İsrail Kılıç, Türkiye Kalkan

NATO’nun Lizbon’daki tarihi zirvesinde ittifakın gelecek 15 yılını şekillendirecek konsept 28 üye ülke tarafından kabul edildi. Türkiye’ye konacak “Füze Kalkanı” konusunda uzlaşma sağlanırken, anlaşmada teknik ayrıntılar yer almadı. Yeni konsepte göre tehditler; terör, köktendincilik, silah kaçakçılığı ve siber saldırılar olarak belirtildi. Türkiye’yi ilgilendiren füze kalkanının görevi -gerçekler gizlenerek- NATO ülkelerinin nükleer saldırıdan korunması olarak belirtildi. Gerçek ise -herkesin bildiği gibi- İran’dan İsrail’e gelebilecek balistik füze tehdidini önleme amacı taşımaktadır.

Tehdit altında olduğu varsayılan NATO ülkelerinin -ABD hariç- tamamı Avrupa’dadır. Avrupa’daki NATO üyelerinden sadece Türkiye AB üyesi değildir. Menzili 5000 km. olan füze kalkanı, Yunanistan’a da kurulsa aynı işlevi görecektir. Türkiye, üyesi olmadığı AB ülkelerini korumak için canlı kalkan yapılmıştır. İran’daki nükleer tesisleri vurma hedefi olan İsrail’i -olası- İran saldırısından korumak için Türkiye’ye füze kalkanı monte edilecektir.

Türkiye, “Büyük Ortadoğu Projesi”nin tehdidi altında iken, iktidar, çok kapsamlı, teknik ayrıntıları gizlenen ve ülke çıkarlarına uygun olmayan “Füze Kalkanı Projesi”ni kabul etmiştir.İran’ın nükleer başlıklı füzelerinin imha edilmesinde ortaya çıkabilecek nükleer serpintiden etkilenmek istemeyen AB ülkeleri, füze kalkanını Avrupa’ya koydurtmamışlardır. ABD ve AB, kendi ülkelerini, insanlarını korumak için, ülkemizdeki yerli işbirlikçileri eliyle, Türkiye’yi nükleer serpinti tehlikesiyle karşı karşıya bırakmışlardır.

Muhalefet suskunluğunu bozarak, füze kalkanı ile ilgili düşüncelerini açıklamalıdır.