'İsrail'in avukatlığını bıraksın'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun hükümetin İsrail konusunda attığı adımlara yönelik eleştirilerine sert çıktı. Erdoğan, "Önce ana muhalefet partisinin genel başkanı İsrail'in avukatlığını bıraksın kendi partisinin sözcüsü olsun" dedi.
cumhuriyet.com.trBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, AKP Genel Merkezi önünde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. İsrail'e yaptırımlar konusunda C Planı'nın ne olacağı yönündeki soruya bu tür şeyler açıklandığı zaman stratejinin anlamının ortadan kalkacağı yanıtını veren Erdoğan, anamuhalefet partisi Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na yüklendi. Erdoğan, şunları söyledi: "Stratejiler vardır taktikler vardır. Aynı şekilde süreçte de bu tür bir uzun vadeli planın ara planları vardır. Bunların hepsini uygulama süreci içerisinde ortaya koyacağız. Bu konuda kararlıyız bir defa kararlılığımız kesinlikle bilinmelidir ve bu kararlığım yani şu anda ana muhalefet partisinin halini görüyorsunuz. Birisi çıkıyor bir başka türlü konuşuyor, genel başkanları çıkıyor bir başka türlü konuşuyor. Böyle siyaset olmaz. Yani önce ana muhalefet partisinin genel başkanı İsrail'in avukatlığını bıraksın kendi partisinin sözcüsü olsun. Kendi partisinin programını açıklasın, kendi partisinin dış politika anlayışını söylesin. İsrail'in avukatlığına soyunan bir ana muhalefet bu ülkede siyaset yapamaz. Benim milletim de onlara hiçbir zaman prim vermez. Bu kadar açık ve nettir."
'Bu sularda tarihte biz vardık yarın da olacağız'
Erdoğan, İsrail'e yaptırımlar arasında yer alan Seyrüsefer serbestisinin dış basında da geniş yankılar bulduğunun hatırlatılması ve bu konuda ne tür adımlar atılacağının sorulması üzerine, "Biliyorsunuz Akdeniz'de uluslararası sular var. Bu sularda bugüne kadar hep bunlar cirit atıyordu ve Türk gemilerini özellikle münhasır ekonomik alanlar olmak suretiyle buralarda çok daha sık göreceğiz sık göreceksiniz ve gemilerimiz sürekli oralarda tabi sivil gemiler zaten oradan geçiyorlar, oluyorlar ama bundan sonra askeri gemilerimiz gerek Aksaz'dan gerek İskenderun Mersin'den de bu denizlerde bu sularda görünecekler, bulunacaklar. Olayın getirisi götürüsü ne olur ne olmaz bunların hepsinin hesabı yapılmıştır ama bu sularda tarihte biz vardık bugün de varız yarın da olacağız" dedi.
'Daha çok tepkileri olacak'
Başbakan Erdoğan dün konuyla ilgili yaptığı açıklamada savunma sanayi noktasında ticari ilişkilerin tepkilere yol açtığının hatırlatılması üzerine ise "Daha çok tepkileri olacaktır" yanıtını verdi. Erdoğan, şöyle devam etti: "Benim özellikle söylediğim savunma sanayine yönelik bu konuda atılan adımlar bakın savunma sanayi noktasında da şu ana kadar aramızdaki anlaşmalara sadakatleri yoktur yani bu noktada her tarafı dökülüyor bunların. Mesela insansız hava araçları alınmıştır. İnsansız hava araçlarının bakımı ile alakalı geri gönderilmiştir. Aramızdaki bu sıkıntılar sebebiyle İHA'ları hala bakımını yapıp geri göndermemişlerdir. Bunlar ahlaki midir siz birisiyle yani aranızda sıkıntılar kırgınlıklar olabilir. Bütün bunlar olabilir ama uluslararası anlaşmalarda bir uluslar arası ticari ahlak vardır bu ahlakın kurallarına uyarsınız. Şunu da söyleyeyim bunun bedeli 15 milyon dolar olurmuş, 150 milyon dolar olurmuş Türkiye olarak biz buna da değer vermeyiz yeri geldiği zaman. Bizim için önemli olan kendi onurumuzu gururumuzu kimseye çiğnetmemektir. Bunun bedeli yoktur."
Havaalanında İsraillilerin Türk vatandaşlarına yönelik kötü muamelelerine yönelik ise Erdoğan "Onlar gelip geçici şeylerdir ama biz onları İsrail'in karakterini yapısını ortaya koyması bakımından önemlidir. Herhalde bu yanlışlarından da kısa sürede dönerler diye düşünüyorum" değerlendirmesini yaptı.