İşsizlik çığ gibi
CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, ''İşsizlik çığ gibi büyüdü 500 binin üzerinde üniversite mezunu işsiz dolaşıyor'' dedi. CHP'ye 'kara çarşaflı' kadınların üye yapılmasına'' ilişkin konuşan Selvi, ''CHP'de yıllardır inancına sahip çıkmış, başını örtmüş, başı açık gezmiş insanlarımız bulunmaktadır. CHP kimsenin giyimiyle kuşamıyla uğraşmamıştır'' diye konuştu.
cumhuriyet.com.trCHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, 'AKP İktidarı'nın, her şeyi yapabilecek çoğunluğa sahip olmasına rağmen, ülkeyi başta ekonomi olmak üzere her alanda kötü yönettiğini ileri sürerek, ''İşsizlik çığ gibi büyüdü, 500 binin üzerinde üniversite mezunu işsiz dolaşıyor'' dedi.
Genel Başkan Yardımcısı Selvi, İzmir'de Türk-İş 3. Bölge Temsilciliği'nde, konfederasyona bağlı sendikaların şube başkanlarıyla bir araya geldi. Toplantıda ekonomi, özgürlükler ve demokrasi alanındaki uygulamalarıyla ilgili görüşlerini paylaşan Selvi, işçi sınıfının, çalışma hayatının içinde bulunduğu genel çerçeveye bakıldığında yaşanan durumun hazmedilemeyecek noktada olduğunun görüleceğini ifade etti.
Cevdet Selvi, 6.5 yıldır TBMM'de üçte iki çoğunluğa sahip 'AKP İktidarı'nda ekonomi alanında cari işlem açığının 1.5 milyar dolardan 50 milyar dolara, dış ticaret açığının 14.5 milyar dolardan 55 milyar doların üzerine çıktığına, dış borcun ise 2'ye katlandığına işaret ederek, tüm bunlar olurken vatandaşın ne daha iyi bir sağlık ve eğitim hizmetine kavuştuğunu ne de yeni yatırımlar yapıldığını söyledi. Bu hükümetin göreve gelirken ''yoksulluğa, işsizliğe ve yolsuzluğa son verme'' iddiasıyla vatandaşlardan oy istediğini hatırlatan Selvi, ''Peki acaba, yoksulluk, işsizlik azaldı mı? Ne yazık ki işsizlik alabildiğine çoğaldı. Zaman zaman bakanların da itiraf ettiği gibi 'İşsizliği, yoksulluğu gideremedik. Başarılı olamadık' dediler. 2004 yılını yoksulluk ve özellikle işsizlikle mücadele yılı ilan etiler. Bugün gelinen nokta açıkça ortada, işsizlik çığ gibi büyüdü, sadece 500 binin üzerinde üniversite mezunu işsiz dolaşıyor. Özelleştirme adı altında 4-B, 4-C diye belirli statüler uydurarak, emekli yaşına gelmeden işten atılsınlar diye insanlar itilip sürülüyor. İşsizlik toplumsal yaşamımızı da tehdit eder hale geldi'' dedi.
Selvi, hükümetin demokrasi, insan hakları ve özgürlüklerin geliştirilmesi konusunda da başarısız olduğunu iddia ederek, bunun en büyük kanıtının, ulusal ve uluslararası yasal düzenlemelere karşın Türkiye'de çalışanların sırf sendikalı oldukları için işten çıkarılması olduğunu söyledi. Emekçilerin şimdi bir de ekonomik krizin altında ezilmeye başladığını, insanların geleceğinden emin olamadığını ifade eden Selvi, tüm bunlara rağmen hükümetin bugüne kadar ciddi hiçbir önlem almadığını savundu.
Ülkenin içinde bulunduğu durum dikkate alındığında mahalli seçimlerin önem kazandığını belirten Selvi, bu seçimler için tüm sivil toplum örgütlerine büyük sorumluluk düştüğünü kaydetti. Selvi, ekonomik krize ilişkin önerilerde de bulunarak, vergilerin indirilmesi, istihdam üzerindeki vergi ve prim yükünün azaltılması, kredi kartı borçlarının yeniden yapılandırılması ve oluşturulacak ''Sosyal Güvenlik Fonu'' ile vatandaşlara nakit ödeme yapılarak iç piyasanın hareketlendirilmesi gerektiğini bildirdi.
CHP kimsenin giyimiyle uğraşmaz
Cevdet Selvi, sendikacılarla toplantısının ardından bir gazetecinin ''CHP'ye 'kara çarşaflı' kadınların üye yapılmasına'' ilişkin sorusu üzerine ''CHP'de yıllardır inancına sahip çıkmış, başını örtmüş, başı açık gezmiş insanlarımız bulunmaktadır. Bunu büyük bir olay olarak görmemek lazım. CHP'nin ilkelerinden ödün vermesi söz konusu değil. CHP kimsenin giyimiyle kuşamıyla uğraşmamıştır'' dedi.
Türk-İş 3. Bölge Temsilcisi Mustafa Kundakçı da ekonomik krizin faturasının insanlar işten çıkarılarak çalışan kesime ödetildiğini savundu. Kundakçı, insanların tek derdinin yarın evde yemek pişip pişmeyeceği olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: ''İnsana saygımız varsa bu yerel seçimler ertelenmelidir. Mahalli seçimler çok önemli değildir. Kriz süresince olabilir, 1 yıl olabilir, 6 ay olabilir, bilemiyorum, Türkiye önünü görür, ondan sonra yapılabilir. Siyasetçisiyle, belediye başkanıyla, il başkanıyla, sermayedarıyla, işçilerle el ele verip bu insanları ölümden kurtaralım. Seçim bizim için çok önemli değil.''