İstihbarat uyumuş (20.10.2012)

Kumrular saldırısının faili, olaydan önce Gaziantep savcılığı tarafından takip ediliyormuş. Kumrular saldırısının olduğu saatlerde, yaklaşık bir kilometre ötedeki Abdi İpekçi Parkı'nda da örgütün hızlı trene bombalı saldırı planlayan üyeleri bekliyormuş.

cumhuriyet.com.tr

Kızılay Kumrular Caddesi’nde gerçekleştirilen bombalı terör saldırısı ile Güney Ekspresi’nde patlayıcı yakalanmasına ilişkin eylemleri kapsayan iddianame, her iki olayda yaşanan istihbarat skandalını ortaya çıkardı. İddianameye göre, Kumrular saldırısını gerçekleştiren Ümit Akgümüş, saldırıdan önce Gaziantep Başsavcılığı’nın yürüttüğü KCK soruşturmasında “şüpheli” olarak takip edildi, hatta Akgümüş, Kumrular’dan 18 gün önce dinlemeye takıldı. Diğer yandan terör örgütünün Kumrular’da gerçekleştirilen patlamayla eş zamanlı olarak Ankara-Konya hızlı tren hattına bombalı saldırı planladığı anlatıldı. İddianameye göre, hızlı trene yönelik eylem girişiminin faili olmakla suçlanan Ramazan Pamukçi, Kumrular’ın olduğu günün sabahında Sıhhiye’de Abdi İpekçi Parkı’nda oturuyordu. Kumrular saldırısı haberini burada alan Pamukçi, eylemden vazgeçerek Güney Ekspresi ile kendisine patlayıcıyı getiren sanık Halil Bayık’a bombaları yok etmesi anlamında “Elindeki çiçeği at” mesajı gönderdi. Pamukçi, daha sonra elini kolunu sallayarak Ankara'dan uçakla Diyarbakı'a oradan da Kuzey Irak'a kaçtı.

Ankara Kumrular Caddesi’nde, 20 Eylül 2011 saat 11.10 sularında bomba yüklü otomobille gerçekleştirilen terör eylemi ve Güney Ekspresi’nde bulunan patlayıcıya ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 19 kişi hakkında hazırlanan iddianame, Ankara 13. Bölge Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede, Kumrular eylemini gerçekleştiren Ümit Akgümüş hakkında toplamda 6 kez ağırlaştırılmış müebbet ve bin 237 yıl 6 aya kadar hapis cezası istendi. 5 yurttaşın öldüğü Kumrular saldırısının ayrıntılarıyla anlatıldığı iddianamede yer alan bilgilerden sanık Ümit Akgümüş’ün bu saldırıyı gerçekleştirmeden Gaziantep Başsavcılığı’nın yürüttüğü “PKK/KCK örgütünün gençlik yapılanması Demokratik Yurtsever Gençlik Meclisi” soruşturmasının “şüphelisi” olarak takip edildiği anlaşıldı. Soruşturma kapsamında dinlemeye takılan Akgümüş, 2 Eylül 2011 tarihli, yani Kumrular’dan 18 gün önce yaptığı bir görüşmede, sanıklardan Necla Acet’i Mardin’de yapılan bir mitinge katılmadığı gerekçesiyle uyarıyor. Akgümüş, “Niye böyle bir yürüyüş, miting bir serhildan yapmıyorsunuz”, “Hadi geçtik illegalden, legallere bile katılmıyorsunuz. Sonra demeyin biz şöyleyiz, biz böyleyiz. Kendinizi o şekilde idame ettirmeyin. Ümit çok değişti artık çook” diyor. İddianamede, Gaziantep Başsavcılığı’nın KCK soruşturması kapsamında Gaziantep Emniyet Müdürlüğü tarafından 26 Kasım 2011 tarihinde operasyon düzenlendiği, Akgümüş’ün ise bu operasyon sırasında yakalanamadığı ifade edildi.

Aynı saatte Kızılay’da iki bombacı

İddianamenin ikinci bölümünde ise Güney Ekspresi’nde patlayıcı yakalanması olayı anlatıldı. Kumrular’da patlamanın meydana geldiği sırada, Siirt’in Kurtalan ilçesinden hareket eden ve İstanbul’a giden Güney Ekspresi’nde şüpheli Halil Bayık’ın bombayla yakalandığı anımsatılan iddianamede, bunun üzerine başlatılan soruşturmada Bayık’ın yanı sıra Ramazan Pamukçi, İhsan Akgül, Ertan Yürek ve Fethullah Yiğit’in de eyleme katıldıklarının tespit edildiği ifade edildi. İddianameye göre, patlayıcı madde konusunda Diyarbakır’ın Lice kırsalında eğitim alan şüpheliler, Kumrular’daki saldırıya eş zamanlı olarak Ankara-Konya Hızlı Tren hattına bombalı saldırı yapılması konusunda Doktor kod adlı Hacı Turmak’tan talimat aldı. Sanıklardan Halil Bayık, bu amaçla yanında patlayıcıyla trenle Ankara’ya hareket etti. Ankara’da kendisini şüphelilerden Ramazan Pamukçi bekliyordu. Ancak Bayık, Kırıkkale’de trende polis tarafından yakalanınca eylem teşebbüs aşamasında kaldı. Bayık’ın yakalanmasından sonra hava yoluyla Diyarbakır’a dönen ve buradan Kuzey Irak’a kaçan Ramazan Pamukçi, bir süre sonra Diyarbakır’a geri gelince yakalandı. Pamukiçi, Kumrular saldırısının olduğu saatlerde Ankara’da olmasını şöyle anlattı:

“20 Eylül 2011 tarihinde taksi ile Kızılay’a geldim. Daha sonra Azad Kara ile buluştum. Saat 11:00 sıralarında Sıhhiye Abdi İpekçi Parkı’nda otururken Kumrular Caddesi’ndeki saldırıyı öğrendim. Bunun üzerine Halil Bayık’a ‘elindeki çiçeği’ ‘yani bombayı at gitsin’ diye mesaj yazdım. Halil de bana mesaj atarak, trenin arıza yaptığını söyledi. Aynı gün 23:30 uçağı ile Diyarbakır’a gittim. Aynı gün Kuzey Irak’a çıkış yaptım.”