İsrail'dan UNESCO'nun kararına tepki

Başbakanlık tarafından yayımlanan Başbakan Binyamin Netanyahu imzalı açıklamada, UNESCO Yürütme Komitesi'nin kararları "gülünç" ve "siyasi" olarak değerlendirildi.

Açıklamada, "İsrail halkının, kendi kültürel mirasıyla arasındaki bağlantıyı kesme girişimi gülünçtür" denilirken, "Yahudi milletinin ataları İbrahim (Avraham), İzak (İshak), Yakub, Sara, Lea ve Raşel'in, yaklaşık 4000 yıl önce gömüldüğü bu yerler Yahudi kültürel mirasının bir parçası değilse, nedir o halde" ifadesi kullanıldı.

"Ne yazık ki, dünyadaki tarihi kültürel mirası desteklemek ve geliştirmek için kurulan bir teşkilat, siyasi nedenlerle İsrail ile kültürel mirası arasındaki bağlantıyı koparmaya çalışıyor" ifadesi yer alan açıklamada, İsrail'in, komşularının aksine, tüm bu kutsal mekanları gelecek nesiller için koruma altına almayı ve buralarda tüm dinler için ibadet özgürlüğünü sağlamayı sürdüreceği belirtildi.

Ordu Radyosu da dün UNESCO'nun kararının Dışişleri Bakanlığı tarafından teşkilatın kültürel misyonunu çarpıtan ve görmezden gelen "kaba bir siyasi aldatmaca" olarak nitelendirildiğini duyurmuştu. Bakanlık sözcüsü ayrıca, kararın "utanç verici" ve "siyasi önyargı koktuğunu" öne sürmüştü.

İbranice yayımlanan İsrail Bugün gazetesi ise Ağlama Duvarı'nın Hahamı Şmuel Rabinovitz'in "Kültürel mirastan sorumlu uluslararası kuruluş bu mirası siyasete dönüştürmüş ve tarihi çarpıtmıştır" şeklindeki sözlerine yer vermişti.

El Halil'deki Patrikler (Mahpela) Mağarası olarak da bilinen Halil İbrahim Camisi, hem Müslümanlar hem Yahudiler için kutsal kabul ediliyor. Camiye Müslümanlar ve Hristiyanlar farklı kapılardan giriş yapıyor. El Halil, yaklaşık 170 bin Filistinli arasında, 500 dolayında Yahudi yerleşimcinin yaşadığı bir Filistin kenti. Yahudi yerleşimciler, genel olarak El Halil Camisinin hemen etrafındaki mahallerde, İsrail askerlerinin yoğun ve daimi koruması altında yaşamlarını sürdürüyor.

Beytüllahim'deki Raşel'in Türbesinin de Eski Ahit'te Raşel'in gömüldüğü yer olduğuna ve en eski türbelerden biri olduğuna inanılıyor. Müslümanlar, burada Arapların fethinden sonra Bilal Bin Rabah Camisinin inşa edildiğini belirtiyor.