İsrail'in 'erken seçim' telaşı

İsrail’de 22 Ocak’ta yapılacak erken seçimlerde Başbakan Binyamin Netanyahu’nun “güvenlik” odaklı seçim kampanyası yürütecek olması nedeniyle, bu süreçte Türkiye ile ilişkileri olabildiği kadar normalleştirmeye önem verdiği, Türkiye üzerinden Suriye’den gelebilecek olası tehditleri önleyip diplomatik mevzi kazanmaya çalıştığı belirtildi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Pinhas Avivi’nin “önkoşulsuz diyaloğa” hazır olduklarını söylemesi, İsrail’in Türkiye ile ilişkilerin düzeltilmesi konusunda neden bu kadar ısrarcı olduğu sorusunu da beraberinde getirdi.

İsrail’i yakından izleyen Batılı diplomatik kaynaklar, Netanyahu’nun başbakan olduğu süre içinde İran tehdidine odaklı bir politika izlediğine dikkati çekerek sürekli ve yakın tehdit algısının İsrail kamuoyunda yorgunluk yarattığını dile getirdiler.

Bu yorgunluğa ek olarak Mısır’da ortaya çıkan Müslüman Kardeşler iktidarı, Suriye’de devam eden iç savaş ve bu ülkedeki kimyasal silahların radikal grupların eline geçmesi olasılığı, Türkiye ile koparılmış olan ilişkiler, İsrail kamuoyunda çok ciddi bir yalnızlık duygusunu da beraberinde getirdi.

Aynı kaynakların yaptığı değerlendirmeye göre, kamuoyundaki bu sıkıntının aşılamaması durumunda, 22 Ocak’ta yapılacak seçimlerin kendi aleyhine sonuçlanması olasılığını gören Netanyahu, ilk adım olarak Türkiye ile ilişkileri “olabildiği kadar” normalleştirme arayışına girdi.

Bu noktada hem Türkiye ile diyalog kurup Ankara ile cepheleşmeyi bir ölçüde ortadan kaldırmayı hedefleyen Netanyahu, diğer yandan da Suriye konusunda rol almak istedi. Türkiye üzerinden özellikle Suriye’deki muhaliflere etki ederek bu ülkeden İsrail’e yönelik olası radikal İslamcı tehdidi kontrol altına almayı amaçlayan Netanyahu, bu iki yolu kullanıp kamuoyunda rahatlama sağlamayı hedefledi.