İŞKUR en çok 'Beden işçisi'ne iş buldu
İŞKUR, yılın ilk iki ayında en çok ''beden işçisi'' olarak yapılan başvurulara iş buldu. Kurumun, Ocak ve Şubat'ta işe yerleştirdiği yaklaşık 13 bin kişinin yüzde 64'ü beden işçisi olarak istihdam edildi.
cumhuriyet.com.trİŞKUR'a Ocak ve Şubat aylarında iş için 299 bin 594 kişi başvuruda bulundu. Bu kişilerde 12 bin 903 kişi işe yerleştirildi.
Kuruma iş için en çok beden işçisi, büro memuru, bilgisayar operatörü, bilgisayar işletmeni, satış elemanı, ön muhasebe ve muhasebe mesleklerinden başvuru geldi.
İŞKUR ise en çok beden işçisi, büro memuru, bilgisayar işletmeni, elle imalat, dikiş makinesi operatörü, şoför (yük taşıma), satış elamanı mesleklerinde iş yerleştirme işlemi gerçekleştirdi.
Kuruma, yılın ilk iki ayında ''beden işçiliği'' için gelen başvuru sayısı 83 bin 13'ü buldu. Beden işçiliğinin ardından sırasıyla 18 bin 469 başvuruyla büro memuru, 3 bin 122 başvuruyla bilgisayar operatörü, 3 bin 111 başvuruyla bilgisayar işletmeni, 2 bin 954 başvuruyla satış elemanı, 2 bin 898 başvuruyla ön muhasebe, 2 bin 548 başvuruyla muhasebe geldi.
Ekonomiste iş bulunamadı
İŞKUR, madenci, elektronik bilgisayar operatörü, aşçı, alt yapı teknisyeni, ekonomist, inşaat teknisyeni gibi bazı mesleklerde ise başvuru sahiplerinden hiçbirini işe yerleştiremedi.
Kurumun, Ocak ve Şubat'ta işe yerleştirdiği yaklaşık 13 bin kişinin yüzde 64'ü beden işçisi olarak istihdam edildi.
Beden işçisi olarak istihdam edilenlerin sayısı 8 bin 259'u buldu. Beden işçiliğini işe yerleştirmede 650'yle büro memuru, 214'le bilgisayar işletmeni, 172'yle elle imalat, 141'le dikiş makinesi operatörü, 122'yle şoför (yük taşıma), 118'le satış elemanı meslekleri izledi.
"Yeterli açık iş gelmiyor"
Türk-İş'in konuyla ilgili değerlendirmesinde, İŞKUR'un bir süre önce yaptığı iş gücü piyasası analizinden Türkiye'de ağırlıklı olarak beden işçisine ihtiyaç olduğu sonucunun çıktığı ifade edildi.
''Bilgi toplumu'' nitelendirmelerinin yapıldığı bir dönemde Türkiye'nin iş gücü ihtiyacının ''beden işçiliği''nde yoğunlaşmasının bir tezat oluşturduğu görüşüne yer verilen değerlendirmede, bunun aynı zamanda ''ucuz işçiliğin'' bir göstergesi olduğu savunuldu.
Değerlendirmede iş gücü piyasasındaki bu tablonun nitelikli elemanların ucuza çalıştırılması sonucuna yol açtığı belirtildi.
İŞKUR'a işle ilgili gelen arzla talep arasında büyük bir fark olduğunu dikkat çekilen değerlendirmede, bu nedenle iş taleplerinde yığılma yaşandığı kaydedildi.
Türk-İş'in değerlendirmesinde şu görüşlere yer verildi:
''Türkiye'de iş bulmada halen geleneksel yöntemler kullanılmaktadır. Akraba ya da tanıdık vasıtasıyla iş bulma yaygın bir şekilde sürmektedir. İşletmeler bu yolla istihdama gittiklerinden İŞKUR'a yeterice açık iş gelmemektedir. İŞKUR'a iş gücü arzı olup, talep olmayınca yığılmalar kaçınılmaz olmaktadır. Bu nedenle İŞKUR'un yaptığı işe yerleştirmeler ağırlıklı olarak kamuyla sınırlı kalmaktadır.
Türkiye'de ciddi bir iş gücü piyasası analizi yapılmasına ihtiyaç vardır. Bu analizle belirli periyotlarda işverenlerin hangi nitelikte elemana ihtiyaçlarının olduğu belirlenmeli ve aktif istihdam politikalarıyla bu ihtiyaca uygun iş gücü planlaması yapılmalıdır.
İŞKUR daha verimli çalışan bir kurum haline getirilmelidir. Bunun için de kurumun kapasitesi artırılmalıdır. Bunu yaparken hem personel takviyesine gidilmeli hem de kaynakları artırılmalıdır.''