"İş sağlığı konusunda Çalışma Bakanlığı aksi tutum sergiliyor"

MMO Yönetim Kurulu Başkanı Çakar, işçi sağlığı ve iş güvenliği sorunlarının konunun mesleki sosyal taraflarının görüşleri ve hukuka saygı zemininde kamusal denetimle güvence altına alması gereken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın tam aksi bir tutum sergilediğini ifade etti.

cumhuriyet.com.tr

Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekber Çakar'ın yaptığı yazılı açıklamada, iş güvenliği mühendisliği ve işyeri hekimliği eğitimi ve belgelendirmesinin, piyasalaşmış bir modelle değil ilgili meslek odalarınca yürütülmesinin yaşamsal önem taşıdığını vurguladı. Çakar, "İşçi sağlığı ve iş güvenliği sorunlarını bilimsel teknik mesleki gereklilikler, konunun mesleki sosyal taraflarının görüşleri ve hukuka saygı zemininde kamusal denetimle güvence altına alması gereken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tam aksi bir tutum sergilemektedir. İş sağlığı ve güvenliğinde kamu yararına aykırı bir şekilde, yargı kararlarını hiçe sayan torba yasalar ve yönetmelik düzenlemeleri ile piyasa ve özel şirketlerin çıkarlarına terk edilmesi söz konusudur" ifadelerini kullandı.


Ucuz işgücü istismarı hedefleniyor

Çakar, 2009'da da "İşyeri Sağlık Güvenlik Birimleri İle Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmelik"inin yürürlüğe konulduğunu anımsatarak, bu değişikliklerin ortak yanının mühendislik ve tıp disiplinlerini sınırlamak olduğunu kaydetti. Çakar, mühendislik ile eşdeğer olmayan teknikerlik "iş güvenliği uzmanı" pozisyonu ile mühendislikten ayrıcalıklı kılındığını, serbest piyasanın sınırsız rekabet ve sömürüye dayalı çalışma koşulları işçi sağlığı ve iş güvenliği alanına yayıldığını belirtti. Çakar, "Meslek Odaları tarafından belgelendirilmiş uzman mühendislik hizmetinin dışlanmasıyla özel şirketler aracılığıyla ranta dayalı ucuz işgücü istismarı hedeflenmekte ve bu arada iş kazalarının artış zemini de güçlenmektedir" dedi. Bu nedenle TMMOB ve TTB son düzenlemeyi yargıya taşıdığını belirten Çakar, Danıştay bu yönetmeliğin de birçok maddesinin yürütmesini durdurma kararları verdiğini kaydetti.


Son hamle 15 Ağustos'ta gelmişti

Çakar, işçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetlerinin piyasalaştırılmasında son hamlenin 15 Ağustos tarihli yönetmelikte TTB, TMMOB ve Odalar işyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanlarının eğitiminde yetkili kuruluşlar arasında sayılmasına karşın, 10 ay sonra gündeme gelen bir yasa teklifi ile eğitim verecek kurum ve kuruluşlar arasından çıkarılmış olması olduğunu ifade etti.
Çakar, 15 Haziran 2010 tarihinde TBMM'ye sunulan "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"nin 10, 11, 12. maddeleri, İş Yasası'nın 2 ve 81. maddeleri ile "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun"un 12. maddesinde, işçi sağlığı ve iş güvenliğini birinci derecede etkileyecek değişiklikler yapılmasını öngörmekte olduğunu belirtti. Söz konusu yasa teklifi ile Mesleki Yeterlilik Kurumu Yasası ve TMMOB ile TTB'nin kuruluş yasalarına aykırı işlem yapıldığını kaydeden Çakar, "Ne zaman kurulacağı, ne zaman kapanacağı belli olmayan, bilgi birikim düzeyi şüpheli ticari kuruluşlara hekim ve iş güvenliği uzmanı yetiştirme yetkisi verilirken, bu alanda onlarca yıldır birikim sahibi kamu kurumu niteliğindeki TMMOB ve TTB'yi yok saymanın iş kazaları ve iş cinayetlerinin artmasına yol açacağı açıktır" ifadelerini kullandı.


"İşletme belgesi yönetmeliği" değiştirilmeli

Çakar konuyla ilgili yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
-2/712 Esas Nolu "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"nin iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili 10, 11, 12. maddeleri geri çekilmelidir.

-TMMOB, TTB, işçi ve kamu çalışanları konfederasyonları ile bir araya gelinerek bu örgütlerin görüşleri doğrultusunda düzenlemeler yapılmalıdır. Son aylarda "Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği"nde yapılan kapsam daraltması geri alınmalı, "İşletme Belgesi Yönetmeliği" değiştirilmeli, tüm işyerlerine işletme belgesi alma zorunluluğu getirilmelidir. İş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uymamanın cezaları artırılmalıdır.

-İş güvenliğinin sağlanması bir ekip işidir ve mühendisler, teknikerler, teknisyenler işbirliği içerisinde görev yapmak durumundadır. Ancak işyerlerinde işbölümü içerisinde görev yapacak olan bu kesimleri "iş güvenliği uzmanı" gibi tek bir potada eritmek yanlıştır. İş güvenliği uzmanı yerine "iş güvenliği mühendisi", "iş güvenliği teknik elemanı" kavramları kullanılmalı, eğitimleri de buna göre düzenlenmelidir.

-İş güvenliği mühendislerinin eğitimlerinde TMMOB ve ilgili meslek Odaları mutlaka yer almalıdır. TMMOB ve bağlı Odalar yalnızca mühendislerin eğitimlerinde değil, belgelendirilmesinde, üyelerinin hizmet niteliğini denetlemede de görev almalıdır.

-İş güvenliği mühendisleri ve teknik elemanlarının mesleki bağımsızlıklarının sağlanacağı düzenlemeler yapılmalıdır.