'Işığınız ışığımız olacaktır'
Nazım Hikmet, Ahmed Arif ve Orhan Kemal'in ölüm yıldönümlerinin aynı haftada olması nedeniyle Eğitim İş Sendikası yazılı bir açıklama yaptı.
cumhuriyet.com.trNazım Hikmet'in, yaşamı boyunca sanatı ile toplumsal mücadeleyi birleştirmiş, memleket hasretini, memleket sevdasını yüreğinin derinliklerinde duyan devrimci bir ozan olduğu vurgulanan açıklamada, "Nazım'ın dizeleri, Bursa'da havlucu Recep'in dokumasında emek, Bayburtlu Zihni'nin gözlerinde umut, Nurettin Eşfak'ın mavzerinde direniş, Akşehir yolundaki kağnıların tekerlek gıcırtılarında zafere inanç oldu. O'nun dizeleri, Bursa ve Çankırı mahpushane duvarlarını yerle yeksan ederek, Ulucanlar darağacında Denizlere onur, cellatlara tokat oldu. O, Karadeniz'de silah taşıyan takanın kaptanı, Kömürtepe'de bayrak, Ege'de pamuk, Bitlis'te tütün, İspanya'da tankların önünde direnişçi, Habeşistan'da faşizme karşı savaşanlara katık, Hiroşima ve Nagazaki'de çocuklara şeker oldu" denildi.
'Işığınız ışığımız olacaktır'
Ahmet Arif'in de Nazım Hikmet'in izinden gittiği ve her türlü gericiliğe karşı çıktığı, insana ve genel anlamda halka yönelik saldırılara, sömürüye hep karşı olduğu değerlendirmesinin yapıldığı açıklamada, şöyle denildi:
"Çalışan fakirlerin yazarı olarak nitelenen Orhan Kemal, emeği anlatmış, ama kendi emeğinin değeri bilinmemiş toplumcu bir yazar, hayatının son günlerine kadar çalışmış, üretmiş, roman, hikâye, senaryo ve oyun alanlarında onlarca esere imza atmış bir kalem emekçisiydi. Orhan Kemal'in ruhu, bugün yalnızca onlarca roman ve yüzlerce öyküyle değil, yazarın yapıtlarında defalarca irdelediği haksızlık ve ayrımcılık gibi sorunlara karşı yürütülen canlı mücadeleyle de aramızda dolaşıyor. Hasan Hüseyin Korkmazgil'in deyimiyle, onlar, 'bir kırmızı gül dalı şimdi uzakta.' Rahat uyuyun büyük ustalar. Sizlerin aydınlığını karartamayacaklar, ışığınız ışığımız olacaktır."