İstanbul Barosu'ndan 'Özür Dileme' tepkisi

İstanbul Barosu, bazı aydınların başlattığı ''Ermenilerden Özür Dileme'' kampanyasının, Türk ulusunun toptan suçlanmasına, yükümlülük altına sokulmasına yönelik olduğunu belirterek, kampanyanın, iyi niyetten, bilimsellikten, hakkaniyetten ve hukuksallıktan tümüyle yoksun olduğunu bildirdi.

cumhuriyet.com.tr

İstanbul Barosu'ndan yapılan yazılı açıklamada, 1915'de Osmanlı, İngiltere-Fransa ve Çarlık Rusya'sı ile savaş halinde iken kendi yurttaşı bir kısım Ermenilerce oluşturulan ''Taşnak'' çetelerinin Rus ordusunun yanında yer alıp Osmanlı'ya karşı silahlı kalkışma içine girdiğinin bilindiğini anımsattı.

Ermenilerin ayaklanmasıyla bazı olumsuz olayların yaşandığı belirtilen açıklamada, şöyle denildi: ''Uyruğu oldukları devlete karşı isyana kışkırtılan Ermenilerin ayaklanması sürecindeki karşılıklı çatışmalarda çok sayıda insan hayatını kaybetmiş, trajik olaylar yaşanmış ve sonuçta isyan bastırılarak zorunlu göç uygulanmıştır. Osmanlı'nın tüm uyrukları ile uyumlu, dostlukla örülü müşterek bir yaşam yerine, emperyalizmin etnopolitik yönlendirmesiyle kalkıştıkları ve bölgenin Müslüman halkından çok sayıda insanın yaşamına mal olan isyanın faturası Osmanlı Ermenileri için de acı sonuçlar vermiştir. Osmanlı'nın terekesinden elde edilemeyen 'Ermeni Yurdu' talebi Lozan'da bir kez daha önümüze konulmaya çalışılmışsa da Ulusal Kurtuluş Savaşı zaferi ile masaya oturan Türk heyetinin kesin tavrı nedeniyle gündeme bile alınmamıştır. Lozan'da bir daha açılmamak üzere kapatılan bu konunun günümüzde sözüm ona insani gerekçelerle, barışçıl söylemlerle niçin tekrar Türk ulusunun önüne konulduğunun iyi düşünülmesi gerekmektedir.''

Bu kampanyanın gerçek amacının, Türk milletinin önüne altından kalkamayacak bir fatura koymak olduğu belirtilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: ''Türk halkının duyarlılıklarını ve ulusal çıkarlarını önemsemeden, diaspora tezlerine ülke içinden katkı anlamına gelecek imza kampanyaları sonucu, ulusumuzun, bugüne kadar kararlılıkla sergilediği toplumsal direnç çökertilmek, güçsüzleştirilmek istenmektedir. Bu kampanyaya katkı anlamında atılacak her imza, toprak ve tazminat istemlerinin dayanağı olarak Türkiye'nin önüne konulmak istenen dayanaksız istemlere neden olacaktır. Bireysel tavır diye nitelenmesine karşın, ulusumuzun toptan suçlanmasına, yükümlülük altına sokulmasına yönelik kampanya, iyi niyetten, bilimsellikten, hakkaniyetten hukuksallıktan tümüyle yoksundur''