İstanbul'un 3. havaalanının yeri belirlendi

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, İstanbul'un üçüncü havaalanının, Avrupa yakasına inşa edileceğini, en az 60 milyon yolcu kapasitesine ve birbirinden bağımsız iki piste sahip olacağını belirterek, ''Yap-İşlet-Devret yöntemiyle ihale edilecek bu havaalanının tüm bağlantılarının da tamamlanmasıyla yaklaşık 5 milyar dolara mal olacağını tahmin ediyoruz'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Türkiye'de son yıllarda sivil havacılık alanında önemli gelişmeler yaşandığını, bu durumun da özellikle İstanbul'un hava trafiğinde yoğunluğa neden olduğunu ifade etti.

İstanbul'da Atatürk ve Sabiha Gökçen havaalanlarının faaliyet gösterdiğini anımsatan Yıldırım, şehre inşa edilmesi planlanan üçüncü havaalanı için çalışmalara son sürat devam ettiklerini söyledi.

Yeni havaalanının Avrupa yakasına yapılacağını ancak yerin henüz kesinleşmediğini kaydeden Yıldırım, tesisin niteliklerine ilişkin şu bilgileri verdi:

''İstanbul'un Avrupa yakasına inşa edilecek üçüncü havaalanı en az 60 milyon yolcu kapasitesine sahip olacak. Havaalanında birbirinden bağımsız en az iki pist bulunacak. Bu havaalanı Avrupa'nın sayılı tesislerinden biri olacak ve İstanbul'un havayolu trafiğine nefes aldıracak. Yap-İşlet-Devret yöntemiyle ihale edilecek bu havaalanının tüm bağlantılarının da tamamlanmasıyla yaklaşık 5 milyar dolara mal olacağını tahmin ediyoruz. Atatürk Havaalanı, İstanbul hava trafiğinin önemli bir kısmını taşıyordu. Bunu Sabiha Gökçen ile bir miktar azalttık. Üçüncü havaalanı ile Atatürk Havaalanı çok rahatlayacak. Kapasiteyi genişleteceğimiz için hava trafiğindeki sıkışıklık da azalmış olacak.''


''Siber suçlarla mücadele sözleşmesiyle hukuki tatbikat yapılabilecek''

Bakan Yıldırım, yasa dışı telefon dinlemelerinin savunulacak bir yanı olmadığını, bunu gerçekleştiren kurum ya da şahısların suç işlediğini vurguladı. Bu suçu önlemenin yolunun, yasa dışı dinleme teşebbüslerine karşı cezaları artırmaktan geçtiğini dile getiren Yıldırım, bu amaçla Adalet Bakanlığı ile çalışma yürüttüklerini anımsattı.
''Tasarı, yasa dışı dinlemeleri ifşa edenlere ceza verilmesini öngörüyor'' diyen Yıldırım, ''Tasarı, yasa dışı dinlemeler açısından caydırıcı olacak. Bu sayede bu durum kontrol altına alınacak. Cezayı bile bile bu yola başvurmazlar. Vatandaşın, haberleşmenin gizliliğinin korunması konusunda yeterince yasal güvenceye ihtiyacı var. Tasarıyla yasa dışı dinlemelerden mağdur olanların haklarının aranması adına savcılıklar aracılığıyla re'sen üst mahkemelerde dava açılması mümkün olabilecek'' şeklinde konuştu.
Avrupa Siber Suçlarla Mücadele Sözleşmesi'ne Türkiye'nin de taraf olduğunu ve sözleşmenin yürürlüğe girmesi için Parlamento'dan onay beklendiğini anımsatan Yıldırım, bununla sanal ortamda yurt dışı kaynaklı olarak kişisel hayata saldırılarda uluslararası işbirliği sağlanacağını belirtti. Yıldırım, ''Kaynağı yurt dışında olan sanal ortam suçlarında ilgili ülkeye ulaşılması için sözleşmeye taraf ülkelerin 7 gün 24 saat ulaşabileceği bir temas noktası olmak zorunda. Sözleşmeyle hukuki takibat da yapılabilecek ve internet sitelerine herhangi yasa dışı bir videoyu kimin koyduğu eğer sözleşmeye taraf ülkeyse tespit edilebilecek. İçerikle ilgilenilecek''
dedi.
Sözleşme kapsamında Türkiye'deki temas noktasının İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü olacağını bildiren Yıldırım, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun da sözleşme kapsamında görevleri bulunduğunu söyledi.

Binali Yıldırım, Ulaştırma Bakanlığı bünyesindeki İnternet Kurulu'nu aktif hale getirdiklerini de belirterek, ''Bilişim dünyası yeni gelişen bir alan. Bu alana yönelik tüm güncel bilgilerin paylaşılması lazım. Bu amaçla İnternet Kurulu üyeleri internet sitelerinin kapatılmasına yönelik davalara bakan mahkemelere teknik bilgi veriyor. Ayrıca TİB internet sitelerinin kapatılması yerine bildir-kaldır yöntemiyle zararlı içeriklerin kaldırılmasını da sağlıyor'' diye konuştu.

Karayolları Genel Müdürlüğünün çalışmalarına ilişkin de bilgi veren Yıldırım, 24 önemli karayolu projesini Yap-İşlet-Devret modeliyle hayata geçireceklerini kaydetti. Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:

''Toplam 83 milyar dolarlık bu projelerin bazıları 2023, bazıları ise 2035'e kadar hizmete girmiş olacak. Türkiye'nin ihtiyaçları gün geçtikçe artıyor. Ulaştırma Bakanlığı olarak bu ihtiyaçlara cevap verebilmek için altyapıyı daha çok geliştirmemiz lazım. Ulaştırma Bakanlığı, bugüne kadar yaklaşık 20 milyar dolarlık projeyi Yap-İşlet-Devret modeliyle ihale etti ve bunlardan bazıları da tamamlanarak hizmete sunuldu. Bundan sonra da önemli çalışmalarımızı bu modelle yaptırmaya devam edeceğiz. İstanbul Boğazı'na yapılacak üçüncü köprü de YİD modeli ile inşa edilecek.''