'İsrail'in Türk ulusuna bir özür borcu var'

Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan, Gazze'ye giden yardım gemilerine düzenlenen saldırı konusunda İsrail'in Türk ulusuna bir özür borcu olduğunu bildirdi. Tan, ABD'nin, İsrail'i Orta Doğu'da barış için gerçek bir ortak olması yolunda teşvik etmesi gerektiğini de belirtti.

cumhuriyet.com.tr

Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan, Washington Post gazetesinde yayımlanan "Türkiye, İsrail'e neden öfkeli" başlıklı makalesinde, "31 Mayısta Doğu Akdeniz'de uluslararası sulardan trajik haberlerle uyandık. Şimdi iyi bildiğimiz gibi gün, Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerin umutsuz yaşamlarını rahatlatmak için insani yardımın dağıtılmasıyla bitmek yerine, İsrail savunma güçlerinin tümü sivil 9 barış eylemcisini öldürmesi ve 30 kadarını yaralamasıyla başladı" diye yazdı.

"Özgür Gazze" filosunun Türk hükümetinin bir girişimi değil, gıda, oyuncak, tıbbi malzeme ve benzer yardımları, bunlardan yıllardır mahrum kalan Gazze halkına götüren 32 ülkenin vatandaşının oluşturduğu uluslararası bir yardım konvoyu olduğuna dikkati çeken Tan, gemilerdeki 600 eylemci arasında Nobel Barış Ödülü sahibi Mairead Corrigan-Maguire, Avrupalı milletvekilleri, gazeteciler, iş dünyası liderleri ve Yahudi soykırımından kurtulan 86 yaşındaki bir kişinin olduğunu hatırlattı.

Bu insanların, İsrail'in iyi eğitim almış komandolarına tehdit oluşturabilecek hedefler olamayacağına işaret eden Tan, "Yardım götürenler, İsrail'e muhalefet eden bir söylem sergilemiş olabilir, ancak bu bir insani girişimdi. Demokratik ülkelerde insanlar, şiddetten kaçındıkları sürece ifade özgürlüğüne sahiptir" dedi.
 

'87 yıllık Cumhuriyet tarihinde bir ilk'

Saldırının, İsrail kıyılarının 72 mil açıklarında uluslararası sularda düzenlendiği için yasadışı olduğunu belirten Tan, Türkiye Cumhuriyeti'nin 87 yıllık tarihinde ilk kez yabancı bir askeri güç tarafından sivil Türk vatandaşlarına böyle bir saldırıda bulunulduğuna dikkati çekti. Tan, uluslararası yasaların hiçe sayılmasının, can kayıplarının ve gemilerin izahı mümkün olmayan bir biçimde uzun süreli alıkonulmasının, uluslararası toplumla birlikte Türk kamuoyunun neden bu kadar şaşkına döndüğünü ve öfkelendiğini, Türk hükümetinin derhal İsrail'deki büyükelçisini neden geri çektiğini ve İsrail ile ortak askeri tatbikatları neden iptal ettiğini sadece kısmen açıkladığını kaydetti.

Büyükelçi Tan, bunun bir diğer nedeninin de İsrail'in, kuruluşundan kısa bir süre sonra onunla diplomatik ilişki kuran Müslüman çoğunluklu nüfusa sahip ilk ülke olan Türkiye'nin o tarihten bu yana dostu ve ortağı olması olduğunu belirtti. Bu saldırının bir can düşmanı tarafından değil, Türkiye'nin yapıcı stratejik ve ekonomik işbirliği geliştirmek için uzun süre çok çaba harcadığı bir dost tarafından düzenlendiğini ifade eden Tan, kendisinin de kısa süre önce Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçisi olarak bu işbirliğinde görev aldığını ve hala da orada birçok iyi dostunun bulunduğunu anlattı.
 

'Uzun süre biz İsrail'i kendimiz gibi gördük'

Tan, "Saldırı Türkiye'yi şoke etti, çünkü uzun süre biz İsrail'i kendimiz gibi gördük; kendi vatandaşlarını korumak için sıkı mücadele veren, bölgemizde laikliğin ve demokrasinin kalesi olarak" ifadesini kullandı. Saldırının acı verici olduğunu kaydeden Tan, şöyle devam etti: "Çünkü Türk halkı yüzyıllar boyunca Yahudilere misafirperver davrandı. Osmanlı İmparatorluğu, birçok ülkenin aksine, 1492'deki İspanyol engisizyonundan kaçan Yahudilere kucak açtı. Diplomatlarımız, İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi tehdidinden kaçan Yahudileri kurtarmak için hayatlarını riske etti ve onların Türkiye'ye sığınmalarını sağladı. Son yıllarda Türkiye, Suriye ile İsrail arasında barış arabulucusu olarak kritik rol oynadı, İsrail'in Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatına üyeliğini destekledi ve 2006 yılında Hamas tarafından kaçırılan İsrailli asker Gilad Şalit'in serbest bırakılması için bıkıp usanmadan çalıştı. Tarih bizim, bir dost tarafından da işlense adaletsizlik ortaya çıktığında öfkemizi dile getirmemizi önleyemez. Adaletsiz, insanlık dışı ve sürdürülemez bir ablukayı savunmak için girişilen yasadışı bir saldırı sırasında masum vatandaşlarımızın hayatlarını kaybetmesini görmemezlikten gelemeyiz. Böylesine hassas bir bölgede barış çabalarını geriletme tehdidini taşıyan eylemler olduğunda boş duramayız."

Duruşunu iyi bir ikili ortak ve uluslararası toplumun sorumlu bir üyesi olarak yeniden nasıl düzenleyeceğine karar vermenin İsrail'e bağlı olduğunu ifade eden Tan, "İsrail, Gazze'ye ablukasına son vererek, bu topraktaki Filistinli sivillere yönelik uygunsuz ve orantısız polis eylemlerini sonlandırarak ve olaya dair hızlı, bağımsız, tarafsız, güvenilir ve şeffaf bir uluslararası soruşturmanın yürütülmesine izin vererek başlayabilir. Ayrıca İsrail'in Türk ulusuna bir özür borcu bulunuyor" diye yazdı. Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Tan, "ABD'nin de İsrail'i, Orta Doğu'da barış için gerçek bir ortak olması yolunda teşvik etmesi gerekiyor" dedi.