devam edileceğini duyururken Türkiye’den Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın Erdoğan’ın Almanya Başbakanı Merkel ve AB Konseyi Başkanı Michel’le görüşmesine ilişkin yaptığı açıklamada yer alan “iki ülkenin istikşafi görüşmelere hazır olduğu” ifadelerinin dışında resmi bir açıklama gelmedi.
Türkiye ve Yunanistan arasında Ege’deki karasuları, hava sahası, kıta sahanlığı, Doğu Ege adalarının statüsü, uçuş kontrol hattı gibi konular üzerinde uzlaşı sağlanamayan 60 görüşmenin ardından istikşafi görüşmelerin 61. turunda görüşme konularına Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanları da eklenecek. İstikşafi görüşmelerde 14 yıl boyunca Türkiye’nin Ege’deki anlaşmazlıkların çözümüne odaklanılması yönündeki tavrına karşın son gelişmelerin ardından
Doğu Akdeniz konusu bu görüşmelerin öncelikli gündem maddelerinden biri olacak. Türkiye ile Yunanistan arasında dönemin dışişleri bakanları İsmail Cem ile Yorgo Papandreu döneminde ilişkilerde yaşanan yumuşama döneminde temelleri atılan istikşafi görüşmeler, 2002’de iki ülkenin dışişleri bakanlığı müsteşarlarının başkanlık ettiği heyetler arasında başlatılmıştı. “Keşif amaçlı” anlamına gelen istikşafi görüşmelerde iki ülke arasında Ege’de yaşanan sorunların niteliğini ortaya çıkarmak ve bu sorunlara çözüm üretmek amaçlanıyordu.
DALGALI SEYİR
Görüşmeler iki ülkedeki iktidarların tutumuna bağlı olarak dalgalı bir seyir izledi. 2005 sonuna kadar 30’dan fazla kez bir araya gelinirken bu tarihten sonra görüşmelerin yapılma sıklığı azaldı. 2010’da 40. tur tamamlandı.
2010 sonunda temaslar yeniden sıklaştı ve 2011 sonunda 52. tur tamamlandı. Bu tarihten sonra istikşafi görüşmeler yeniden seyreldi ve son tur olan 60. görüşme 1 Mart 2016 tarihinde gerçekleştirildi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, bu yıl 24 Ocak’ta Ege adalarının silahsızlandırılmış statüsüyle ilgili yaptığı açıklamada görüşmelere Yunanistan’ın isteğiyle ara verildiğini açıklamıştı. Atina, Selanik, Ankara, İstanbul, İzmir gibi iki ülkenin çeşitli kentlerinde süren görüşmelerde Ege Denizi’ndeki karasuları, kıta sahanlığı, hava sahası, uçuş bilgi (FIR) arama kurtarma (SAR), NAVTEX (seyrüsefer bildirimi) bölgeleri gibi iki ülke arasındaki çok boyutlu sorunlar ele alındı ancak bu konularda bir çözüme varıldığına dair kamuoyuna bir açıklama yapılmadı.
KAMUOYUNDAN GİZLİ
stikşafi görüşmeler, iki ülke kamuoylarının mesele üzerindeki hassasiyetleri nedeniyle görüşmelerin içeriği hakkında bilgi paylaşılmaması uzlaşısıyla başlamıştı. İki ülke de bu söze büyük ölçüde sadık kaldı. Bu duruma istisnayı 2011’de Yunan basınına yansıyan bir haber oluşturdu.
O dönem çıkan haberde Türkiye ve Yunanistan’ın Ege’de karasuları ve kıta sahanlığı ile bunlarla bağlantılı FIR hattında Türkiye’ye yüzde 20, Yunanistan’a ise yüzde 80 oranında kontrol yetkisi veren yeni bir statü üzerinde uzlaştığı, bu konudaki ortak açıklamanın seçimler sonrasına bırakıldığı iddia edilmişti ancak o dönem bu haber doğrulanmadı.
6 Mart 2011’de dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Yunanistan ziyaretinde verdiği bir mülakatta bugün Atina kriz konusu olan Meis adasıyla ilgili “Türkiye ile Yunanistan arasında sürdürülen istikşafi görüşmelerin Ege ile ilgili olduğunu, Meis adasının ise Akdeniz’de yer aldığını” söylemiş, Yunanistan bu açıklamaya tepki göstermiş ve dönemin Dışişleri Bakanı Dimitris Druças “İstikşafi görüşmelerin amacı Evros’tan Meis’e iki ülkenin arasındaki kıta sahanlığının sınırlandırılmasıdır” açıklamasını yapmıştı.
NATO: İLERLEME VAR
Doğu Akdeniz krizinde diyalog trafiği hızlanırken NATO’dan dün TürkYunan görüşmelerinde mesafe kaydedildiği açıklaması geldi. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, her iki ülkeden askeri yetkililerin, havada veya denizde kazaların önüne geçilmesi amacıyla bir mekanizma kurulması konusunda mutabakata varılması için NATO genel merkezinde 5-6 kez bir araya geldiğini belirtti.
Öte yandan Ankara-Atina arasında AB dönem başkanı olarak arabuluculuk yapan Almanya’nın hükümet sözcüsü, Türkiye ile kapsamlı ve yapıcı ilişkilerin kurulmasının önemine değindi, “tarafların çok sayıda ortak çıkarı olduğunu” dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan dün AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen ile telefonda görüştü.