Irkçılığı süpüren kadın
Faşizmin sembollerini siliyor, yerlerine kalp çiziyor...
Mustafa Kemal Erdemol / Bi Dünya İnsaniyi bir insan. Onu daha iyi anlatacak başka bir sıfat yok: “İyi bir insan”. Çünkü aşağılık bir davranış olan ırkçılığa, insanlık düşmanı bir ideoloji olan faşizme karşı kendince ama çok etkili olarak mücadele ediyor. Tam 30 yıldan fazla bir süredir, kentinin duvarlarına yazılan ne kadar yabancı düşmanı ırkçı ifade, Nazi sembolü varsa onları tek tek siliyor.
Irmela Mensah-Schramm eski bir öğretmen. Yaşadığı Berlin’in batı bölgesindeki evinin karşısındaki duvarda, (yıl 1986’dır), Hitler’in Üçüncü Reich’teki vekili ünlü Nazi Rudolf Hess’in, (öldüğü 1987’ye kadar tek kişilik bir hücredeydi bu uğursuz) serbest bırakılmasını içeren mesaj yazılı Nazi çıkartmasını görünce önce öfkelenir. Yapacağı bir şey yoktur o anda. Çünkü her yerde karşısına çıkan sloganlardan, sembollerden biridir gördüğü. Kanıksamasa da neredeyse alıştığı sembollerdeni biri yani.
Siyasi Temizlikçi
Her gördüğünde öfkelenir, ama nasıl bir mücadele yöntemi geliştireceğini bilemez. Birey olarak yapabileceklerinin sınırlı olduğunu sanmaktadır. Tam on saat sonra ne yapabileceğini keşfeder; gidip kazımak gelir aklına. Spreyle güzelce bir siler Nazi sloganını. “Benim için çok önemli bir deneyim oldu bu. Kendimi müthiş rahatlamış hissettim” diyen Irmela, o gün bugündür nerede bir ırkçı slogan ya da işaret görse gidip siliyor.
“Bir şey yapmazsanız, başarılı olmazsınız” diyen bu harikulade kadın yıllardır sürdürdüğü eylemini ülkesinin sınırlarının dışına da taşıdı. Finlandiya, Polonya, Lüksemburg, Belçika, Fransa, Avusturya gibi ülkelere gidip orada rastladığı Nazi sembollerini, ırkçı sloganları da yok ediyor. Destekçilerinin ona taktığı, övgü içerikli dünya kadar isim var. Ama Irmela Mensah-Schramm kendisini “Polit- Putze” yani, kabaca “siyasi temizlikçi” anlamına gelen bir sıfatla tanımlıyor. İddiasız, yaptığı işi önemsizleştiren (özellikle istediği bu) bir tanım, ama o bundan daha fazla anlam taşıyan bir aktivist. Ülkesinin entelektüel/ duygusal ikliminin bir kez daha sağcı milliyetçi ideoloji tarafından zehirlenmesine izin vermeme mücadelesinde üzerine düşeni fazlasıyla yerine getiren, yetmiş yaşını aşkın gerçek bir “pasifist militan” o.
Almanya’da Hitler rejimini, Nazi dönemini anımsatan ya da Alman ırkının üstünlüğünü iddia eden aşırı sağ semboller, sloganlar sözüm ona yasak. Sorumluları cezalandırılıyor, ancak genellikle yavaş işleyen bir süreç bu. Irmela Mensah-Schramm’ı harekete geçiren de bu durum zaten. “Uzun zaman önce kaldırılması gereken Nazi sembolleri yıllarca duvarlarda kalıyor” diyen Irmela, hukuku da tek başına uygulayan biri durumunda.
Aslında duvarlardaki o sloganları/ sembolleri temizlemek sanıldığı kadar kolay değil. Irmela da bir hayli zorluk çekmiş önceleri, o nedenle sprey boya kullanmaya karar veriyor. Bir grup öğrenciyle bir duvardaki gamalı haçı silmelerine rağmen hâlâ belli olduğunu görünce üzerine biraz yeşil boya püskürtüyor. Öğrencilerden biri, neden üzerine “kalp çizmiyoruz” deyince çok güzel bir gelenek başlatmış oluyorlar. Çizdikleri “yeşil kalp” tüm çirkinlikleri örten bir karşı sembole dönüşüyor. Sağcı, ırkçı sloganlarla kaplı duvarlarda onlarca yeşil kalp var bugün.
Bazen sloganları silmek yerine anlamlarını değiştirecek müdahaleler de yapıyor. Batı’nın İslamlaşmasına Karşı Yurtsever Avrupalılar (PEGIDA) adlı sağcı örgütün, mültecilere yumuşak davrandığı için eleştirdiği Başbakan Angela Merkel karşıtı “Merkel muss weg” (Merkel gitmeli) sloganını değiştirip “Unutmayın! Nefret Gitmeli” anlamına gelen “Merke: Hass weg”e çevirdi örneğin, tabii iki tarafına da yeşil kalpler çizerek.
Elbette İslamofobiye de karşı. Çünkü, kuşkusuz bu da bir nefret suçu. Bir duvarda rastladığı “Islamismus muss raus” (İslamcılık dışarı) sloganını, “Islamophobie muss raus”a (İslamofobi Dışarı) dönüştürdü. Nefret sembollerini sildiği bir gün ihbar üzerine kendisini engellemeye gelen iki polisle diyaloğu ilginçtir. Kendisinin duvarları tahrif etmekle suçlayan (!) polislere “Nazi sembollerini, Gamalı Haç’ı mı tahrif etmeyeyim? Bunu mu istiyorsunuz? Yani sizin yapmanız gereken bir işi ben yapmayayım mı?” diye çıkışır. Polislerden biri nihayet, “Tamam, sana katılıyorum ama işimi yapmalıyım” demek zorunda kalır.
Uzun zaman önce kaldırılması gereken Nazi sembolleri yıllarca duvarlarda kalıyor.
Mahkemelik oldu...
Zaman zaman başı yargıyla belaya giriyor Irmela’nın. Kamu mülküne zarar verdiği gerekçesiyle Berlin mahkemesi tarafından 1800 Avro para cezasına çarptırıldı örneğin. Ama duruşması tam bir gösteriye dönüştü. Ülkenin dört bir yanından destek mesajları geldi, para cezasının ödenmesi için para yollayanlar oldu.
Mahkemede savcı Irmela’ya “fikrini ifade etmenin başka bir yolunu seçmesi” tavsiyesinde bulundu ama onun bu tavsiyeyi dinlemeye hiç niyeti yok. Tüm duvarları yeşil kalplerle doldurmaya kararlı hâlâ. Ona sevgi, saygı benden.